Planlama programlama bütçeleme sistemi (PPBS) ve Türkiye uygulamasındaki etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET PPBS ilk olarak 1961 yılında ABD'de Savunma Bakanlığında uygulamaya konmuştur. Planlama programlama bütçeleme sisteminin başlıca öç aşaması olduğu söylenebilir, birincisi, yapısal veya biçimsel yönü, ikincisi; analitik yönü veya bilimsel yönü, üçüncüsü; haberleşmeye ilişkin yönü. Bunlardan birincisi, amaç ve taaliyetlerin saptanmasını, amaçlan gerçekleştirecek alternatif programların teşkilini ve uzun vadeli planların hazırlanmasını kapsamına alır. Sistemin analitik yönü, alternatif programların uzun süreli maliyet ve faydalarının hesaplanması suretiyle değerlendirilmesi ve yöneticiler için alternatifler arasından ussal seçimler 3'apabilme olanaklarının hazırlanması anlamını taşır. Geniş bir haberleşme sistemi PPBS'nin üçüruıcti yönü olup sistemin diğer iki yönünü destekleyici niteliktedir. Türkiye'de PPBS'ye resmi olarak geçiş 1973 mali yılında olmuştur. Klasik bütçe uygulamasından PPBS uygulamasına geçişte yeni bir hizmet suuflandırılması getirilmiş ancak uygulama bu biçimsel değişiklik aşamasından daha ileriye götürelememiştir. Klasik bütçe sisteminde olduğu gibi PPBS'nin iki yıllık uygulama yılı olan 1973 mali yılında da eski alışkanlıklar devanı ettirilerek hizmetin gerçekten kamu için gerekliliğine, fayda ve katkı derecesine bakılmaksızın bir önceki yılda aynı iş için alınan ödenek miktarı esas alınmıştır. PPBS4nin unsurları arasında bulunan, programların ve bütçenin uzun vadeli planlamaya dayandırılması, alternatif programların geliştirilmesi, alternatiflerin analitik tekniklerin yardımı ile değelendirilrrtesn, süratli ve güvenilir bir haberleşme sisteminin kurulması gibi hususlar Türkiye'de henüz gerçekleştmiemenıiştir. PPBS, kendine özgü bir tekniği ve bu tekniği bilen yetenekli elemanların varlığını gerektirmektedir. Ayrıca, fayda- maliyet gibi bîr kısım analizlerin yapılması için gerekli istatistiki verilere ve elektronik gereçlere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu elemanlar yeterince yetiştirilmeden ve elektronik gereçler tam olarak sağlanmadan PPBS'nin uygulamaya konulması, şüphesiz bazı aksaklıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bütün bunlara devlet muhasebe sistemi ile PPBS arasındaki uyumun gereken şekilde sağlanamaması ile muhasebe organizasyonun sistemin etkin bir şekilde işlemesini sağlayacak biçimde geliştirilememiş olmasını da eklemek gerekecektir. Bütün bunlar PPBS'nin Türkiye'de uygulanması konusunda, gerek günümüzde, gerekse gelecek için bir çok sorular ve şüpheler taşımaktadır. ABSTRACT The firstly Planning Programming Budgeting System (PBTiS) initiate in 1 96 1 by the Department of Defense in USA. The PBBS had three main ingredients; first, structural aspects, dealing with the classification of government transactions, second, analytical aspects, dealing with the application of quantitative criteria for the determination of appropriate programs, and third, informational aspects, dealing with the development of supporting systems that help policy formulation and appraisal. Turkey is without sufficient preparation started to implement PBBS in the Fiscal Year of 1973. Although it was introduced as a fiscal reform, to executives in many ministries were not interested in PBBS as a resource allocation tool in the Budget activities, This lack of interest was exhibited by their failure to participate since 1973, with very little changes, the same budgeting technique is applied by the Central Government of Turkey which cannot be considered as PBBS. Traditional incremental budgeting system with modem budgeting classifications, in a way, still exists in Turkey and it will be long while before it is replaced. The implementation of PBBS in Turkey has been difficult and inefficient. It seems that it cannot be disassociated from the many of problems associated whit unlimited needs and limited capacities. Lack of training facilities, shortage of skilled workers, inadequate structure, excessive paperwork, lack of the information, nonutilization of ihe information generated, utilization of the information for strengthening centralized control, lack of adequate involment of spending agencies, lack of proper combination of some techniques and methods. There are also substantial lags in adjusting to the new requirements the supplementary systems such as reporting and accounting. These aspects contributed to failure, wliich in turn contributed to a series of questions and doubt* about budgetary reforms, their impact, and relevance for the future.
Collections