Adenotonsillektomi uygulanan çocuklarda sağ ventrikül fonksiyonlarının doku doppler ekokardiyografik yöntem ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Tonsil ve/veya adenoid hipertrofisi olup, buna bağlı obstrüktif apne sendromu gelişen ve bu nedenle ameliyat kararı alınmış olan çocuk hastaların sağ ventrikül fonksiyonlarının ameliyat öncesi ve sonrası yeni ekokardiyografik parametreler kullanılarak karşılaştırılması, ayrıca adenotonsiller hipertrofinin RV fonksiyonlarına etkisi ve adenotonsillektominin tedavideki etkinliğinin değerlendirilmesidir.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, obstrüktif uyku apne sendromu bulguları ile başvurup, anamnez ve fizik muayenesinde obstrüktif uyku apne sendromu düşünülen adenoidektomi / adenotonsillektomi ameliyatı olan 2?12 yaş arası toplam 41 hasta grubu ile 40 sağlıklı çocuk alındı. Hasta grubu, operasyon öncesi ve operasyondan 6 ay sonra, konvansiyonel ekokardiyografinin yanında pulsed dalga doku doppler ekokardiyografik yöntem ile değerlendirildi.Bulgular: Çalışma (6.06 + 2.50 yıl) ve kontrol (6.04 + 2.46 yıl) grubu arasında yaş, cinsiyet, boy ve vücut ağırlığı açısından farklılık yoktu (p>0.05). 41 çalışma grubunun 26'sına adenotonsillektomi, 15'ine ise adenoidektomi uygulandı. IVS çapı preoperatif grupta, postoperatif ve kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p:0.002). TAPSE preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamlı düşük saptandı (p:0.000). Postoperatif grup ile kontol grubu arasında ise anlamlı fark saptanmadı (p:0.552). Hem konvansiyonel doppler ekokardiyografi hem de doku doppler ekokardiyografi ile LV'ye ait değişkenler (E, A, E/A, DT, IVRT, IVCT, IVA, ET, MPI) açısından gruplar arasında fark yoktu (p>0.05). KDE ile triküspit kapaktan hesaplanan MPİ, preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p:0.032). Postoperatif grup ile kontrol grubu arasında bu farkın kaybolduğu görüldü (p:0.454). KDE ile triküspit kapaktan hesaplanan E dalga DT'ı, preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamı yüksek saptandı (p:0.028). Postoperatif grup ile kontrol grubu arasında bu farkın kaybolduğu görüldü (p:0.757). KDE ile triküspit kapaktan hesaplanan E/A oranı bakımından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p:0.129). Triküspit kapak lateral anulustan DDE ile elde edilen E', A', E/A', S', ET', DT' ve AcT değerleri bakımından gruplar arasında anlamlı istatistiksel farklılık saptanmadı (p>0.05). IVRT', IVCT' değeri preoperatif grupta postoperatif ve kontrol grubuna göre daha yüksekti ancak bu fark istatistiksel anlamlı değildi (p>0.05). DDE ile triküspit anulustan hesaplanan MPİ', preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamı yüksek saptandı (p:0.004). DDE ile triküspit anulustan hesaplanan TIVA, preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamı düşük saptandı (p:0.020). Postoperatif grup ile kontrol grubu arasında farkın kaybolduğu görüldü (p:0.984). Preoperatif grupta PAcT, postoperatif ve kontrol grubuna göre anlamlı düşük saptandı (p:0.010). mPAP, preoperatif grupta kontrol grubuna göre anlamlı yüksek saptandı (p:0.010). Postoperatif grupta bu farkın kontrol grubu değerlerine indiği saptandı (p:0.740). Hem preoperatif hem de postoperatif grupta mPAP ile MPI' arasında anlamlı korelasyon saptanmadı (sırasıyla p:0.682, r:-0.066 ve p:0.690, r:0.064). Hem preoperatif hem de postoperatif grupta KDE ile elde edilen RV MPI ile pulmoner ET arasında anlamlı negatif korelasyon saptandı (preoperatif p:0.016, r:-0.376, postoperatif p:0.012, r:-0.389). Triküspit MPI' ile IVA arasındaki ilişki; her üç grupta da anlamlı negatif idi (preoperatif p:0.004 r:-0.444, postoperatif p:0.000, r:-0.430, kontrol p:0.000, r:-0.558)Sonuç: Adenotonsiller hipertrofisi olup, buna bağlı obstrüktif uyku apne sendromu gelişen hastaların operasyan öncesi ve operasyon sonrası dönemde ventrikül fonksiyonlarının değerlendirmesinde TAPSE, PAcT, MPI, MPI' ve TIVA oldukça yararlı ölçümlerdir. Bakılması pratik ve oldukça fazla bilgi veren bu parametreler OUAS'lu hastaların değerlendirilmesinde ve operasyon sonrası izleminde faydalı olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca adenotonsillektomi ameliyatı OUAS'lu hastalarda faydalı bir tedavi seçeneğidir.Anahtar kelimeler: Doku Doppler ekokardiyografi, obstrüktif uyku apne sendromu, TAPSE, TIVA Aim: Our aim was comparison of pre-operative and post-operative right ventricular functions of children with obstructive sleep apnea secondary to tonsillar and/or adenoidal hypertrophy and who have been decided to be operated, using new echocardiographic parameters. Additionally, we evaluated effects of adenoidal hypertrophy on right ventricular function and effectiveness of adenotonsillectomy as a treatment modality.Methods: 41 children who have admitted to our hospital with symptoms suggestive of obstructive sleep apnea, whose history and physical examination findings suggest obstructive sleep apnea and who have undergone adenoidectomy/adenotonsillectomy and 40 healthy children, all of whom between 2-12 years of age, were included in the study. Patient group was evaluated by pulsed wave tissue doppler echocardiography as well as with conventional echocardiography before the operation and 6 months after the operation.Results: There were no differences between study group (6.06 + 2.50 years) and control group (6.04 + 2.46 yıl) regarding age, gender and weight for age (p>0.05). Of 41 children in study group, 26 had adenotonsillectomy and 15 had adenoidectomy. IVS diameter was significantly higher in postoperative group compared to control group (p:0.002), while TAPSE was significantly lower in preoperative group compared to control group (p:0.000). There was no significant difference between postoperative and control groups (p:0.552). All groups were similar regarding left ventricular changes (E, A, E/A, DT, IVRT, IVCT, IVA, ET, MPI) evaluated both by conventional echocardiography and tissue doppler echocardiography (p>0.05). MPI value calculated through tricuspid valve using conventional doppler echocardiography, was found to be significantly higher in preoperative group compared to control group (p:0.032). This difference was absent between postoperative and control groups (p:0.454). E wave DT calculated through tricuspit valve using conventional doppler echocardiography was significantly higher in preoperative group than control group (p:0.028). Again this difference was absent between postoperative and control groups (p:0.757). E/A ratio calculated through tricuspit valve using conventional doppler echocardiography was similar between all groups (p:0.129). E?, A?, E/A?, S?, ET?, DT? ve AcT values obtained through tricuspid lateral annulus using tissue doppler echocardiography were also similar between groups (p>0.05). IVRT? and IVCT? values were significantly higher in preoperative group compared to postoperative and control group but this difference was statistically insignificant (p>0.05). MPI value through tricuspid annulus using tissue doppler echocardiography was significantly higher in preoperative group than control group (p:0.004). TIVA value through tricuspid annulus using tissue doppler echocardiography was significantly lower in preoperative group than control group (p:0.020). Disappearence of this difference was found between postoperative and control groups (p:0.984). PAcT was found to be significantly lower in preoperative group compared to postoperative and control group (p:0.010). mPAP was significantly higher in preoperative group than control group (p:0.010). In postoperative group mPAP was found to be similar to control group (p:0.740). No meaningful correlation was detected between mPAP and MPI values both in preoperative and postoperative groups (p:0.682, r:-0.066 ve p:0.690, r:0.064, respectively). In both preoperative and postoperative groups there was significant negative correlation between RV MPI and pulmonary ET (pre-operative p:0.016, r:-0.376, post-operative p:0.012, r:-0.389). Significant negative correlation between tricuspid MPI and IVA was found in all three groups (pre-operative p:0.004 r:-0.444, post-operative p:0.000, r:-0.430, control p:0.000, r:-0.558).Conclusion: TAPSE, PAcT, MPI, MPI' ve TIVA are useful markers for evaluation of pre-operative and post-operative ventricular function in children with obstructive sleep apnea secondary to adenotonsillar hypertrophy. We think that using these practical and easy-to-perform parameters may be relevant for evaluation and post-operative follow-up of patients with obstructive sleep apnea. Besides adenotonsillectomy is a beneficial treatment option for these patients.Key words: Tissue doppler echocardiography, obstructive sleep apnea syndrome, TAPSE, TIVA
Collections