Karotis stenozunda risk faktörleri ve iskemik inmeyle ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: İskemik inme gelişiminde karotis stenozu önemli bir etyolojik faktördür. Karotis stenozu oldukça sık rastlanan, karmaşık ve birçok faktörün etkileşimiyle oluşan bir arter duvarı hastalığıdır. Karotis sisteminde stenozun derecesi, plakların içerikleri ve plak yüzey özelliklerinin doppler ultrasonografi (USG) ile belirlenebilmesi ve plakların rüptüre olma riskinin değerlendirilebilmesi, iskemik inme hastalarında tedavi seçiminde önemli olmaktadır. Bu çalışmanın amacı ateroskleroz risk faktörleri ile karotis stenozu derecesi arasındaki ilişkiyi göstermektir.Yöntem: Bu çalışmada 2005-2009 tarihleri arasında Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servis ve Nöroloji Polikliniğine başvuran ve karotis doppler USG sonucuna göre karotis stenozu tespit edilen 487 hasta dosyası retrospektif olarak incelendi. Karotis stenozuna neden olan plakların ekojeniteleri, yüzey özellikleri, stabil olup olmadıkları değerlendirildi. Saptanan karotis stenozu oranına göre hastalar beş gruba ayrıldı: stenoz derecesi %0-49 olanlar 1. grubu, %50-69 arasında olanlar 2. grubu, %70-94 olanlar 3. grubu, % 95-99 olanlar 4. grubu, tam stenoz olanlar ise 5. grubu oluşturdu. Bu gruplarla risk faktörleri arasındaki ve iskemik inme gelişimi arasındaki ilişkiler araştırıldı.Sonuçlar: Karotis stenozunun erkek cinsiyette daha fazla olduğu görüldü, total karotis stenozu bulunan hastaların yaş ortalaması, daha düşük düzeyde karotis stenozu olan hastalardan daha düşük bulundu. Karotis stenozu yüzdelerine göre ayrılmış gruplar arasında hipertansiyon (HT), hiperlipidemi, koroner kalp hastalığı (KKH), diyabetes mellitus (DM), sigara kullanımı, serum total kolesterol, trigliserid, low-density lipoprotein (LDL) ve high density lipoprotein (HDL) düzeyleri açısından anlamlı farklılık saptanmadı, ayrıca hipertansiyon dışında vasküler risk faktörlerinin karotis stenozu yüzdesi üzerine bağımsız etki eden faktörler olmadıkları anlaşıldı Karotis stenozu derecesinin iskemik serebrovasküler hastalık gelişme riski ile korele olduğu ancak plak yüzey özellikleri ve ekojenitesinin etkili olmadığı saptandı. Doppler USG ile serebral dijital substraksiyon anjiografi (DSA) ile elde edilen veriler arasında pozitif yönde anlamlı korelasyon saptandı.Yorum: Çalışmamızın sonuçları, karotis stenozunun erkek cinsiyette daha fazla görüldüğünü, karotis oklüzyonu olan hastaların yaş ortalamasının daha düşük olduğunu, karotis stenozu derecesi ile iskemik serebrovasküler hastalık gelişme olasılığının arttığını ancak plak yüzey özellikleri ve ekojenitesinin serebrovasküler hastalık gelişimi için belirleyici olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hipertansiyonun karotis stenozu derecesi üzerine etkili bağımsız bir risk faktörü olduğu saptanmıştır. Serebral DSA bulguları ile korelasyon göstermesi nedeniyle Doppler USG karotis stenozunu etkin bir biçimde saptayabilir.Anahtar Kelimeler: Karotis stenozu, risk faktörleri, iskemik inme, plak, karotis doppler ultrasonografi Objective: Carotid stenosis is an important etiological factor for ischemic cerebrovascular diseases. Carotid stenosis is a common and complex disorder of artery wall that has multiple etiological factors. Quantification of stenosis, plaque morphology and surface characteristics by duplex ultrasonography (USG) and prediction of rupture risk of plaque are important for management of ischemic stroke. The aim of this study is to determine the relationships between risk factors of atherosclerosis and carotid artery stenosis.Methods: In this study, we retrospectively evaluated medical files of 487 patients who admitted to Cumhuriyet University Medical Faculty, Departments of Emergency and Neurology and determined to have carotid stenosis with carotid doppler USG between 2005 and 2009. The degree of carotid stenosis as well as echogenity, surface characteristics and stability of the plaques were evaluated. Patients were divided into five groups regarding to the degree of carotid stenosis: the patients with 0-49% stenosis formed group 1, the patients with 50-69% stenosis formed group 2, the patients with 70-94% stenosis formed group 3, the patients with 95-99% stenosis formed group 4 and the patients with total stenosis formed group 5. The groups were compared regarding the risk factors.Results: The patient cohorts were predominantly male. The mean age of the patients with carotid occlusion was lower than of the patients with other degree of carotis stenosis. There were no significant differences between the groups regarding the rates of hypertension, hyperlipidemia, coronary heart disease, diabetes mellitus and smoking status, serum levels of cholesterol, triglyceride, low-density lipoprotein (LDL) or high density lipoprotein (HDL). Logistic regression analysis revealed that none of these risk factors except hypertension was an independent risk factor for the percentage of carotis stenosis. We found that the percentage of carotid stenosis, but not echogenity or surface characteristics, was correlated with the risk of development of symptomatic ischemic stroke. The results of carotid dupplex USG and cerebral digital substraction angiography (DSA) were significantly correlated.Conclusion: The results of the present study indicate that carotid stenosis was higher among males, the mean age of the patients with carotid occlusion was lower, and the degree of carotid stenosis increased the risk of symptomatic ischemic cerebrovascular disease. In addition, hypertension was shown to be an independent risk factor for carotid stenosis. Because the results of carotid duplex USG were correlated with the results of cerebral DSA, duplex USG is a reliable tool for determination of carotid stenosis.Key Words: Carotid stenosis, risk factors, ischemic stroke, plaque, carotid duplex ultrasonography
Collections