Direkt ve indirekt yöntemler kullanılarak hazırlanan ıı. sınıf restorasyonların klinik açıdan değerlendirilmesi

Abstract

Diş hekimliğinde estetik beklentilerin gün geçtikçe artması ve rezin kimyasındaki son gelişmelerle beraber, fiziksel ve mekanik özellikleri geliştirilmiş yeni nesil dental kompozitlerin kullanımları artmıştır. Bu araştırmada direkt ve indirekt kompozit rezinlerin klinik olarak özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle, arka grup dişlerin diş renginde direkt restorasyonunda kullanılabilen bir nano hibrid kompozit (3M ESPE Filtek Z550), bir rezin nano seramik (Lava Ultimate) ve indirekt kompozit (Solidex, Shofu) materyallerle klinikte 45 adet diş restore edilmiştir. Restorasyonlar 1 hafta, 3 ay ve 6 aylık periyotlarda modifiye USPHS (Amerika Birleşik Devletleri Halk Sağlığı Servisi) kritelerine göre skorlanarak değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler Kruskal-Wallis ve Man-Whitney U testleri ile istatistiksel olarak değerlendirildi. Çalışmamızın sonucuna göre retansiyon, renk uyumu, kenar bütünlüğü, yüzey lekelenmesi, postoperatif hassasiyet, interproksimal kontak devamı ve ikincil çürük oluşumu açısından direkt ve indirekt kompozit dolgular arasında farklılıklar bulunamamıştır (p>0.05). İndirekt kompozit dolgular, direkt kompozit dolgulara göre kenar renklenmesi, yüzey düzgünlüğü, yumuşak doku sağlığı açısından daha iyi sonuçlar vermiştir (p<0.05). Ayrıca bu tür klinik çalışmaların konuyla ilgili literatüre anlamlı katkılar sağlayacağı açıktır.

With the increasing expectations of esthetics in dentistry day by day and by the help of the latest developments in resin chemistry, the use of new generation composites that have improved physical and mechanical properties has increased. The aim of this study was to assesment properties of direct and indirect composite resins in vivo. Therefore, totally 45 teeth were restored with a nano-hybrid direct composite (3M ESPE Filtek Z550) ,a resin nano ceramic (Lava Ultimate) and indirect composite (Solidex, Shofu) , which can use for tooth colored restoration of posterior teeth. Restorations were scored and evaluated according to the modified USPHS (United States Public Health Service) criteria within 1 week, 3 months and 6 months periods. Results were statistically analysed Kruskall-Wallis and Mann-Whitney U tests. As a result of this study, direct and indirect composite restorations were not found statistically different with respect to retention, color matching, marginal integrity, surface staining, postoperative sensitivity, interproximal contact continuity, secondary caries (p>0.05). In comparison with direct composite restorations, indirect composite restorations have better, marginal discoloration, surface roughness, less soft tissue irritation (p<0.05). Additionally, it is obvious that this type of clinical trials will contribute significantly to the literature.