Kronik rinosinüzit olgularında resessus frontalis`in anatomik varyasyonlarının rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Rinosinüzit, immün sistem ve siliyer fonksiyonları etkileyen sistemik hastalıklarla birlikte ortaya çıkabilen, paranazal sinüs mukozasının enfeksiyöz ya da nonenfeksiyöz enflamasyonu ile karakterize multifaktöriyel bir hastalıktır. Sinüs hastalıklarının tedavisinde başarı elde etmek ve en az komplikasyon için sinüs anatomisinin ve fizyolojisinin tamamen anlaşılması gerekmektedir. Günümüzde endoskopik sinüs cerrahisi, paranazal sinüslerde mukosiliyer aktivitenin öneminin anlaşılması, endoskopların ve bilgisayarlı tomografinin kullanıma girmesi ile birlikte özellikle maksimal medikal tedaviden yanıt alınamayan kronik rinosinüzit olgularının cerrahi tedavisinde etkin olarak uygulanmaktadır. Endoskopik sinüs cerrahisinde, en sıkıntılı ve tartışmalı bölgelerin başında frontal sinüs gelmektedir. Frontal sinüs hastalıklarının değerlendirilmesi; resessus frontalisin yapısı, anatomik varyasyonların sıklığı ve anterior kraniyal fossa ile orbita gibi hayati organlara olan yakın komşuluğu nedeniyle oldukça zordur.Bu çalışmanın amacı, sık görülen hastalıklar arasında olan kronik rinosinüzit olgularında, literatürde tartışmalı ve tam olarak anlaşılmamış olan resessus frontalis bölgesinin detaylı bir şekilde radyolojik ve anatomik özelliklerini araştırmak ve bu olgulardaki anatomik varyasyonların, bu bölgenin inflamatuvar değişikliklerine ne tür etkisinin olduğunu ortaya koymak ve seçilecek tedavi yöntemine de yol göstermektir. Bu amaçla polikliniğimize başvuran sinonazal şikayeti ve frontal başağrısı şikayeti olanlardan hasta grupları ve kontrol grubu oluşturuldu. Grup I (kontrol grubu), sinonazal ve frontal başağrısı şikayeti olmayan hastalardan, Grup II (sinonazal semptomu olan), sinonazal şikayeti ve semptomları olan hastalardan, Grup III, sinonazal şikayeti ve frontal baş ağrısı şikayeti olan hastalardan oluşturuldu. Hastalara aksiyal planda paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisi çekilerek koronal ve parasagittal rekonstrüksiyonlar yapıldı.Bu çalışmanın sonucunda resessus frontalis bölgesi ile ilgili olarak şu sonuçlara ulaşıldı: Sinonazal şikayeti ve başağrısı şikayeti olan grup III'te agger nazi hücresi ve intersinüs septum hücresi istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek oranda saptandı. Bulla frontalis, frontal hücre tip III ve tip IV'ün frontal sinüziti ve/veya frontal reses hastalığı olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olduğu, özellikle frontal hücre tip III'ün diğer hücrelere kıyasla daha önemli bir rol oynadığı ortaya kondu.Sinonazal şikayeti olanlarda, resessus frontalisi posteriordan obstrükte eden hücrelerde de istatistiksel olarak anlamlı bir yükseklik belirlendi. Tüm bu verilerimiz göstermektedir ki, frontal sinüs ve/veya resesuss frontalise yönelik cerrahi girişimler öncesinde parasagittal planda bilgisayarlı paranazal tomografi ile değerlendirme, cerrahi başarı ve komplikasyondan kaçınmak için çok önemlidir. Rhinosinusitis is a disease characterised by paranasal sinus mucosa infections or noninfectious inflammation, multifactorial disease which can be seen alongside systemic diseases affecting immune system and cilliary functions. The whole anatomy and physiology of sinuses has to be understood in order to achieve success without complications on medical treatment. Endoscopical treatments are used effectively especially on chronic rinosinusitis not responding to maximal treatment, after mucocilliary activities importance is understood, and endoscopes and computer tomography are introduced. One of the problematic areas for endoscopic sinusitis surgery is frontal sinus. Frontal sinusitis disease evaluation is difficult because of it?s closeness to vital organs such as anterior cranial fossa, the structure of frontalis, and anatomical variations.The purpose of this approach is studying the resessus frontalis region, which is not fully understood and still debated in literature, radiologically and anatomically in detail and guiding treatment by defining the changes occuring because of anatomical variations and inflammatory changes in this region. We created groups from patients who applied to our clinic with sinus and frontal headache problems, and a control group. Group I (Control) were composed of patients who had no sinonasal or frontal headache problems, Group II (sinonasal sympthom) were compsed of patient with sinonasal sympthoms and problems, Group II were composed of patients with sinonasal problems and frontal headaches. Coronal and parasagittal reconstructions were done and computer tomography for sinus on axial plan were taken fro all patients.The results of this study on resessus frontalis region were like this: Group II with sinonasal and headache problems had statistically higher agger nazi cells and intersinus septum cells. Bulla frontalis, frontal cell type II and IV were statistically higer on patients with frontal sinusitis and/or frontal recess disease, frontal cell type III had a significant effect on these patients. For patients with sinonasal problems, cells obstructing recessus frontalis posterior were statistically higher. All this data shows that success in surgery on frontal sinus and/or recessus frontalis without complications, relies on paranasal computer tomography on parasagittal plan prior to the surgery.
Collections