İslam yönetimlerinde Süryaniler (VII-XII. yüzyıllar)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kadıköy Konsilinden (451) sonraki süreçte, II. yüzyıldan beri Hıristiyanlık dünyasını alt üst eden teolojik ihtilaflar kronikleşmiş, bu çerçevede başlıca Monofizit ve Diofizit kristolojileri etrafında klikleşmiş olan Süryani'ler, Bizans devlet ve kilisesi tarafından sapıklık ve zındıklık ithamı ile istibdat ve kanlı takibatlara tabi tutulmuşlardı. VII. yüzyılda cereyan eden İslam fütuhatı Süryani'lerin Monofizit kolunu Bizans, Diofizit kolunu ise Sasani tahakkümünden, XI. asırda tesadüf edilen Selçuklu yayılması ise genel olarak Süryani'leri, X. yüzyıldan itibaren Suriye'de yeniden hâkimiyet tesis etmiş olan Bizans ve XI. asırdan itibaren Antakya, Urfa ve Kudüs gibi Müslüman ve Süryani'lerin ortak olarak yaşadıkları kentleri ele geçiren Haçlı baskısından kurtarmıştır. Nitekim Süryani tarihinin, Antakya kilisesinin kendi bünyesinden kaynaklanan nüfuz mücadeleleri istisna, teolojik, siyasi ve bilhassa sosyal, ekonomik ve kültürel açılardan altın çağına da Hulefa-i Raşidin, Emeviler, Abbasiler ve Selçuklular hâkimiyeti altında bulundukları VII-XIII. asırlar arasındaki periyot tanıklık eder. Bu vakıa, devrin Süryani, Ermeni ve Arap kaynakları tarafından da açıkça ortaya konulmuştur. Süryani toplumunu İslam hâkimiyeti altında huzur, refah ve inkişafa sevk eden amillerin büyük bir kısmı İslam dini ve hukukunun nevi şahsına münhasır yapısı ve özelliklerinden, diğer bir kısmı da yaşadıkları acı tecrübeler sebebiyle Bizans ve Latin Kiliselerine karşı daima mesafeli durmayı tercih etmiş olan Süryani'leri, tarihte diğer milletlere nazaran farklı kılan bir takım ayırt edici hassalardan neşet etmiştir. In the next period after the Chalcedon Council (451), the theological disputes upsiding-down the Christianity world since II. century, had become chronic. In this context, the main clique of Monofizit and Diofizit Christology which has around Syrians, accused of heresy by the Byzantine state and church, and were subjected to persecution and bloody tyranny. The Islamic conquest took place in the VII. century, saved the Monofisit arm of Syrians from Byzantine and the Diofisit arm from the Sasanian domination. In the XI. Century, the coincidence of the Seljuks spread mainly the Syrians, with the X. century Byzantine, had re-established rule in Syria, and XI. century, the cities of Antioch, and Jerusalem, such as Urfa, the Syrians lives together with Muslims, has saved the Crusader pressure. Indeed, of the history of Syrian, Antioch Church itself, exception of caused by the power struggles, of the theological, political and especially social, economic and cultural aspects under the age of the Hulefa-i Rashid, Umayyad, Abbasid and Seljuk domination in the period between the centuries of VII-VIII, testifies of the golden age. This fact, of the era of Syrians, Armenians, and also by Arab sources clearly has been applied. Dominated by the Islamic rule the Syrian society, transported by the peace, prosperity and improvement of a large part of the factor of Islam and the law of the structure and properties of an unmistakable sort has occurred. And the another part of they lived the experience of pain due to the Byzantine and Latin Churches, who met Syrians always preferred to stay distant, which makes comparison with other nations in the history, consisted of some distinctive precisions.
Collections