Kümelenme faaliyetlerine yönelik mali teşvikler: Türkiye için bir model önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kalkınma politikalarının oluşturulması sürecinde bir mal veya hizmetin üretimine ilişkin değer zinciri üzerinde yer alan işletmelerin ve kurumların belirli yerlerde coğrafi yoğunlaşması olarak tanımlanabilecek kümelenme olgusu giderek daha fazla dikkate alınmaktadır. Bu durumun temel nedeni kümelenmelerin içersinde yer alan işletmelere sunduğu yüksek inovasyon kabiliyeti, nitelikli işgücü ve düşük maliyetle üretim gibi rekabet avantajlarıdır. Söz konusu rekabet avantajlarını doğuran faktörlerin bir kısmı (nitelikli işgücü gibi) kümedeki işletmelerin sayısı arttıkça kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Diğer bir kısım rekabet avantajı ise ancak kümeyi oluşturan işletmelerin ve kurumların (ortak ar-ge merkezi, altyapı gibi) bilinçli işbirliği faaliyetleri ile ortaya çıkabilmektedir. Kümelenme faaliyetleri olarak adlandırılan söz konusu işbirliği faaliyetleri asimetrik enformasyon ve dışsal ekonomiler gibi piyasa başarısızlıkları nedeniyle her zaman kendiliğinden ortaya çıkmamakta ve olması gerekenden düşük bir seviyede gerçekleşmektedir. Bu durum aralarında Türkiye'nin bulunduğu birçok ülkede kümelenme faaliyetlerine yönelik mali teşvikler düzenlenmesine neden olmuştur. Bu bağlamda tezimizin amacı Türkiye için kümelenme faaliyetlerini engelleyen piyasa hatalarını ortadan kaldıracak etkin ve etkili bir mali teşvik modelinin geliştirmektir.Çalışmamızın birinci bölümünde kümelenme kavramının kuramsal gelişimi, unsurları ve kümelenme faaliyetlerini engelleyen piyasa başarısızlıkları tanımlanmıştır. İkinci bölümde kümelenmeye yönelik kamu politikaları ve mali teşvik modelleri incelendikten sonra ülke uygulamaları analiz edilmiştir. Üçüncü bölümde ise Türkiye'de ki mevcut kümelenme teşvikleri değerlendirilmiş ve kümelenme faaliyetlerine yönelik bir teşvik modeli önerisi sunulmuştur. Çalışmamızda ülkemizdeki kümelenmeye yönelik mali teşviklerin etkinliği ülke uygulamalarının karşılaştırmalı analizi ve kalitatif yöntemlerle yapılan saha çalışmalarından elde edilen bulgulara dayalı olarak değerlendirilmiştir.Çalışmamızda geliştirilen model üç unsurdan oluşmaktadır. Birincisi Kalkınma Ajansları tarafından her potansiyel küme için rekabet gücünü arttıracak faaliyetlerin fizibiliteleri ile birlikte tanımlanmasıdır. Ajanslar pro-aktif bir yaklaşımla kümelenme girişimlerini başlatmalı ve asimetrik enformasyonu ortadan kaldıracak `bilgi`yi üretmelidir. Aksi takdirde ne kadar cazip teşvik verilirse verilsin özel sektörün kümelenme faaliyetlerine yönelik harcamaları olması gerektiği düzeyde gerçekleşmeyecektir. Bu şekilde ajanslar mevcut ve bu çalışmayla önerilen teşviklerin öncelikli kümelenme faaliyetlerine koordineli bir şekilde tahsisini sağlayacaktır. İkinci önerimiz kamusal maliyeti yüksek hibe teşviklere alternatif kredi garantisi şeklinde bir teşvik düzenlemesi yapılmasıdır. Üçüncü ve son önerimiz ise ileri teknoloji kümelerinin gelişimi sağlamak üzere yenilikçi küçük işletmelere yatırım yapacak belirli sektörlerde ihtisaslaşmış girişim sermayesi şirketlerine yönelik teşvik düzenlemesi yapılmasıdır. In the process of formation of development policies, the clustering phenomenon which is defined as ` the geographic concentration of the businesses and institutions located on the same value chain of production of goods and services in certain places` is increasingly more considered. The competitive advantages such as high innovation capabilities, skilled labour, and low cost production which is offered to the business located within the cluster is main reason of this situation. Some of the factors (like skilled labour) causing thesse competitive advantages arises spontaneously as the number of the businesses in the cluster increases. A number of other competitive advantage can ocur with the conscious cooperation activities (such as joint action for establish R&D center or infrastructure) of the business and institutions forming cluster. Due to market failure such as asymmetric information and external economies, so called clustering activities such as cooperation activities are not takes place spontaneously and arises at the level below than it should be. For this reason, in many countries including Turkey are developed fiscal incentives for clustering activities. In this sense developing an effective and efficent fiscal incentive model for Turkey, to eliminate market failures which are preventing clustering activities is tehe purpose of this dissertation. In first chapter of dissertation, the conceptual evolution of clustering, its subsequent factors and market failures which are preventing clustering activities are defined. In second chapter current appliations of public policies and fiscal incentive models aimed on clustering are analyzed. In third chapter, at first current clustering incentives in Turkey are evaluated and after that a new incentive model is proposed based on comperative anlyse of countries' policy applications and findings which are gathered by qualitatively research methods from field works.The model developed in our study consist of three components . At the first component of the study points out clustering activities enhancing the competitiveness for every potential cluster by Regional Development Agencies is to be defined. Agencies should start clustering initiatives with a proactive attitude and should produce a knowledge that will eliminate asymmetric information. Otherwise, no matter how attractive incentives will be given, the expanditure on clustering activities of the private sector will not ocur at the level should be. In that way, the development agencies will ensure the allocate incentives, to the clustering activities that have priorities. Second component of the study is develop a credit guarantees that will be alternative of non- repayable cash grants with the high cost to the public. The model developed in our studies' third component is create a special fiscal incentive for sector based venture capital firms which are will invest to the innovative start-ups in order to enable the development of high-tech clusters.
Collections