Nonfarmakolojik yaklaşım eğitiminin yoğun bakım hemşirelerinin deliryumu tanıma ve ele alma durumuna etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırma, nonfarmakolojik yaklaşım eğitiminin yoğun bakım hemşirelerinin deliryumu tanıma ve ele alma durumuna etkisini belirlemek amacıyla yapıldı.Araştırmanın örneklemini, Aralık 2012- Nisan 2013 ve Ağustos- Kasım 2013 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Gazi Hastanesi İç Hastalıkları ve Göğüs Hastalıkları YBÜ'de yatan ve örneklem kriterlerine uyan toplam 95 hasta ile bu ünitelerde çalışan 19 hemşire oluşturdu.Araştırma; prospektif olarak ön test son test yöntemi ile yarı deneysel yapıldı. Verilerin toplanmasında, Hasta ve Hemşire Tanıtım Formu, YBÜ-KDÖ, Deliryum Risk Faktörleri, Deliryumla İlişkili Davranışlar ve Deliryumu Önlemeye Yönelik Nonfarmakolojik Yaklaşımlar Gözlem Formu, Deliryuma İlişkin Bilgi Değerlendirme Formu kullanıldı. Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde frekans, yüzde, ortalama/medyan, varyans analizi, ki-kare/fisher exact test, lojistik regresyon analizi, Cohen'in kappa katsayısı, bağımsız örneklem t ve Mann Whitney U testi kullanıldı. Araştırmada eğitim öncesi dönemde izlenen hastaların %26.5'inde, eğitim sonrası %20.9'unda deliryum saptandı (p>0.05). Eğitim öncesinde saptanan deliryumun %38.5'i hipoaktif ve hiperaktif, eğitim sonrasında ise %66.6'sı hipoaktif tip deliryum olarak belirlendi. Çalışmada deliryum saptanan hastaların yaş ortalamasının 68.09 + 12.55 ve YBÜ'de kalma sürelerinin 9.5 medyan gün olduğu belirlendi. Deliryum gelişen hastalarda YBÜ'de kalma süresinin daha uzun (p=0.005), GKS puan ortalamasının daha düşük (p=0.000) ve günlük tedavide yer alan ilaç sayısının daha yüksek (p=0.006) olduğu saptandı. Santral venöz kateter, hipo/hipernatremi, hipo/hipertermi varlığı, benzodiazepin ve fiziksel kısıtlama kullanımı gibi risk faktörlerinin deliryumu etkilediği (p<0.05), fiziksel kısıtlama kullanımının deliryum riskini 8.5 kat, hipo/hipernatremi varlığının 3.4 kat arttırdığı belirlendi. Eğitim öncesi dönemde hemşirelerin deliryumda olan hastaların %7.7'sini tanılayabildikleri, eğitim sonrası bu oranın %33.3'e yükseldiği belirlendi. Hemşirelerin eğitim sonrası deliryum bilgi formundaki ifadeleri doğru yanıtlama oranlarının yükseldiği ve deliryumu önleyici nonfarmakolojik uygulamaları kullanma oranlarının arttığı saptandı.Yoğun bakım ünitelerinde deliryumun erken tanılanması ve etkin yönetimi için yoğun bakım hemşirelerinin deliryum farkındalıklarının arttırılması ve nonfarmakolojik yaklaşımların uygulanması önemlidir. The aim of the present study was to evaluate the effects of training on nonpharmacological treatment approach on the ability of intensive care unit nurses in recognizing and managing delirium.The study group was comprised of 95 patients, who were hospitalized in the Intensive Care Units of the Departments of Internal Medicine and Pulmonology at Gazi University Health Research and Practice Center and who met inclusion criteria, and 19 nurses working in these units.The study was conducted as a semi-experimental research using prospective and pre-test and post-test techniques. The Patients and Nurse Identification Form, CAM-ICU, Delirium Risk Factors, Delirium-Related Behaviors and Non-pharmacological Approaches to Prevent Delirium Observation Form, and Delirium Knowledge Assessment Form were used in data collection. The statistical analysis included frequency, percentage, mean/median, analysis of variance, chi-square/Fisher's exact test, logistic regression analysis, Cohen's kappa coefficient, independent samples t-test, and Mann-Whitney U test.In the present study, 26.5% of the patients had delirium before training compared to 20.9% of the patients after training (p>0.05). The type of delirium was hypoactive and hyperactive in 38.5% of the patients before training ad hypoactive delirium in 66.6% of the patients after training. The mean age of patients with delirium was 68.09 + 12.55 years, and the median length of stay in ICU was 9.5 days. The duration of stay in ICU was longer (p=0.005), the mean GCS score was lower (p=0.000), and the number of medications in daily therapy was higher (p=0.006) in patients that developed delirium. The risk factors such as presence of central venous catheter, hypo/hypernatremia, hypo/hyperthermia, benzodiazepines, and the use of physical restriction significantly influenced delirium (p<0.05), and the use of physical restriction was associated with a 8.5-fold increase and hypo/hypernatremia was associated with a 3.4-fold increase in the risk of delirium. In the pre-training period, nurses were able to recognize 7.7% of the patients with delirium, and this rate was increased to 33.3% after training. The nurses achieved higher scores in correctly answering the expressions in the delirium knowledge form and attained higher scores in practicing non-pharmacological approaches to prevent delirium.It is important to raise awareness among intensive care unit nurses about delirium and use of non-pharmacological approaches in order to recognize delirium in the early period and implement effective prevention methods in the intensive care units.
Collections