Nörolojik ve anatomik olmayan işeme disfonksiyonlu çocuklarda ilk tedavi olarak antikolinerjik ilaç ve davranış tedavisi kombinasyonunun etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Disfonksiyonel işeme, pediatrik ürolojide sık karşılaşılan bir klinik problemdir. Çocuklardakontinansın ve istemli işemenin oluşması sinir sisteminin maturasyonu ve işemeninöğrenilmesi ile oluşur. Bunu engelleyen birçok faktör işeme disfonksiyonuna neden olabilir.Disfonksiyonel işemede, altta yatan herhangibir nörolojik veya anatomik bir bozukluk yoksainvaziv girişimlerin yapılmasının hastalığın tedavi sürecine ve tedaviden alınan yanıta çokfazla bir etkisinin olmadığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu nedenle disfonksiyonelişemeli çocuklara ilk başta invaziv girişim yapmadan tedavini başlanması önerilebilir. Buçocuklara başlanacak medikal tedaviye, sıkı bir davranış terapisinin eklenmesi tedavidevazgeçilmez bir unsurdur. Bu çalışmada nörolojik ve anatomik olmadığı düşünülen işemedisfonksiyonlu çocuklarda invaziv inceleme öncesi antikolinerjik ile kombine edilen davranıştedavisinin etkinliği, tek başına davranış tedavisi ve plasebo ile kombine edilen davranıştedavilerinin etkinlikleri ile prospektif olarak karşılaştırılmıştır. Tedavi sonrası her üç gruptada semptom skorlarında, tedavi öncesi semptom skorlarına göre tedaviye iyi yanıtı gösterenanlamlı azalma olmasına rağmen, antikolinerjik alan grupta elde edilen skor azalması diğer ikigruba göre anlamlı olarak daha fazla olarak bulunmuştur. Dysfunctional voiding is one of the most frequently seen clinical entities in pediatricurology practice. Although the precise pathophysiology of dysfunctional voiding is not clear,uninhibited bladder contractions, pelvic floor overactivity and poorly learned voiding are themain preceding factors. Anticholinergic medication and strict behavioral modification are thecornerstones of the treatment of functional voiding disorders and incontinence in the pediatricpopulation. The results of many recent studies support that routine urodynamics, radiologicalevaluation and cystoscopy do not change therapy and influence final outcome in the majorityof children with voiding dysfunction; and these modalities may not be necessary provided thata thorough history is taken and physical examination is performed. Lack of a universallyaccepted objective means for detecting and monitoring the effect of theuropeutic modalities isanother negative factor that hampers reporting the standardized outcomes of pediatric voidingdysfunction studies. In this study we assessed the effect of antimuscarinic treatment withtolterodine combined with behavioral modification as a first line treatment before invasiveinvestigation in children without obvious anatomical or neurogenic cause and the rseults ofthis group was compared with the group which was maintained only behavioral modificationand with the group which administered plasebo and behavioral modification combination. Forquantitative standardization of dysfunctional voiding symptoms in children, the dysfunctionalvoiding scoring system (DVSS) proposed by the group from The Hospital for Sick Children,Toronto was used. At the end of first month of treatment, all three groups revealed astatistically significant decrease in the symptom scores. Decrease in the tolterodine groupcombined with behavioral modification was more prominent than those of other groups. Atthe end of third month decrease was stil ongoing and statistically significant as compared tothe score of first month.
Collections