Meme karsinomlarında tenaskin c-erB2 ve CD31`in prognostik önemi ve diğer prognostik faktörlerle karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Meme karsinomlarında tenaskin, c-erbB-2 ve CD31' in prognostik önemi ve diğer prognostik faktörlerle karşılaştırılması Son yıllarda yapılan çalışmalar, meme kanserinde c-erbB-2, anjiogenez ve tenaskinin, prognostik bir belirleyici olarak kullanılabileceğini göstermekle birlikte bunların prognozdaki rolleri henüz netlik kazanmamıştır. Bu çalışma, 50 invaziv duktal karsinom olgusunda immünohistokimyasal olarak c-erbB-2 ve tenaskin ekspresyonu ile anjiogenez sonuçlarını araştırmak, elde edilen sonuçları günümüzde kullanılan diğer klinikopatolojik faktörlerle karşılaştırarak, bunların meme kanserinin prognozunu belirlemedeki yerini ve güvenilir prognostik faktörler olarak kullanılıp kullanılamayacağını ortaya koymak amacıyla yapıldı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivinden, mastektomi uygulanan ve invaziv duktal karsinom tanısı alan 50 hastaya ait formalin- fıkse parafin bloklardan elde edilen preparatlar grade, stromal inflamatuar reaksiyon, nekroz ve damar invazyonu yönünden ışık mikroskopisinde yeniden değerlendirildi. Histolojik grade'leme, modifıye Bloom-Richardson yöntemine göre yapıldı. Hasta yaşı, tümör çapı ve metastatik aksiller lenf bezi sayısına ait bilgiler patololoji kayıtlarından elde edildi. Kontrol grubu olarak 20 fıbrokistik değişiklik (FKD) ve 20 fibroadenom (FA) olgusu seçildi. Olgulara Avidin-Biyotin-peroksidaz yöntemi ile immünohistokimyasal boyama uygulandı. Bu boyamada c-erbB-2, tenaskin ve damar endotel belirleyicisi olarak CD31 antikorları kullanıldı. Bunlardan elde edilen sonuçlar, prognostik faktörlerle karşılaştırıldı. c-erbB-2 ile nekroz arasında anlamlı bir ilişki saptanırken, diğer faktörlerle anlamlı bir ilişki bulunmadı. Anjiogenez ile parametrelerin hiçbirisi arasında anlamlı ilişki tespit edilmedi. Tümör stromasındaki tenaskin pozitifliği yaşlı hastalarda önemli derecede daha yüksek bulundu. Tümör hücrelerindeki sitoplazmik tenaskin pozitifliği ise kuvvetli inflamatuar reaksiyon, damar invazyonu ile pozitif korelasyon gösterdi. Sonuç olarak; c-erbB-2'nin ve tümör hücrelerindeki tenaskin pozitifliğinin kötü prognozla birlikte olabileceği düşünülmekle birlikte, majör faktörlerle ilişkisiz çıkmaları nedeniyle daha az önemli prognostik belirleyici olarak kullanılabilecekleri kanısına varıldı. Anjiogenezin ise prognostik faktör olarak bir yarar sağlamayacağı düşünüldü. Ancak bu bulguların geniş serilerde ve teknik şartların standardize edildiği koşullarda çalışılarak doğrulanması ve netlik kazanması gerektiği sonucuna varıldı. Anahtar kelimeler: Meme kanseri, c-erbB-2, anjiogenez, tenaskin, prognostik faktör. SUMMARY Prognostic values of tenascin, c-erbB-2 and CD31 and comparison with the other prognostic factors in breast carcinomas. In recent years, studies have shown that c-erbB-2, angiogenesis and tenascin could be used as prognostic parameters in breast cancer but the roles of them in prognosis are still unclear. The aim of this study was to determine the prognostic values of c-erbB-2, tenascin and angiogenesis, and also to make clear whether they could be used as a reliable prognostic parameters by searching the results of angiogenesis and c-erbB-2 and tenascin expressions immunohistochemically in 50 cases of invasive ductal carcinoma, by comparing the results obtained with the other clinicopathological factors. Slides obtained from formalin-fixed parafin blocks which were belong to 50 patients diagnosed as invasive ductal carcinoma and having mastectomy procedure, and fonud in archieves of Cumhuriyet University Pathology Department re-examined by light microscope in respect to criterias of grade, stromal inflamatory reaction, necrosis and vascular invasion. Modified Bloom-Richardson criterias were used in histopathological grading. Informations about patients age, tumor diameter and the number of metastic lymph nodes were obtained from pathology records. 20 cases of fibrocystic change (FCC) and 20 cases of fibroadenoma (FA) were taken as control groups. Slides were stained immunohistochemically by using Avidine-Biotin-Peroxidase method. Slides were stained with c-erbB-2 and tenascin antibodies and also CD3 1 antibody as a vascular endotelial marker. Results were compared with prognostic factors. There was a significant relationship between c-erbB-2 and necrosis whereas no relation between c-erbB-2 and the other factors. No significant relationship was found between angiogenesis and the other parameters. Positivity o f tenascin in tumor stroma was significantly higher in older patients. Cytoplasmic tenascin positivity in tumor cells was positively correlated with strong inflamatory reaction and vascular invasion. As a result, however, c-erbB-2 and positivity of tenascin in tumor cells might accompany with poor prognosis since, they had no relationship with major prognostic parameters, c-erbB-2 and tenascin were thought to be minor prognostic parameters. Angiogenesis also, was thought to have no value as a prognostic factor.lt is concluded that those findings should be corrected and clarified by studying in larger series and in technically standardized conditions. Key words: Breast cancer, c-erbB-2, angiogenesis, tenascin, prognostic factor.
Collections