Kilis Devlet Hastanesi Kadın Doğum Polikliniğine başvuran doğurgan çağdaki kadınlarda toxoplasma-LGG ve LGM prevelansının ve seropozitifliğe etki eden risk faktörlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Toxoplasma gondii geniş konak çeşitliliği sebebiyle medikal önemi yüksek bir parazittir. İnsanlarda T. gondii enfeksiyonu, yeni doğanlarda fetal anomalilere yol açan konjenital toksoplasmosis, körlüğe sebep olan retinokoroidit, immun sistem yetmezlikli kişilerde ölümle sonlanan toksoplazmik ensefalit yanında organ nakli olanlarda organ reddi ve ölüme sebep olmaktadır. Kesin konağı kedi ve kedigiller olan T. gondii'nin, ülkemizde ve dünyada görülme sıklığı azımsanmayacak kadar yüksektir. Parazitin, dünyada 500 milyon insanı enfekte ettiği tahmin edilmektedir. Toksoplazmozun görülme sıklığı, sosyo-ekonomik duruma, kültürel özelliklere, iklim şartlarına ve beslenme alışkanlıklarına göre farklılık göstermektedir. Bu çalışmanın amacı; araştırmanın yürütüldüğü Kilis ilinde toksoplazmoz seroprevalansı hakkında bilgi edinmek, toksoplazmoz için risk faktörlerini belirlemek ve risk faktörlerinin seropozitifliğe etkisini değerlendirmektir. Çalışmamızda, Kilis Devlet Hastanesi Kadın Doğum Polikliniğine başvuran toksoplazmoz şüphesi olmayan, 15-49 yaş grubu kesitsel tanımlayıcı çalışma tipiyle tesadüfi olarak seçilmiş 322 kadından alınan kan örneklerinde, ELISA yöntemi ile IgG ve IgM antikorları araştırılmıştır. Toksoplazmozun oluşmasına etki eden çeşitli risk faktörlerine yönelik anket çalışması yapılarak toksoplazmoza sebep olabilen risk faktörleriyle Toxoplasma-IgG ve IgM sonuçları değerlendirilmiştir.Araştırma sonucunda hastaların %63,4'ünde IgG saptanırken, %4,0'ında IgM antikor pozitifliğine rastlanmıştır. Araştırmaya katılan 322 kadından 210 kadın gebe olarak belirlenmiştir. Gebelik durumu olan kadınların %59,5'inde IgG, %3,8'inde IgM antikor pozitifliğine rastlanmıştır. Fakat bu sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).Hastaların sosyo-demografik özelliklerine (medeni durum, yaş grupları, gelir durumu, eğitim durumu) göre IgG ve IgM sonuçlarının dağılımı incelendiğinde gelir durumunun düşmesiyle IgG seropozitiflik oranında artış olduğu saptanmıştır. Fakat bu artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Yaş ve eğitim durumları incelendiğinde IgG seropozitiflik sonuçlarının istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<0,05), yaş grupları arttıkça test sonuçlarının pozitif çıkma oranında artış olduğu saptanmıştır. Ayrıca eğitim durumlarına göre incelenen test sonuçları IgG ve IgM için istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiş; eğitim durumunun yükselmesiyle IgG ve IgM seropozitifliğinde azalma olduğu tespit edilmiştir. Hastaların gebelik ve gebelik alt özelliklerine (gebelik durumu, gebelik haftası, önceki gebelik durumu, önceki gebelik sayısı, canlı doğum sayısı, düşük sayısı, ölü doğum sayısı) göre IgG ve IgM sonuçlarının dağılımı incelendiğinde canlı doğum sayısı ile IgG seropozitiflik sonuçlarının karşılaştırılmasının istatistiksel olarak anlamlı çıktığı (p<0,05), 7-9 arasında canlı doğum yapan hastalarda IgG sonuçlarının yüksek pozitiflik gösterdiği belirlenmiştir. Önceki gebelik durumu incelendiğinde ise IgM seropozitiflik sonuçlarının istatistiksel olarak anlamlı çıktığı (<0,05), daha önceden gebelik yaşayan hastalarda yüksek seropozitiliğin olduğu, daha önce gebelik yaşamayan hastalarda ise %100 oranında seronegatif olduğu belirlenmiştir.Hastaların sosyal alışkanlıklara göre (kedilerle temas, toprakla temas, sebze meyve yıkama, içme suyu kaynakları, çiğ veya az pişmiş et, çiğ veya az pişmiş yumurta tüketme, çiğ süt tüketme) IgG ve IgM sonuçlarının dağılımı incelendiğinde içme suyu kaynakları kullanımında herhangi bir anlamlılık olmasa da kuyu suyu içen kadınların seropozitiflik oranlarında artış olduğu tespit edilmiştir. Çiğ et tüketme alışkanlığına göre yapılan istatistiksel analiz sonucunda IgG ve IgM değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır. Sosyal alışkanlıkların diğer alt özellikleriyle ilgili herhangi bir istatistiksel anlamlılık belirlenmemiştir. Sonuç olarak; Kilis Devlet Hastanesi Kadın Doğum Polikliniğine toksoplazmoz şüphesi olmadan başvuran 15-49 yaş grubu kadınlarda yaş, eğitim ve çiğ et tüketme alışkanlıklarının Toksoplazmoz açısından risk faktörü olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Toksoplasma gondii , Toxoplasma-Ig-G, Toxoplasma-Ig-M, ELISA, Seropozitiflik, Risk faktörleri Medical importance of Toxoplasma gondii is high due to its wide host variety. In humans, T. gondii infection causes several cases such as congenital toxoplasmosis causing fatal anomalies among newborn babies, retinochoroiditis causing blindness, fatal toxoplasmic encephalitis and organ rejection and death after organ transplantation among immunodeficient individuals. Cats, including the falidae, are the only definitive hosts of the parasite. Incidence of T. gondii is very high in both Turkey and the world. It is estimated that 500 million people in the world become infected with the parasite. Incidence of toxoplasmosis varies depending on socioeconomic conditions, cultural values, climate conditions and eating habits. This study was carried out to investigate prevalence of toxoplasmosis disease in Kilis province, to identify risk factors for toxoplasmosis IgG and IgM and to find out the effect of the risk factors on seropositivity. The study was designed as a descriptive and cross-sectional study. Study participants were selected at random from the Clinic of Obstetrics and Gynaecology in Kilis State Hospital. 322 women were included in the study. Selected patients had no toxoplasmosis suspicion and their ages ranged from 15 to 49. Patients' blood samples were analyzed using ELISA method for IgG and IgM antibodies. A questionnaire about risk factors affecting toxoplasmosis formation was administered to the participants. The risk factors causing toxoplasmosis and Toxoplasma-IgG and IgM results were assessed by using the questionnaire. In the study, 63,4 % of the patients were found to have IgG antibody positivity and 4,0 % to have IgM antibody positivity. Of 322 women who participated in the study, 210 were tested pregnant. 59,5 % of those women showed IgG antibody positivity, and 3,8 % IgM antibody positivity. However, the results were not found significant (p>0,05).Distribution of IgG and IgM results by sociodemographic status of patients (marital status, age groups, income level, and education level) showed that IgG seropositivity increases as income level decreases. However, the increase was not significant (p>0,05). On the other hand, a significant relationship was found between age and education of patients and IgG seropositivity (p<0,05). It was found that the rate of positive test results increases as age increases. Moreover, there was found a significant relationship between education level and IgG and IgM. As education level increases, IgG and IgM seropositivity decreases. According to the distribution of IgG and IgM results by patients' gestation and gestational sub-categories (pregnant state, gestational week, previous pregnant state, number of previous gestation, number of live births, number of miscarriages, and number of dead births), there was a significant relationship between the number of live births and IgG seropositivity (p<0,05). IgG positivity was high among patients who gave 7 to 9 live births. Furthermore, IgM seropositivity results were found significant (<0,05) in relation with previous pregnant state. All of the patients with previous gestation had positive IgM results.According to distribution of IgG and IgM results by patients' social habits (contact with cats, contact with the soil, washing fruit and vegetables, drinking water resources, raw or underdone meat consumption, raw or underdone egg consumption or raw milk consumption), the use of drinking water resources did not seem to have a significant effect. However, seropositivity was found to increase in patients drinking well water. In addition, statistical analysis on consuming raw meat proved a significant difference in IgG and IgM. Lastly, any significant results were not found in relation with the other social habits. As a conclusion; a risk factor for toxoplasma was found among women aged between 15 and 49 applying to Kilis State Hospital Clinic of Obstetrics and Gynaecology without suspicion of toxoplasmosis depending on their age, education and raw meat consumption habits. Key Words: Toxoplasma gondii , Toxoplasma-Ig-G, Toxoplasma-Ig-M, ELISA, Seropositive, Risk factors.
Collections