Abdomen cerrahisi geçiren hastalarda düşük ve yüksek akımlı anestezi yöntemlerinin peroperatif hemodinami, anestezi derinliği ve postoperatif derlenme üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anestezi makinelerinin yüksek standarda sahip olması, anestezi gaz bileşimini devamlı, ayrıntılı bir biçimde analiz eden monitörlerin olması, inhalasyon anesteziklerinin farmakokinetik ve farmakodinamikleri konusundaki bilgi artışı, düşük akımlı anestezinin güvenli bir şekilde uygulanabilmesini büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Bu çalışmada; abdomen cerrahisi geçirecek hastalarda bispektral indeks monitörizasyonu eşliğinde uyguladığımız yüksek ve düşük akımlı genel anestezi yöntemlerinin peroperatif hemodinami, anestezi derinliği, postoperatif derlenme süreleri üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı.Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Etik Kurul ve hastaların onayı alındıktan sonra Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından abdomen cerrahisi geçirecek ASA I-II grubuna giren 18-75 yaş arası 40 hasta çalışmaya alındı. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı. Bütün hastalara operasyon masasına alındıktan sonra rutin EKG, non-invaziv kan basıncı, SpO2, BİS monitörizasyonu uygulandı. Tüm hastalarda 5 dk süreyle 4 lt/dk %100 oksijen ile maske preoksijenizasyonun ardından anestezi indüksiyonu 7 mg/kg tiyopental sodyum, 1 µg/kg remifentanil ve idamesinde 0.5-20 µg/kg/dk. remifentanil infüzyonu, 0,6 mg/kg rokuronyum uygulandı. Tüm hastalara inhalasyon ajanı olarak %4-6 desfluran uygulandı. Desfluran düzeyi BİS değeri 40-60 olacak şekilde ayarlandı. İlk 10 dk. 4 lt/dk. taze akım sonrası düşük akım grubundaki hastalarda akım 1 lt/dk düzeyine düşürüldü. Hastaların preop (indüksiyondan 5 dk öncesi), entübasyon sonrası (0. dk), 15. dk, 30. dk, 45. dk, 60. dk, 90. dk, 120. dk'larda kalp atım hızı, sistolik kan basıncı, diyastolik kan basıncı, ortalama kan basıncı, periferik oksijen saturasyonları, FiO2, soluk sonu CO2, bispektral indeks, timpanik sıcaklık değerlendirilerek kaydedildi. Ayrıca 30.dk. ve 90.dk'larda rutin olarak çalışılan arteryal kan gazı incelemelerinde, laktat ve karboksihemoglobin (COHb) değerlerine bakıldı. Uygulama sonunda derlenme süreleri kaydedildi. Veriler istatiksel olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan her iki gruptaki bireylerin değişik zamanlarda ölçülen SKB, DKB, OKB, KAH, EtCO2, BİS, Timpanik ısı, Laktat, COHb, Ekstübasyon süresi, Dil çıkarma süresi ve Aldrete derlenme skoru gruplar arası ikişerli olarak karşılaştırıldığında farklılık önemsiz bulundu (p>0.05). Her iki gruptaki bireylerin değişik zamanlarda ölçülen SpO2, FiO2 değerleri ikişerli olarak karşılaştırıldığında, 30. dk, 45. dk, 60. dk, 90. dk, 120. dk arası farklılıklar önemli bulundu (p<0.05). Bu çalışmada; düşük akımlı anestezinin yeterli bilgi donanımı, uygun anestezi cihazları ve gerekli monitörizasyonlar eşliğinde uygulandığında yüksek akımlı anestezi gibi güvenle kullanılabileceği ortaya çıkmaktadır. Uygulama sırasında anestezi derinliği ve hipoksi riskleri ile ilgili oluşabilecek sorunlar gözlemlenmemiştir. Hastanın daha yakından izlenme zorunluluğu olması nedeniyle düşük akımlı anestezi yönteminde, oluşabilecek komplikasyonların daha erken fark edilebileceğini ve dolayısıyla hasta güvenliğini artırdığı sonucuna vardık. Anahtar Sözcükler: Düşük akım anestezi, Desfluran, BİS, Derlenme süresi The safe implementation of low flow anesthesia has greatly facilitated, because of the high standard of anesthesia machines, monitors that analyze the anesthetic gas composition in a continuous and detailed way, increase the knowledge of pharmacokinetics and pharmacodynamics of inhalation anesthetics. In this research; we aimed to compare the effects of high and low flow general anesthesia methods on the peroperative hemodynamics, anesthesia depth and postoperative recovery time in patients with abdominal surgery in the presence of bispectral index monitoring.40 patients at the age of between 18-75 who will have abdominal surgery by General Surgery Department in ASA I-II groups are taken into this research after the patients' and Cumhuriyet University Research and Application Hospital Ethics Committee's approval are taken. The patients were randomly divided into two groups. Routine ECG, non-invasive blood pressure, SpO2, BIS monitorization were performed after taking all the patients to the operation table. After mask preoxygenation with 4 lt/min of 100% oxygen for 5 minutes, anesthesia induction was applied with 6 mg/kg pentothal sodyum, 1 μg/kg remifentanil and 0.5-20 μg/kg/min remifentanil infusion for the maintenance, 0.6 mg/kg rokuronyum in all patients. All patients received 4-6% desflurane as an inhalation agent. The desflurane level was adjusted to be a BIS value of 40-60. In the low flow group after the first 10 min 4 lt/min fresh flow, the flow was reduced to 1 lt/min. Basal values of heart rate, systolic blood pressure, diastolic blood pressure, mean blood pressure, peripheric oxygen saturation, FiO2, end tidal CO2, bispectral index, tympanic temperature and the values at 5 min before induction and after intubation and the values at the minutes of 15th, 30th, 45th, 60th, 90th, 120th are recorded. In addition, lactate and carboxyhemoglobin values were measured in arterial blood gas analyzes routinely performed at 30th and 90th minutes. At the end of the process, compilation times were recorded. The data were evaluated statistically.There was no significant difference between the groups in terms of SBP, DBP, MBP, HR, EtCO2, BIS, tympanic temperature, lactate, COHb, extubation time, tongue exposition time and Alderete score values of the individuals in both groups studied (p> 0.05). When SpO2 and FiO2 values measured in different time periods of the individuals in both two groups were compared, differences between 30 min, 45 min, 60 min, 90 min and 120 min were significant (p <0.05).In this research; as a result, low flow anesthesia can be used safely such as high flow anesthesia, when its applied by appropriate anesthesia devices, with adequate knowledge of accompanied and the required monitorizations. No problems have been observed with regard to anesthesia depth and hypoxia risks during research. Because of the necessity of closer monitoring of the patient, we have concluded that in low-flow anesthesia, earthly complications that may be detected sooner and thus improve patient safety. Keywords: Low flow anesthesia, Desflurane, BIS, Recovery time
Collections