İnvaziv infeksiyonlardan izole edilen kandida türlerinin flukonazol, vorikonazol, amfoterisin B duyarlılıklarının mikrodilüsyon ve tıme kill yöntemi (zamana bağlı öldürme kinetiği) ile araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
In this study we classified candida species derived from patient's blood, urine, ETA catheter and sputum specimens who has invasive infection by using conventional systems and commercial clasification kits. We determinated isolated MIC values of 100 C. albicans strain for tree antifungal medication (fluconazole, voriconazole and amphotericin B) by using microdilution, standard method recommended by CLSI. We indicated fluconazole, voriconazole and amphotericin B resistant and sensitive strains depending upon microdiluation results and for 10 strains of theese which has different MIC values we invastigated fungistatic or fungicidal activities of drugs in different dilutions by using time kill method. We determinated MIC range as 0,125-64 ?g/ml and MIC 50/90 value as 1 /16 ?g/ml of 100 Candida albicans strains for fluconazole by microdilution method. We founded that 82 strains are fluconazole sensitive, 10 strains are dose-dependent sensitive and 8 strains are resistant. We determinated MIC range as 0,03-4 ?g/ml and MIC 50/90 value as 0,06 /1 ?g/ml of same strains for Voriconazole. We founded that 95 strains are voriconazole sensitive, 2 strains are dose-dependent sensitive and 3 strains are resistant. We determinated MIC range as 0,125-1 ?g/ml and MIC 50/90 value as 0,5/0,5 ?g/ml for Amphotericin B. No amphotericin B resistance observed in Candida albicans strains. We observed that fluconazole and voriconazole have fungistatic affect in 1,2,4 times consantrations of MIC, amphotericin B has fungistatic affect in quarter, half consantrations and fungicide affect in 1,2,4 times consantrations of MIC by time kill method and determined that amphotericin B has more rapid affect in higher consantrations. In conclusion, inconsistent results presents resistance ranges in azoles can be lower essentially. We think that time kill method is adequate for research studies but not practical in rutin. However, we also think that supoorting results of in vitro studies by clinic researches will help us determinig sensitivity ranges and developing adequate dose strategies. Bu çalışmada invaziv infeksiyonlu hastaların kan, idrar, ETA, kateter ve balgam örneklerinden izole edilen kandida türleri konvansiyonel sistemler ve ticari kitler kullanılarak tür tayinleri yapılmıştır. İzole edilen 100 C. albicans suşunun üç antifungal ilaç (flukonazol, vorikonazol ve amfoterisin B) için MİK değerleri CLSI tarafından önerilen standart yöntem olan mikrodilüsyon ile belirlenmiştir. Mikrodilüsyon sonuçlarına göre flukonazol, vorikonazol, amfoterisin B?ye duyarlı ve dirençli suşlar tespit edilmiştir. Bu suşlardan MİK değerleri farklı 10 tanesinde time kill yöntemi kullanılarak ilaçların farklı dilüsyonlardaki fungustatik yada fungusidal aktiviteleri araştırılmıştır. Çalışmaya alınan 100 Candida albicans suşunun mikrodilüsyon yöntemiyle flukonazol için MİK aralığı 0,125-64 ?g/ml, MİK 50/90 değeri 1 /16 ?g/ml olarak tespit edilmiştir. 82 suş flukonazole duyarlı, 10 suş doza bağlı duyarlı, 8 suş dirençli bulunmuştur. Aynı suşların MİK aralığı vorikonazol için 0,03-4 ?g/ml, MİK 50/90 değeri 0,06 /1 ?g/ml olarak tespit edilmiştir. 95 suş vorikonazole duyarlı, 2 suş doza bağlı duyarlı, 3 suş dirençli bulunmuştur. Amfoterisin B için MİK aralığı 0,125-1 ?g/ml, MİK 50/90 değeri 0,5/0,5?g/ml olarak tespit edilmiştir. C. albicans suşlarında amfoterisin B direnci görülmemiştir. Time kill yöntemi ile flukonazol ve vorikonazolün MİK?in 1, 2, 4 katı konsantrasyonlarda fungustatik, amfoterisin B? nin MİK?in 1/4 ve 1/2 katı konsantrasyonda fungustatik, 1, 2, 4 katı konsantrasyonlarda fungusid aktivite gösterdiği görülmüştür. Amfoterisin B?nin konsantrasyonu artıkça daha çabuk etki ettiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak testler arasındaki uyumsuz sonuçlar bize azollerdeki direnç oranlarının gerçekte daha düşük olabileceğini göstermiştir. Time kill çalışmasının araştırma geliştirme çalışmaları için uygun, ancak rutin kullanım için pratik bir bir yöntem olmadığı görülmüştür. Klinik çalışmalar ile de desteklenen in vitro sonuçların duyarlılık sınırlarının belirlenmesi ve uygun doz stratejilerinin geliştirilmesine katkıda bulunabileceği düşünülmüştür.
Collections