Yoğun bakım ünitesinde izlemi gereken kronik nörolojik hastalıklarda uyku yapısının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Uyku 24 saatlik sirkadyen endojen ritim içinde kişinin duysal veya diğer bir sitimulus ile uyanabildiği gelip geçici bir bilinçsizlik sürecidir. Uykuyu yaş, eşlik eden hastalık, çevre, yaşam stili, stres, alkol ve sigara, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör etkilemektedir. Uyku; fiziksel ve mental enerjiyi restore eden sirkadiyen bir ritmdir. Birçok nörolojik hastalık uykunun toplam süresini ve kalitesini ciddi derecede bozmaktadır. Özellikle inme, demans , ileri evre hareket bozuklukları, ensefelopati, nöropati, epilepsi, multiple skleroz, amyotrofik lateral skleroz gibi nörodejeneratif hastalıklarda uyku bozuklukları oldukça sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bozulmuş uyku yapısı bu hastalarda kronik yorgunluklara, huzursuzluğa, konsantrasyon güçlüğüne, illüzyon ve halüsinasyonlara, sabah baş ağrılarına, azalmış motor ve kognitif işlevlere, depresyona ve gündüz uykululuğuna yol açmaktadır. Tüm bu nörolojik hastalıkların neden olduğu uyku bozuklukları özgün uyku yapısını bozmakta ve uykunun vücuttaki iyi etkilerinin ortaya çıkmasını engellemektedir. Bu çalışmada Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesinde takip edilen nörolojik hastalıklarda uyku yapısını ambulatuvar polisomnografi cihazı ile inceleyerek, patolojiyi saptamayı ve bunun yaşam kalitesine olan etkisini araştırmayı amaçladık. Yoğun bakım hastalarında REM uyku evresinin normale göre azalmış olduğunu NREM evre-1 ve NREM evre-2'nin artmış olduğunu saptadık. Yüzeyel uyku evrelerinin daha yoğun, derin uyku evrelerinin daha az görülmesinin nedenleri; altta yatan hastalığın tipi ve şiddeti, akut hastalığın patofizyolojisi ve yoğun bakıma ait çevresel faktörlerdir. Yoğun bakım hastalarında izlenen ve primer hastalığa yönelik tedavi alan olguların uyku deprivasyonunun artmış olduğunu ve uyku kalitelerinin bozulmuş olduğunu bilmek önemlidir. Uykunun sağlıklı bireylerdeki önemini biliyor olmak hastalarda iyileşme sürecindeki etkisini daha net bir şekilde göz önüne koyabilmektedir. Birincil hastalığı her ne olursa olsun yoğun bakımda takip edilen hastaların uyku yapısındaki değişiklikler aslında genel olarak birbirinden çok da farklı değildir. Önemli olan bunu göz ardı etmemek ve buna ilişkin tedavileri de sağlıyor olabilmektir.Anahtar kelimeler: Uyku, yoğun bakım ünitesi, nörolojik hastalık, polisomnografi, yaşam kalitesi. Sleep is a temporary period of unconsciousness within the circadian endogenous rhythm of 24 hours, in which the person may be woken through sensual or other stimuli. Sleep is affected by several factors such as age, concomitant disease, environment, life style, stress, alcohol and smoking, eating habits. Sleep is a circadian rhythm which restores strength and physical and mental energy. Many neurological diseases severely derogate the total period and quality of sleep. Sleep disorders are often encountered especially along with neurodegenerative conditions such as stroke, dementia, advanced mobility disorders, encephalopathy, neuropathy, epilepsy, multiple sclerosis, amyotrophic lateral sclerosis (Lou Gehrig?s disease). For these patients, derogated sleep patterns cause chronic tiredness, restlessness, difficulty in concentration, illusions and hallucinations, morning headaches, reduced motor and cognitive functions, depression and drowsiness during the day. Sleep disorders caused by all these neurological conditions derogate the original sleep pattern and prevents the beneficial effects of sleep from presenting. In this study, it has been aimed to observe sleep patterns of neurological patients in the Neurology Intensive Care Unit (N-ICU) with the help of an ambulatory polysomnography device, identify the pathology and study its effect on the quality of living. It was observed that in ICU patients, REM stage was reduced and NREM stage1 and NREM stage2 were increased. The primary reasons why superficial sleep stages are more frequent and deep sleep stages are less are the type and acuteness of the disease, the pathophysiology of the acute disease and the environmental factors of the ICU. It is important to note that cases of the patients under observation in the ICU being treated for the primary disease present increased sleep deprivation and derogated sleep quality. Knowing the importance of sleep in healthy individuals is being able to present its effect in the recovery process more clearly. Whatever the primary disease, the changes in the sleep patterns of the patients in ICU are actually not very different from each other. The important point is not to ignore this fact and to be able to provide the necessary treatments.Keywords: Sleep, intensive care unit, neurological disease, polysomnography, quality of life
Collections