Deneysel olarak oluşturulan kemik defektlerine uygulanan sentetik kemik grefti ve bazik fibroblast büyüme faktörünün yeni kemik oluşumuna etkisinin histomorfometrik olarak incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Son yıllarda, biyoteknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde ?kemik dokusu mühendisliği? başlığı altında incelenen, yeni ve gelecek vaadeden tedavi yaklaşımları ortaya atılmaya başlanmışt?r. Kemik doku mühendisliğinin temeli, kemiğin istenen anatomik bölgesinde kemik iyileşmesi için yanıt oluşturmaktır. Klinik başarı, oluşan kemiğin yeniden şekillenmesi sonucu çevre kemik dokusu ile yapısal olarak bütünleşmesi ve oluşan kemiğin fonksiyon görmek için yeterli mekanik dayanıklılığa sahip olması ile belirlenir. Kemik dokusu mühendisliği, poröz yapıda ve emici özellikteki çeşitli matriksler üzerine ekilen hücrelerden doku kültürü elde edilmesi işlemini açıklar. Klinikde ise kemik rejenerasyonunu arttırmak ve hızlandırmak amacıyla, poröz matriksler ile çeşitli hücrelerin ve/veya büyüme faktörlerinin kombine edilerek implante edilmesi anlamına gelir. Bu nedenle günümüzde osteoindüktif etkili büyüme faktörü içeren veya içermeyen taşıyıcı matriksler üzerine yoğunlaşılmıştır.Bu çalışmada, FGF-2 ve ß-trikalsiyumfosfat kombinasyonunun muhtemel osteoindüktif potansiyelini, kritik büyüklükteki kemik defekti modelinde yeni kemik oluşumundaki etkinliğini araştırmak amaçlandı.Çalışmada, 48 adet wistar cinsi rat (sıçan) kullanılmıştır. Herbir ratın sağ mandibulasında 5 mm'lik defekt oluşturulmuştur. 48 adet rat her grupta 16 adet olacak şekilde kemik grefti(KG) ve kemik grefti + FGF-2(FGF), kontrol(K) olacak şekilde 3 gruba ayrıldı. Bu gruplarda kendi aralarında 7. gün ve 28. gün olmak üzere 2 alt gruba ayrılmıştır. Ratlar 7. ve 28. günlerde sakrifiye edilmiştir. Alınan doku örnekleri histomorfometrik olarak değerlendirilmiştir.Bu çalışmada yapılan histomorfometrik değerlendirmelerin sonuçları, FGF-2'nin kemik iyileşmesinin erken fazında ve iyileşme dönemindeki damarlanmada önemli rol oynayan molekül olabileceğini göstermektedir. In recent years thanks to developments in biotechnology field new and promising treatment approaches studied under the title of ? bone tissue engineering? have been put forward. The basis of the bone tissue engineering is to create a response in the required anatomic field of the bone. Clinical success is determined by the remodelling of the bone and its structural integration with surrounding bone tissue. It is also determined by having enough mechanical resistence whether formed bone is functional. Bone tissue engineering explains the process of obtaining tissue culture planted on porous and various adsorptive cells. Clinically, in order to increase and accelerate the bone regeneration, it refers to having porous matrices and various cells and/or growth factors combined and implanted. Therefore, nowadays, conveyor matrices including or not including osteoinductive effective growth factor have been concentrated.The aim of our study is to evaluate possible osteoinductive potential of FGF-2 and ß-tricalciumphospate combination in the critical size of bone defect model histomorphicallyIn this study 48 wistar rats were used. There 5 mm defect get occured on the right mandibula of each rat. 48 rats were seperated into three groups where each group consisted of 16, namely the bone graft and bone graft + FGF-2 , and control. These groups were also divided into 2 sub groups which were 7 days and 28 days in themselves. The rats were sacrified on the 7th and 28th days. Tissue samples were evaluated histomorphometricaly.After histomorphometric assessments this study reveals that FGF-2 might be a molecule playing an important role during the early phase of the bone recovery and vascularition during the recovery period.
Collections