Fonksiyonel kabızlığı olan çocuklarda davranışsal tedavinin yaşam kalitesi üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çocuklarda tüm yaş gruplarında dışkılamanın normal bir düzen içinde olması sağlığın bir işareti sayılır. Kronik kabızlık, aile için ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceğinden endişe kaynağıdır. Fonksiyonel kabızlığın sıklıkla akut presipitan bir olay sonrası, istemli veya bilinçaltı dışkı tutma sonrası kaynaklandığı düşünülür. Çocuklarda kabızlık fiziksel semptomların yanında psikolojik ve sosyal süreçleri de içerir. Kabızlığı olan bir çocuk; karın ağrısı, dışkı yaparken ağrı duyma yanında; toplum içinde kendini güvensiz, sinirli, sosyal ortamlarda ve arkadaş ilişkilerinde başarısız, utangaç hisseder. Bu da çocuğun yaşam kalitesini etkileyen bir süreçtir. Yaşam kalitesi temel olarak, kişinin yaşam koşullarında uyumda kişisel tatminini etkileyen, hastalığın günlük yaşam üzerindeki fiziksel, mental ve sosyal etkilerine verdiği bireysel yanıtları temsil eden bir kavram olarak görülmelidir. Çocukluk çağı kabızlık tedavisinde eğitim çok önemlidir. Aile ve çocuk iyi ikna edilirse ve ciddi bir hastalığı olmadığı anlatılırsa tedavi etkili olur. Aileye ve çocuğa dışkı tutmanın mekanizması anlatılmalıdır. Aileye ve çocuğa bu tedavinin aylarca sürebileceği anlatılmalıdır Bizim çalışmamızda amacımız; fonksiyonel kabızlığı olan çocuklarda davranışsal tedavinin etkinliğini yaşam kalitelerini ölçerek değerlendirmektir. Beklentimiz tedavi öncesindeki yaşam kalitesinin, davranışsal tedaviyle artıp artmadığını görmek ve bir skor oluşturarak bunu davranışsal tedavinin ölçütü olarak göstermektir.Çalışmamıza fonksiyonel kabızlığı olan 129 çocuk alındı. Çalışma grubundaki çocuklara kabızlığın davranışsal tedavisi uygulandı. Hastalara sosyodemografik anket ve tedavi başlangıcında, tedavinin birinci ayında ve tedavinin üçüncü ayında değişik yaş gruplarına göre düzenlenmiş KİNDL yaşam kalitesi anketleri uygulandı. Bu anketler yaş gruplarına göre 12-16 yaş için kiddo kindl anketi; 8-12 yaş için kid kindl anketi; 4-7 yaş için kiddy kindl anketi ve 4-7 yaş arasındaki anketlerini kendileri yapamayan çocuklar için aile formu kindl anket şeklinde uygulandı. Yaşam kalitesi anketinde, bedensel iyilik, duygusal iyilik, öz saygı, aile, arkadaş okul gibi boyutlar yer almaktaydı.Çalışmaya alınan fonksiyonel kabızlığı olan çocuklar önce yaş gruplarına göre ayrılarak yaşam kaliteleri, tedavi başlangıcı ve sonrasında olacak şekilde ayrı ayrı incelendi. Tüm yaş gruplarını birlikte incelediğimizde çalışmaya alınan çocukların tedavi başlangıcı ve tedavinin birinci ayındaki yaşam kalitesi skorlarından toplam yaşam kalitesi skoru, bedensel iyilik ve öz saygı skorları arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark yani belirgin artış saptandı(p değerleri her üçünde 0.000 idi). Tedavi başlangıcı ve tedavinin üçüncü ayı arasındaki yaşam kalitesi skorlarına bakıldığında okul skoru hariç tüm boyutlarda artış saptandı (Toplam yaşam kalitesi, bedensel iyilik, duygusal iyilik, özsaygı ve arkadaş skorları için p:0.000,aile skoru için p:0.004). Sosyodemografik verilerden anne ve baba eğitim durumu, anne ve baba çalışma durumu, evde yaşayan kişi sayısı, evdeki oda sayısı, çocuğa ait oda varlığı, gelir durumu, sosyal güvence gibi maddelerle yaşam kalitesi skorlarından bazılarıyla istatistiksel açıdan anlamlı sonuç bulundu. Ancak çevresel ya da başka faktörlerin de bunda rol oynadığı düşünüldü.Bu çalışmanın sonuçları; fonksiyonel kabızlıkta davranışsal tedavinin önemini, fonksiyonel kabızlığın yaşam kalitesini önemli ölçüde bozduğunu; bu kronik süreçte davranışsal tedavinin etkili bir şekilde uygulanması tedavinin başarısını arttırdığını ve bunu yaşam kalitesini yükselterek gösterdiğini anlamamızı sağlamıştır. Kronik bir sorun olan fonksiyonel kabızlık sadece medikal tedavi ile tedavi edilmemelidir ve davranışsal tedavi de tedavinin önemli bir parçasını oluşturmalıdır. Çocuğun ve ailenin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen fonksiyonel kabızlık uzun vade de takip edilmeli, sekonder olarak ortaya çıkabilecek sorunların bu şekilde önüne geçilmelidir.Anahtar sözcükler: Fonksiyonel kabızlık, yaşam kalitesi, davranışsal tedavi, During childhood, regular defecation in all age groups is considered as a marker of health. Chronic constipation is a source of concern for the family as it may be a sign of serious disease. Functional constipation is considered to develop following intentionally or unintentionally ceasing defecation after an acute precipitating event. In the children, constipation involves psychological and social processes in addition to physical symptoms. A constipated child experiences abdominal pain and pain during defecation as well as he feels himself as unconfident, nervous, unsuccessful in the social environments and relationships with friends, and shy. This is a process affecting quality of life of the child. Basically, the quality of life should be viewed as concept affecting individual satisfaction in adaptation during life conditions and representing individual responses to the physical, mental and social effects of the disease condition on daily life by the individual. Training is of great importance in treatment of constipation during childhood. The treatment becomes effective if the family and child are conceived well and explained that the child doesn?t have a serious disease. Mechanism of incontinence should be explained to the family and the child. They also should be told that the treatment may last for several months. Our aim in the present study was to evaluate effectiveness of behavioral therapy on constipation by measuring quality of life. Our expectation was to see whether quality of life increased with behavioral therapy and to demonstrate it as a measure of behavioral therapy.A total of 129 children were included in the present study. The children in the study group underwent behavioral therapy for constipation. The patients had sociodemographical survey and KINDL quality of life survey adjusted for age groups were applied on the first and third months of the treatment. These surveys were applied as kiddo kindle survey for the age group of 12-16; kid kindle survey for age group of 8-12; kiddy kindle survey for the age group of 4-7; and family form of kindle survey for the children unable to complete the surveys by themselves. The survey for quality of life consisted of such domains as bodily well-being, emotional well-being, self-confidence, family, friends, and school.The constipated children included in the study were divided into groups by their age groups and their quality of life was examined separately at the beginning and end of the treatment. When all age groups were examined collectively, among the quality of life scores at the beginning and first month of the treatment in the children included in the study, statistically significant differences were found in total scores of quality of life, bodily well-being and self-confidence scores (p: 0.000 for all). When quality of life scores were examined at the beginning and the third month of treatment, significant increases were found for all domains (except school domain) (p: 0.000 for domains of bodily well-being, emotional well-being, self-confidence and friends; p: 0.04 for family domain). For the sociodemographical data, statistically significant differences were found for educational status of parents, employment status of parents, number of householders, number of rooms in the house, presence of a special room for the child, income level, and social security as well as some scores of quality of life. However, it was considered that environmental or other factors might have a role in this difference.Results of the present study led us to understand importance of behavioral therapy in functional constipation, that functional constipation impaired quality of life significantly; that administering effectively behavioral therapy in this chronic process increased success of the treatment substantially and demonstrated this effectiveness by improving quality of life. Functional constipation, a chronic condition, should not only be treated with medical treatment but behavioral therapy should also make an important part of the treatment. Functional constipation that affects quality of life of the child as well as his family should be followed in long term and thus, conditions that may occur secondarily should be avoided.Key words: Functional constipation, Quality of life, Behavioral therapy.
Collections