Genel olarak adalet teorileri ve Türkiye`de gelir dağılımı (1980`den günümüze)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Adalet, ilk insandan son insana kadar beraber yaşamada gerekli olan önemli bir ilkedir. Bu nedenle John Rawls adaleti tüm diğer değerlerin üzerinde görmüş, diğer değerlerin bir Arşimet Noktası olarak adalet ilkesiyle değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Gerçekten adalet ilkesi hemen her düşünür ve filozofun ilgisini çekmiş ve bu konuda teori geliştirmelerine neden olmuştur. Bu konuda düşünürler genelde iki kampa ayrılmış, bir kısmı adaleti `faydacı` bir yaklaşımla ele alarak kişinin çıkarını ve başarısını güvence altına alan yapıların adaletli yapılar olduğunu ileri sürerek adaleti `çıkar` ve `fayda`yla bağlantılı kılarken diğer kısmı adaletin 'tarafsızlık' cephesine vurgu yaparak adaleti ahlaki bir çerçeveye oturtup çıkar ve başarıdan bağımsızlaştırmaya çalışmıştır. Öte yandan adaletle ilgili tartışmalar bir taraftan adaletin kaynağının ne olduğu (İlahi mi, doğal mı, insani mi, prosedürel mi) konusunda yoğunlaşırken, diğer taraftan o ilkelerin gerçek hayata nasıl uygulanacağı konusuna yoğunlaşmıştır. Adalet tartışmalarında doğal olarak en yakıcı ve hararetli tartışmalar ülkede üretilen sosyal hasılanın sınıf, bölge ve bireyler arasında nasıl dağıtılacağı sorunu üzerinde olmaktadır. Buna genelde kısaca gelir dağılımı sorunu adı verilmektedir.Bu çalışmada, ilk olarak geçmişten günümüze `adalet nedir?` sorusu etrafında düşünce geliştiren filozoflarından `Platon`dan başlayıp çağımızın en önemli adalet teorisini geliştiren Amerikalı düşünür `John Rawls`a kadar geniş bir düşünürler silsilesini inceleyeceğiz. İzleyen bölümlerde ise 1980 sonrasında Türkiye'deki gelir dağılımını çeşitli başlıklar altında ampirik verilere dayanarak ele alacak ve gelişmeleri `adalet` kavramı çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız. Justice is an important principle required for cohabitation from the first humankind to the last one. Therefore John Rawls placed justice over all of the other values and he argued that the other values should be evaluated through justice as the Archimedes Point. In fact the principle of justice has attracted nearly all of the philosopher and thinker and caused them to develop theories on this issue. With regard to this issue, the philosophers in general divide into two camps; while some of them has dealt with justice through utilitarian approach and claimed that the structures guaranteeing the success and the interest of the person are just structures thus they have linked the justice with `interest` and `benefit`, the others have emphasized the `impartiality` side of justice and framed the justice with ethics and have tried to liberalized it from the success. On the one hand the discussions concerning justice focuses what the source of justice is (whether it is divine or natural or humane or procedural), on the other hand how these principles can be applied to the real life is focused. The most caustic and heated debates deal with the problem how the social proceeds produced in the country is to be distributed among the classes, regions and individuals. This is briefly called as problem of distribution of income.In this study, we will examine a wide range of philosophers starting from `Plato` one of the philosophers developing ideas with regard to the question of `what is justice?` from past to present to American `John Rawls` developing the most significant justice theory of our era. In the following parts, the distribution of income in Turkey after 1980 is discussed under different titles based on empirical data and the developments are tried to be assessed in the framework of `justice` notion.
Collections