An analysis of the tectonic qualities in traditional architecture of Kano

Abstract

Geleneksel kelimesi, toplumda bir norm olarak kabul edilen ve ana unsurları bir nesilden diğer nesile geçen gerek prosedürel gerekse maddi nesnelere gönderme yapar (Noble, 2009). Bir başka deyişle, geleneksel mimari bölgedeki yerel malzemeler ve teknikler kullanılarak kültüre veya geleneğe uygun olarak uygulanan mimari tipidir. Dünya genelinde her bölge kendisine özgü bir kültüre, iklime, çevre koşullarına ve buna uygun bir mimariye sahiptir. Önemli nitelikteki özellikleri koruyan tarzda bir mimariyi yaratabilmek için, mimarlar ilgili bölgelerdeki geleneksel mimariyi binaların tasarlandıkları çağdaş ortama karşılık gelecek şekilde yeniden yorumlayan eklektik bir yaklaşım geliştirdiler. Bu yaklaşım, geleneksel tektonik mimari ile çağdaş mimari arasındaki bağlantının çok zayıf olduğu, çağdaş mimari detaylarının yanlış biçimde ifade edildiği Kano-Nijerya'da da dikkati çekiyor. Bu tezin amacı, geleneksel mimaride çağdaş bir şekilde anlamlı bir ifade yaratılması yolunda bir atlama taşı olabilecek yaklaşımları ve geleceğin mimarlarına Kano-Nijerya sınırları içinde orijinallik anlayışı ve çağdaş mimarinin uygun yorumu ve anlatımıyla mimari yaratma yolunda olanak sağlayan mimari ideolojisini araştırmaktır. Geleneksel mimarinin tektonik niteliklerini araştırmak amacıyla, Karl Bötticher, Gottfried Semper, ve Kenneth Frampton'un kuramları çağdaş mimari tarzının mimari anlatımının anlaşılması ve geleneksel Kano mimarisine uygulanabilecek yaklaşımların nasıl bulunabileceği konusunda kavramsal bir çerçeve sunmaktadır. Diğer bölgelerde geleneksel mimarilerinin yeniden nasıl yorumlanmış olduğu konusundaki bir inceleme de geleneksel mimarinin uygun anlatımı düşüncesinin çağdaş tarzda nasıl uygulanabileceği hususunda da bir farkındalık yaratmaktadır.

The word traditional refers both to procedures and material objects that have become accepted as a norm in a society, and whose elements are passed on from generation to generation (Noble, 2009). That is to say, traditional architecture is a type of architecture that is made in accordance with the culture or tradition using existing local materials and techniques from the region. Across the globe, every region has a specific culture, climate, environmental condition and suitable architecture.In order to create an architecture which preserves features of significance, architects have developed an approach in reinterpreting the traditional architecture of their respective regions to correspond with the contemporary environment in which the buildings are being designed for. This approach is noticed in Kano-Nigeria where there is a very weak link between the traditional architectural tectonics and contemporary architecture, the contemporary architectural detailing is expressed in a wrong manner. This thesis aims at searching for approaches which could become a stepping stone in the course of creating a meaningful traditional architectural expression in a contemporary manner and an architectural ideology which could enable upcoming architects on the pathway of creating architecture within the confines of Kano-Nigeria with a sense of originality and with appropriate interpretation and expression of contemporary architecture.In order to explore the tectonic qualities of traditional architecture, the theories of Karl Bötticher, Gottfried Semper, and Kenneth Frampton provides a conceptual framework for understanding the architectural expression of contemporary architecture and to find how such approaches could be applied to the traditional architecture of Kano. A survey of how other regions have reinterpreted their traditional architecture would also give an awareness on how to apply an idea of the appropriate expression, of the traditional architecture in a contemporary manner.