Erken evre alt dudak skuamoz hücreli karsinomlarda hasta ve tümör özelliklerinin lokal nükse etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Bu retrospektif çalışmanın amacı, alt dudak skuamoz hücreli kanser tanısı konmuş bir seri hastada, hasta özellikleri (yaş, cinsiyet, alışkanlıklar), histopatolojik ve klinik parametrelerin (tümör çapı ve derinliği, tümörün alt dudaktaki yerleşim yeri, tümörün evresi, lenf nodu metastazı varlığı) lokal nükse etkisini araştırmak ve sonuçları literatür verileriyle karşılaştırmaktır.YÖNTEM VE GEREÇLER: 2008-2017 yılları arasında Balıkesir Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı'nda alt dudak skuamoz hücreli tümör nedeniyle opere edilen 33 hasta retrospektif olarak incelendi.Hastaların klinik özellikleri (yaş, cinsiyet, alışkanlıklar) tümörün alt dudakta anatomik yerleşim bölgesi, TNM sınıflamasına göre evresi, hastaya uygulanan cerrahi türü, patoloji sonuçları kayıtlardan derlendi. Post operatif dönemdeki takipler, klinik muayene ve boyun ultrasonuyla yapıldı. Tümör nüksü ve lenf nodu metastazlarının varlığı araştırıldı. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 23.00 istatistik paket programı ile yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler ile birlikte sürekli değişkenlerin ortalamalarının karşılaştırılmasında bağımsız iki grup t testi, iki kategorik değişken arasındaki ilişkiyi göstermek amacıyla ki-kare testi kullanılmıştır. Nüks durumunu karşılaştırmak için Kaplan Meier analizi yapılmıştır. Tüm analizler için istatistik anlamlılık düzeyi p ≤0,05 olarak alınmıştır.SONUÇLAR: Hastaların yaş ortalaması 64,73'tür (40-81) ve %75,76'sını erkek hastalar oluşturmaktadır. Tümör büyüklüğü seriye dahil edilen 33 hastanın 18'inde T1, 15'i ise T2 evresindedir. Tümörler %21,2 hastada orta hattın solunda, %30,3'ünde sol komissürde, %30,3'ünde orta hatta, %9,1'inde orta hattın sağında, %6,1'inde sağ komissürde ve %3'ünde birden fazla bölgede yerleşim göstermekteydi. Hastaların %63,6'sına primer tümör rezeksiyonunun yanı sıra profilaktik boyun diseksiyonu da yapılmıştır. Hastaların hiçbirisinde patolojik lenf nodu tutulumuna rastlanmamıştır. Ortalama takip süresi 29,27 (2-66) aydır. Otuz üç olgunun sadece iki tanesinde 3. ve 6. aylarda lokal nüks görülmüş ve nüks görülenlerde tümör çapının anlamlı şekilde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Nüks eden iki olgu T2 evresinde olup, tümörün yerleşim bölgeleri orta hatta ve orta hattın solundadır. İki hasta da erkektir ve sigara kullanımı mevcuttur.TARTIŞMA: Literatüre göre tümör çapının ve derinliğinin artması lokal nüksü arttırmaktadır. Çalışmamız da tümör çapının artmasının lokal nüksü artıtrdığını desteklemektedir. Erken evre alt dudak skuamoz hücreli karsinomlarında boyun lenf nodlarına yaklaşım halen tartışmalıdır. Mevcut stratejiler şunlardır: yakın takip (bekle ve gör politikası), profilaktik boyun diseksiyonu ve sentinel lenf nodu biyopsisi uygulanması. Çalışmamızda 33 hastanın 21'ine profilaktik boyun diseksiyonu yapılmış olup, hastaların hiçbirisinde patolojik boyun lenf nodu tutulumu bulunmamıştır. Sonuçlar erken evre alt dudak skuamoz hücreli karsinomlarında boyuna yönelik yaklaşımda lenf nodu disseksiyonun gerekli olmayabilecegini ve izlem yapılmasının yeterli olabileceği önerisini desteklemektedir. Anahtar kelimeler: Alt dudak tümörü, lenf nodu diseksiyonu, erken evre, lokal nüks AIM: The aim of this retrospective study was to investigate the local reccurence effect of the characteristics of the patients (age, sex, habits), histopathological and clinical parameters (tumor diameter and depth, tumor location, tumor stage, presence of lymph node metastasis) in a series of patients diagnosed with lower lip squamous cell carcinoma and to compare the results with literature data.METHODS: 33 patients who underwent surgery for lower lip squamous cell tumor in Balikesir University Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery Department between 2008 and 2017 were retrospectively studied.The clinical characteristics (age, sex, habits), anatomic location of the tumor in the lower lip, stage by TNM classification, the type of surgery applied to the patient, and by clinical and pathologic staging records of the patients were compiled from the records. Post operative follow-ups was performed by clinical examination and neck ultrasonography. The presence of tumor recurrence and lymph node metastases was investigated.Statistical analysis of the data was done by SPSS 23.00 statistical package program. Independent two-group t-test was used to compare the mean of continuous variables with descriptive statistics, and chi-square test was used to show the relationship between two categorical variables. Kaplan Meier analysis was performed to compare recurrence. For all analyzes, statistical significance level was taken as p ≤0.05.RESULTS: The mean age of the patients was 64.73 (40-81) and 75.76% were male patients. Tumor size is T1 in 18 and 15 in the T2 of the 33 patients. According to the location of resection, tumors were found in 21.2% of patients in the median line on the left, 30.3% in the left commissure, 30.3% in the middle line, 9.1% in the middle line on the right, %6,1 in the right commissure, In 3% of the cases in the whole lower part of the lip. In 63.6% of patients, primary tumor resection as well as prophylactic neck dissection were performed. No pathologic lymph node involvement was found in any of the patients. The mean follow-up period is 29.27 (2-66) months. Local recurrence was seen in only two of the thirty-three cases at 3 and 6 months, and the tumor diameter was found to be significantly higher in relapsed cases. Two recurrent cases are in T2, and the tumor is located in the middle line and the median line on the settlement area. Both patients are male and smoking.CONCLUSION: According to the literature, increased tumor diameter and depth, increase local recurrence. Our study also supports that the increase in tumor diameter increases local recurrence. The approach to the neck lymph nodes in early stage lower lip squamous cell carcinomas is still controversial. Current strategies are: close follow-up (wait and see policy), prophylactic neck dissection and sentinel lymph node biopsy. In our study, 21 of 33 patients underwent prophylactic neck dissection and none of the patients had pathologic neck lymph node involvement. The results support the proposal that the lymph node dissection may not be necessary in the longitudinal approach in early stage lower lip squamous cell carcinomas.Keywords: Lower lip tumor, lymph node dissection, early stage, local recurrence.
Collections