Kavite dezenfeksiyonu amacıyla kullanılan farklı antimikrobiyal solüsyonların ve lazer sistemlerinin siloran bazlı kompozitlerin tamir dayanımı üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızın amacı siloran bazlı kompozit restoratif materyallerinin tamir dayanımı üzerine, antibakteriyel etkileri sebebiyle kullanılan ozonlu su, klorhekzidin, Er:YAG lazer ve Nd:YAG lazer uygulamalarının yaşlandırma öncesi ve sonrası etkilerini incelemek ve örnekleri Taramalı Elektron Mikroskobu (Scaning Electron Mycroscope (SEM) ) ile değerlendirmektir.Çalışmamızda kullanılmak üzere oluşturulan akrilik bloklar üzerinde 100 adet kavite hazırlandı. Bu kaviteler siloran bazlı kompozitle dolduruldu. Bütün örnekler termal siklus cihazında bekletildi (5-55 ºC de 5000 devir). Sonrasında her bir grupta 20 örnek olacak şekilde 5 gruba ayrıldı. Grup 1: Klorhekzidin; Grup 2: Ozonlu; Grup 3: Nd:YAG lazer; Grup 4: Er:YAG lazer; Grup 5: Herhangi bir dezenfektan uygulanmayan kontrol grubu. Kontrol grubu dışındaki örneklere dezenfeksiyon işlemleri uygulanıp, kompozit tamir işlemi yine aynı marka siloran bazlı kompozit ve bu kompozite ait adeziv sistemi ile gerçekleştirildi. Tamir işlemi bitirilen gruplar 2 alt gruba ayrıldı. Her bir gruba ait alt gruplardan bir tanesi tekrar termal siklus cihazında bekletildi (5-55 °C de 5000 devir). Termal siklusa tabi tutulmayan alt gruplar 24 saat distile suda bekletildikten hemen sonra, diğerleri ise termal siklus sonrası makaslama bağlanma dayanımı testi için üniversal test cihazında test edildi. Elde edilen değerler istatistiksel olarak analiz edildi. Deney grupları arasında termal siklus öncesi ve termal siklus sonrası makaslama bağlanma değerleri arasında fark olup olmadığı Varyans analizi, her bir grupta termal siklus öncesi ve termal siklus sonrası makaslama bağlanma değerleri arasında ki fark ise Student t kullanılarak analiz edildi.Makaslama testi uygulanan kırık örnekler 40X büyütmede stereomikroskop altında incelendi ve kopma tipleri; adeziv, restorasyonda koheziv, tamir kompozitinde koheziv ve karışık tipte kopma yüzeyi olarak sınıflandırıldı. Ayrıca her bir gruptaki örnekler SEM ile incelendi.Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda ilk termal siklus uygulamasından sonraki değerlendirmede tüm gruplar arasında makaslama bağlanma kuvveti açısından istatistiksel olarak bir fark gözlenmemiştir (p>0,05). Kompozit tamir işlemi uygulandıktan sonra tekrar termal siklus işlemine tabi tutulan tüm gruplar arasında tamir makaslama bağlanma kuvveti değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p>0,05). Tamir işlemi yapıldıktan sonra termal siklus öncesi ve sonrası karşılaştırmada her bir grup kendi içerisinde değerlendirildiğinde; Ozonlu su, Nd:YAG, Er:YAG ve Kontrol gruplarının tamir makaslama bağlanma kuvveti değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmezken (p>0,05), sadece Klorhekzidin grubunda termal siklus uygulaması sonrası tamir makaslama bağlanma kuvveti değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma gözlenmiştir (p<0,05). Tüm gruplarda baskın olan kopma tipi karışık tip kopma olarak bulunmuştur.Klorhekzidin uygulamasının siloran bazlı kompozitlerin yaşlandırma sonrası tamir bağlanma kuvvetini azaltması nedeniyle, eski kompozit restorasyonların marjinlerindeki sekonder çürüklerin uzaklaştırılmasını takiben dezenfektan olarak ozonlu su, Nd:YAG lazer ve Er:YAG lazer uygulamalarının alternatif bir antibakteriyel uygulama olarak siloran bazlı kompozit restorasyonların tamirinde kullanılabileceği sonucuna varıldı. Anahtar kelimeler: Er:YAG lazer, kompozit tamir, klorhekzidin, Nd:YAG lazer, ozonlu su, siloran. The aim of our study is to examine the effects on before and after the aging of Nd: YAG laser, Er: YAG laser, chlorhexidine practices and ozonated water practice which is used for the purpose of the antibacterial effects, on repair resistance of silorane based composite restorative materials and to evaluate the samples with Scanning Electron Microscope (SEM).100 cavities had been prepared on acrylic blocks created to be used in our study. Those cavities had been filled with silorane based composite. All of the samples had been waited on the thermal cycle device (5000 cycles at 5-55 °C). Afterwards, they had been separated to 5 groups by having 20 samples in each group. Group 1: The chlorhexidine practice; Group 2: The ozonated water practice; Group 3: Nd:YAG laser practice; Group 4: Er:YAG laser practice; Group 5: The control group where no disinfectants are applied. The disinfection operations had been made to the samples except the ones in the control group, and the composite repair operation had been implemented with the same brand silorane based composite and the adhesive system of this composite. The groups with finished repair operation had been separated into 2 sub groups. One of the sub groups that belong to each group had waited in the thermal cycle device again (5000 cycles at 5-55°C). The sub groups which were not subjected to the thermal cycle had been put into the universal test vehicle for attachment with shears resistance test just after being waited in the water for 24 hours, and for the others, after the thermal cycle and the test operation had been implemented. Those values had been analyzed statistically. The variance analysis had been used for searching whether there were any differences or not among the attachment with scissors values before and after the thermal cycle between the experiment groups. The significance test (Student t) of the difference between the two averages on the independent groups had been used while searching of whether there were any differences among the attachment with shears before and after the thermal cycle in each group. The broken samples which were implemented on the shearing test had been examined under the stereomicroscope with 40X extension and the split types had been classified as adhesive, cohesive on the restoration, cohesive on the repair composition and split surface on the mixed type. In addition, the samples in each group had been examined with SEM (Scanning Electron Microscope).In the result of statistical evaluations, no statistical difference had been observed among every groups in terms of shear bond strength on the evaluation after the first thermal cycle operation (p>0,05). After the composite repair operation had been applied, no statistically significant difference had been observed among every groups that were subjected to re-thermal cycle operation in terms of repair shear bond strength values (p>0,05). When each group had been evaluated in themselves on comparing before and after the thermal cycle after the repair operation; as no statistically significant difference had been observed on the repair shear bond strength values of the Ozonated water, Nd:YAG, Er:YAG and Control groups (p>0,05), a statistically significant decrease had been observed only in the Chlorhexidine group on the values of repair shear bond strength after the thermal cycle application (p<0.05). The dominant split type in every group had been found as the mixed type split. It had been detected that the Chlorhexidine application decrease the repair attachment force of the silorane based composite after the thermal cycle significantly; and that the Ozonated water, Nd:YAG laser and Er:YAG laser groups had not been affected by the thermal cycle operation of the repair attachment force. Key words: Er:YAG laser, composite repair, Chlorhexidine, Nd:YAG laser, ozonated water, silorane.
Collections