Türk bankacılık sisteminin yapısal sorunları ve AB ile uyumlaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
iv ÖZET 1980'li yıllardan itibaren Türk bankacılık sektöründe yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemin başlıca özellikleri faizlerin serbestleştirilmesi, yabancı bankaların ülkede faaliyet göstermeleri için uygun bir ortamın hazırlanması, ticari banka kuruluşunun kolaylaşması, Türk bankacılığının dışa açılması ve bankacılıkta otomasyonun artması olarak sayılabilir. Finansal liberalleşme ve globalleşme, ülkemizde faaliyette bulunan bankaları, hem iç hem de dış piyasalarda yabancı bankalarla rekabet etmek zorunda bırakmıştır. Ancak kamu müdahalesi ile sektöre giriş ve çıkışların sınırlandırılması, mal ve hizmetlerin fiyatlarına müdahale edilmesi, oligopolistik piyasa yapısı gibi nedenlerle bankacılık sektöründe tam rekabet sağlanamamıştır. Türkiye'de diğer sektörlerde olduğu gibi bankacılık sektörü de uzun ve kalıcı bir enflasyonist ortam içinde sağlıklı temeller üzerinde oturamamış, bankacılığın gelişimi olumsuz yönde etkilenmiştir. Verimlilik, karlılık, risk yönetimi vb. kavramlar geri planda kalmıştır. Bankacılık sektörümüz özkaynak yetersizliği, ölçek sorunu, sistem içinde kamu payının ağırlığı, zayıf aktif kalitesi, piyasa risklerine karşı aşırı duyarlılık, yetersiz risk yönetimi, denetim ve şeffaflık eksikliği gibi yapısal sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Sorunların birikmesi sektörde bir takım düzenlemelerin yapılmasını gerektirmiştir. AB ekonomik ve mali entegrasyonu para birliğinin oluşturulması ve Euro'ya geçişle sağlanmıştır. AB bankacılık alanında büyük ölçüde sorunlarını çözümlemiştir. Türkiye'nin AB'ne aday ülke olarak kabul edilmesiyle Bankacılık sektöründe uyumu sağlamak amacıyla çalışmalar yapılması kaçınılmaz olmuştur. Yapılan düzenlemeler sonucunda teknik ve hukuki açıdan Türkiye'nin AB ile uyum problemleri asgari düzeye inmiştir. Ancak uyum sorunu yapısal ve ekonomik açıdan devam etmektedir. V ABSTRACT Beginning from 1980, a new era began in Turkish Banking sector. Main features of this era can be listed as follows: freeing interest rates, preparing appropriate conditions for the foreign bank to operate in the country, easing the setting up commercial banks, outward-orientation of Turkish banking and increasing automation. Financial liberalization and globalisation forced the bank operating in our country to compete with foreign banks both in and out of the country. But full competition could not be achieved for reasons such as, limiting of going in and out of the sector by public interference, interfering the prices of goods and services, and oligopolistic market structure. As in other sectors, it has not been possible to place the banking sector on sound foundations within the long and lasting inflationist atmosphere so the development of banking was affected negatively. Concepts such as efficiency, profitability, and risk administration were left in the background. Our banking sector has faces such structural problems as insufficient capital resources, problems of scale, dominance of public share in the system, weak quality of assets, over sensitivity to market risks, insufficient risk management, and lack of audit and transparency. Accumulation of problems required some regulations to be made. Economic and financial integration in Europe has brought about the monetary union and transition to Euro. European Economic community has solved the problems a great deal in the field of banking. With Turkey being accepted as candidate to the European Community, it has become inevitable to do studies in order to attain harmony in the banking sector. As a result of regulations made, Turkey's adaptation problems with European Community have come down to minimum level in terms of technique and law. But economic and structural problems still continue.
Collections