Kanserli hastalarda gizli hepatit b enfeksiyonunun araştırılması

Abstract

Serumda hepatit B yüzey antijeninin (HBsAg) negatif olduğu durumlarda, hepatit B virusu DNA'sının (HBV DNA) varlığı gizli hepatit B olarak bilinmektedir. Gizli HBV infeksiyonunun kan transfüzyonu ve organ transplantasyonu ile bulasması, immunsüpresif hastalarda HBV'nün reaktivasyonuna neden olması klinik önemini artırmaktadır. Bu çalısmada akciğer, meme ve gastrointestinal sistem kanserli hastalarda gizli HBV varlığı real-time polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ile arastırıldı. Çalısmaya HBsAg negatif olan 180 kanserli hasta ve 60 sağlıklı birey alındı. Toplam 240 bireyden alınan serumun 33'ünde HBV DNA saptandı. Buna göre, 60 akciğer kanserlinin 11'inde (%18,3), 60 meme kanserlinin 8'inde (%13,3), 60gastrointestinal sistem kanserli hastaların 13'ünde (%21,7) ve sağlıklı bireylerin 1'inde (%1,7) gizli HBV infeksiyonu olduğu belirlendi (p<0,05). Gizli Hepatit B infeksiyonlu hastaların 15'inde (%46,9) 101 IU/ml'den az, 9'unda (%28,1) 101 IU/ml ile 102 IU/ml arasında, 3'ünde (%9,4) 102 IU/ml ile 103 IU/ml arasında, 4'ünde (%12,5) 103 IU/ml ile 104 IU/ml arasında ve 1'inde (%3,1) 104 IU/ml'den yüksek HBV DNA bulundu. Gizli HBV infeksiyonlu hastalarla sağlıklı bireyler arasında karaciğer enzimlerinin yüksekliği ve serum antiHBs ve antiHBc pozitifliği yönünden anlamlı düzeyde farklılık saptanmadı (p>0.05). Sonuç olarak, çalısmamızda kanserli hastalarda da gizli HBV infeksiyonunun görülebileceği saptanmıstır. Türkiye'deki gerçek prevalansı belirlemek ve ilerideki çalısmalarla karsılastırma yapabilmek için iyi planlanmıs, çok merkezli ve büyük çaplı çalısmalar yapılmalıdır.

The presence of hepatitis B virus DNA (HBV DNA) in case of negative hepatitis B surface antigen (HBsAg) in sera is known as occult hepatitis B. The clinical significance of occult HBV infection is the transmission of HBV via blood transfusion or organ transplantation and its acute reactivation when an immunosuppressive status occurs. İn this study was researched to occult hepatitis B virus (OBI) in breast, lung and gastrointestinal tract cancer patients with Polymerase Chain Reaction (PCR). HBsAg negative 180 cancerpatients and 60 healthy persons were included to the study. HBV DNA was detected in 33 of 240 persons sera. OBI was detected in 11 (18,3%) of 60 lung ca, 8 (13,3%) of 60 breast ca, 13 (21,7%) of 60 gastrointestinal tract ca patients and 1 (%1,7) of healthy person (p<0,05). When it is looked into the HBV DNA of 32 OBI patients, in 15 patients under 101 IU/ml, in 9 patients between 101 ? 102 IU/ml, in 3 patients 102 - 103 IU/ml, in 4 patients 103 - 104 IU/ml and in 1 patient overly 104 IU/ml viral load is found. According to the liver enzymes and serum antiHBs and antiHBc positivity, there was nostatistically difference (p>0.05) between the occult hepatitis B positive patients and the healthy persons. In conclusion, although it was a low rate, the occult hepatitis B infections was detected among cancer patients in our study. Large scale, well planned, multicenter studies should be made todetermine the correct prevalence of hepatitis B in Turkey.