Koronal kesit paranazal tomografilerdeki etmoid çatı ve kafa tabanı analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kronik paranazal sinüs hastalıkları çocukluk ve erişkin dönemde doktorlara başvurunun en sık nedenlerinden biridir. Bu hastalıkların cerrahi tedavisinde sık olarak uygulanan endoskopik sinüs cerrahisi çoğu kez hastanın yaşam konforunu artırmak amacıyla uygulanmaktadır. Bu nedenle, operasyon sırasında oluşabilecek komplikasyonların mümkün olduğu kadar az olmasına çalışılmalı ve majör komplikasyonlardan kaçınmak için, özellikle kafa tabanındaki anatomik varyasyonlar iyi bilinmelidir.Son yıllarda, paranazal sinüs cerrahisindeki gelişmeler bu bölge anatomisinin ve mevcut patolojinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesine duyulan gereksinimi de artırmıştır. Konvansiyonel grafilere göre büyük üstünlük sağlayan bilgisayarlı tomografi, anatomik yapı ve patolojilerin değerlendirilmesinde tartışılmaz bir öneme sahiptir. Güvenli bir cerrahi için, iyi bir anatomik bilgiye gereksinim vardır. Özellikle de cerrahi öncesi, anatomik varyasyonların belirlenmesi endoskopik sinüs cerrahisi sırasında meydana gelebilecek komplikasyonları önleyerek, operasyonu daha güvenli kılmakta ve başarı şansını artırmaktadır.Bu çalışmada burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı şikayetleriyle Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kulak Burun Boğaz kliniğine Aralık 2008 Ocak 2011 tarihleri arasında başvuran 300 hastanın koronal kesit bilgisayarlı tomografileri retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya paranazal bilgisayarlı tomografi incelenerek mukozal değişiklik izlenmesine göre gruplandırıldı. 156 (%64) olguda mukozal değişiklik saptandı ve Grup 1 olarak çalışmaya dahil edildi. 144 (% 36) olguda ise herhangi bir mukozal değişiklik izlenmedi ve Grup 2 olarak çalışmaya dahil edildi.Grup 1 ve Grup 2'deki olguların sabit anatomik yapıların ölçümleri karşılaştırıldığında; etmoid çatı derinliği ortalama değeri, maksimum orbita yüksekliği, orta konka ve nazal duvar uzunluğu değerlendirildiğinde bu parametrelerin tümünde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edildi.Cinsler arası yapılan karşılaştırmalarda Grup 1 ve Grup 2 kadın arası ortalama etmoid çatı derinliği dışında diğer parametlerde istatiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Grup 1 ve Grup 2 erkek arası değerlendirilmesinde ise tüm parametrelerde istatiksel olarak anlamlı fark saptandı.Keros sınıflaması açısından değerlendirildiğinde ise Keros tip 1 ve Keros tip 2 olgular tüm parametrelerde Grup 2 ile karşılaştırıldığında anlamlı farklılık saptanmadı. Keros tip 3 olgularda Grup 2 ile karşılaştırıldığında tüm parametrelerde (orta konka uzunluğu, maksimum orbita yüksekliği, nazal duvar uzunluğu) istatiksel olarak anlamlı farklılık tespit edildi.Endoskopik sinüs cerrahisi uygulanacak hastalarda kafa tabanı kompozisyonunun ve çevre anatomik yapıların ortalama uzunluklarının bilinmesi, operasyon esnasında oluşabilecek ciddi komplikasyonlardan korunmada oldukça önemlidir. Preoperatif paranazal sinüs bilgisayarlı tomografilerilerinin incelenip tüm bu farklılıklar göz önüne alınarak hastanın değerlendirilmesi hayati komplikasyonların önlenmesi açısından en önemli aşamalardan birisidir. Chronic paranasal sinus disease is one of the most common causes of application to physicians in pediatric and adult patients. In the surgical treatment of these disease, endoscopic sinus surgery is an application that often done to increase the comfort of the patient?s life. On account of this, the anatomical variations in skull basement must be well-known to avoid possible major complications that may occur during the operation.Recent developments in paranasal sinus surgery also enhanced the need for examining exhaustively the anatomy of this region and existing pathology. Superiority of Computed Tomography has an unquestionable importance for the evaluation of anatomical structure and patology compared to conventional radiographs.A likely anatomical knowledge is needed for a safe surgery. Before the surgery, determining the anatomical variations make the operation safer and increase the prospects, so we can prevent complications that may occur during the surgery.In this study, computed tomographies coronal section of 300 patients who admitted to the Department of Ear Nose Throat of Medical Faculty of Cumhuriyet University Research and Training Hospital between the dates December 2008 until January 2011 with complaints of nazal flow and post-nazal drip.Coronal section CT examination of the patients in the study, Group 1, 156 cases (64 %) showed mucosal changes and in 144 cases (36 %) no mucosal changes were established (Group 2).When we qualified the patients in terms of Keros Classification, the most common type of the anatomical variations was Keros 2 with 198 cases (66%). It was followed by Keros Type 1 with 79 cases (26%) and Keros 3 with 23 cases (8%), respectively..The comparison between the genders in Group 1 and 2 females, significative difference was determined for other parameters except the average height of the ethmoid roof. The comparison between the genders in Group 1 and 2 males, significative difference was determined for all parameters. The difference between these two rates was statistically significant. Keros type 1 and 2 cases were compared to the control group and there was no statistically significant difference. Notwithstanding, at the comparison of the Keros type 3 with the control group, there was a statistically significant difference for all the parameters (maximum orbital height, the length of the middle concha and the nasal wall)It seems to be impotant for us to know the average length of the peripheral anatomical structures to avoid serious complications that may occur during the operation. Careful preoperative review of paranasal sinus CT scans in patients undergoing sinus surgery seems to be most important to prevent severe intraoperative complications.
Collections