Sıçanlarda lateral torasik arter tabanlı perforatör flep; yeni bir deneysel model
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cilt defektlerinin onarımında muskulokutan flepler önemli yer tutmaktadır. Muskulokutan fleplerde kas kitlesinin deri ile birlikte flebe dahil edilmesinin sebebi, çoğu zaman kas kitlesinin derinin beslenmesi için aracı olmasıdır. Dikkatli bir diseksiyon ile deriye ulaşan perforatör kas içinden pediküle kadar izlenip, kas flebe dahil edilmeden sadece cilt flebi kaldırılabilir. Böylece donör sahadaki komplikasyon oranı azaltılmış olup, alıcı sahada da gereksiz hacim oluşumunun önüne geçilebilir(11) . Sıçanlarda birçok flep modeli tanımlanmış olmasına rağmen, perforatör tabanlı flep modellerinin popülaritesi gün geçtikçe artmaktadır(25). Perforatör fleplerin klinik kullanımının artması bizleri sıçanlarda yeni perforatör flep modelleri bulmaya zorlamaktadır(21). Bu çalışmada aksiller arterin lateral torasik dalının cilde ulaşan perforatörü üzerinden cilt flebi kaldırılarak, birinci hafta sonunda yaşayan alan tespit edilmesi planlanmıştır.Çalışmamızda, 400-450 gr ağırlığında wistar albino sıçanlar kullanılmış olup, hayvanlar 7 gruba ayırılmıştır:Grup I: Sham grubu, hiçbir işlem yapılmadı n:6,Grup II: Kontrol grubu, 3x2 cm boyutunda cilt adası perforatör kesilerek kaldırıdı n:6,Grup III: Kontrol grubu, 3x6 cm boyutunda cilt adası perforatör kesilerek kaldırıldı n:6,Grup IV: 3x2 cm boyutunda lateral torasik arter tabanlı perforatör flep kaldırıldı n:6,Grup V: 3x6 cm boyutunda lateral torasik arter tabanlı perforatör flep kaldırıldı n:6,Grup VI: 3x2 cm boyutunda posterior thigh tabanlı perforatör flep kaldırıldı n:6,Grup VII: 3x6 cm boyutunda posterior thigh tabanlı perforatör flep kaldırıldı n:6. IM 75mg/kg Ketamine-HCL ve 10mg/kg Xylasine-HCL uygulamasıyla anestezi sağlandı ve deney gruplarına cerrahi uygulandı. Postoperatif 7. günün sonunda, anestezi altında, tüm deneklerin flep nekroz ve yaşayan alan ölçümleri yapılıp, canlı flep alanından yaklaşık birer cm2'lik olmak üzere histopatolojik değerlendirme için doku biyopsisi alındı. Hayvanlar anestezi altında sakrifiye edildi. Grup 2 ve grup 3 de, 12 sıçanda da, perforatörü kesilerek kaldırılan tüm cilt adaları nekroza gitti. Grup 4 de, 6 sıçanda da lateral torasik arter perforatörü ile kaldırılan 3x2 cm boyutunda ki fleplerin tamamı yaşadı. Grup 5 de, 6 sıçanda da lateral torasik arter perforatörü ile kaldırılan 3x6 cm boyutunda fleplerin 3x2 cm lik kısmı yaşadı. Grup 6 da, 6 sıçanda da posterior thigh perforatörü ile kaldırılan 3x2 cm lik fleplerin tamamı yaşadı. Grup 7 de, 6 sıçanda da posterior thigh perforatörü ile kaldırılan 3x6 cm lik fleplerin 3x3 cm lik kısmı yaşadı. Bu çalışmayla, 400-450 gr wistar albino sıçanlarda, lateral torasik arter perforatörünün aynı yerden cilde ulaştığı ve 3x2 cm bir cilt adasını beslediği gösterildi. Böylelikle çeşitli flep çalışmalarında kullanılabilecek yeni bir deneysel model oluşturuldu. Musculocutaneus flaps have an important place in reperation of skin defects. The reason of including muscle tissue along with musculocutaneus flaps is usually skin is getting its blood supply through the underlying muscle. With a careful dissection it is possible to track the pedicule through the perforatory muscle that reaches the skin, and elevate solely skin by sparing the muscle. Thus, the complication rate of the donor site is decreased and the unnecessary augmentation/increase of volume of the reciever site is avoided. Although various flap models are identified in rats, the popularity of perforator based flap models are rising recently. The rising of the clinical usage of the perforatory flaps is forcing us to search for new perforatory flap models in rat. In this study, it is planned to elevate the perforatory skin flap of the lateral thoracic branch of the axillery artery and define the surviving area at the end of the week. In our study, wistar albino rats that weights 400-450 gr are used and categorised in 7 groups:Group 1 : group sham, no operation. N:6Group 2: control group, a skin island about 3x2cm is elevated by cutting the perforatory Group 3: control group, a skin island about 3x6cm is elevated by cutting the perforatory Group 4: 3x2 cm lateral thoracic artery based perforatory flap is elevatedGroup 5: 3x6 cm lateral thoracic artery based perforatory flap is elevatedGroup 6: 3x2 cm posterior thigh based perforatory flap is elevatedGroup 7: 3x6 cm posterior thigh based perforatory flap is elevated Experiment groups are operated after anesthesized with IM 75mg/kg Kethamine-HCL ve 10mg/kg Xylasine-HCL. At the end of post operative day 7, under anesthesia, all subjects were measured for the viable and necrotic extent of flaps and biopsies were taken from the viable tissue zone for histopathologic valuation. Rats were sacrified under anesthesia. Both in group 2 and 3, in all of the 12 rats, necrosis appeared in all of the flap islands that were elevated thorogh cutting the perforatory. In group 4, lateral thoracic artery based perforatory flap that extent 3x2 cm survived. In group 5, all of 3x6 cm sized perforatory flaps which are based lateral thoracic artery survived 3x2 cm area. In group 6, all of the posterior thigh based perforatory flaps that sized 3x2 cm survived. In group 7 3x3cm sized flap area of the 3x6 cm posterior thigh based perforatory flaps survived. In this study, it has been shown that lateral thoracic artery perforatory vessel consistently reaches the skin above thorough the same localization and supplied blood to the skin flap island that sized 3x2cm in all wistar albino rats that weights 400-450 gr. Thus, a new experimental model that can be used in variable flap studies is discovered
Collections