Deneysel subaraknoid kanama sonrası vasküler düz kas fonksiyonları üzerine deferoksamin ve sempatektominin etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
65 ÖZET Anevrizmal subaraknoid kanama sonrası ortaya çıkan serebral vazospaznıın nedeni tanı olarak bilinmemektedir. Vazospazm patogene- zinde serebral damarların çeşitli vazoaktif maddelere karşı cevapların- daki değişikliklerin önemli rol oynayabileceği düşünülmektedir. Endotel hücrelerinde meydana gelebilecek hasar ve/veya endotelde üretilip salı verilen EDRF'nin üretim veya salıverilme mekanizmalarındaki bir deği şiklik veya damar duvarında lipid peroksidasyonu aym zamanda vazos- pazmın nedenleri arasında yer alabilir. Demir iyonları serbest radikal oluşumunu katalizleyerek bu mekanizmaya katılır. Bir demir bağlayıcı ajan olan Deferoksaminin serebral vazos- pazmı azalttığı öne sürülmektedir. Bu ajanın izole arterlerin kasılma- gevşeme fonksiyonları üzerindeki etkisi ise araştırılmamıştır. Internal karotid sistemin noradrenerjik innervasyonunun va- zokonstriktör etkisi bilinmektedir. Bu nedenle servikal bölgede yapıla cak perivasküler sempatektomi ve superior servikal ganglionektomiden sonra internal ve eksternal karotid arterlerde genişleme olacağı ve kol- laterallerde kan akımının artacağı öne sürülmüştür.66 Bu çalışmada tavşanlarda subaraknoid aralığa otolog arteriyel kan verilerek deneysel subaraknoid kanama modeli oluşturulmuştur. Denek gruplarından birine deferoksamin verilmiş diğerine ise servikal ve periarteriyel sempatektomi uygulanmıştır. Deneklerin izole karotid arter halkalarında noradrenalin, serotonin, endotelin-1, asetilkolin, ade- nozin, KC1 ve papaverin cevapları ve kronik SAK sırasında oluşan va- zospazma karşı Deferoksamin ve servikal-periarteriyel sempatektomi- nin koruyucu etkileri araştırılmıştır. Çalışma sonunda SAK'dan sonra noradrenalin,serotonin ve endotelin-1 kasılma cevaplarının ve Emaks değerlerinin kontrollerine gö re anlamlı olarak arttığı, asetilkolinin endotele-bağımlı gevşeme cevapla rının azaldığı bulunmuştur. Adenozin,papaverin ve KC1 cevaplarında ise bir değişiklik saptanmamıştır. Buna göre, SAK'dan sonra serebral arterlerin sadece subaraknoid aralık içindeki kısımlarında değil ekstra- dural bölgedeki kısımlarında da vazospazm gelişebileceği düşünülebilir. Deferoksamin, kasılma cevaplarını etkilemezken asetilkolinin sadece yüksek konsantrasyondaki gevşeme cevabını kontrollerine döndürmüş tür. Servikal ve periarteriyel sempatektomi uygulandıktan sonra ise no radrenalin, serotonin, endotelin-1 kasılma cevaplarında ve asetilkolin gevşeme cevaplarında SAK grubuna göre anlamlı bir değişiklik saptana mamıştır. Sonuç olarak,hayvanlarda deneysel SAK oluşturulduktan son ra baziler, orta serebral ve internal karotid arterde gelişen vazospazmı önlediği bildirilen deferoksaminin ve servikal ve periarteriyel sempatek- tominin arterlerin eksradural bölgedeki kısımlarında gelişen fonksiyo nel vazospazmı önlemede yeterince etkili olamadığı söylenebilir. Bu yön temlerin ekstradural bölgedeki yetersiz etkilerinin araştırılması gerekli dir.
Collections