AB göç politikalarının güvenlikleştirme ekseninde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Küreselleşme olgusunun etkilediği çok çeşitli alanlardan bir tanesi de göçtür. Göç olgusu geçmişten günümüze devam eden ve kimi sorun ve sorumlulukları da bünyesinde barındıran hassas bir çalışma alanıdır. Göçün Kopenhag Okulu tarafından geliştirilen güvenlikleştirme yaklaşımı çerçevesinde incelenmesi ise daha farklı girdiler üzerinde odaklanmayı gerektirmektedir. Bu kapsamda Avrupa Birliği ülkeleri tarafından göçün yönetilmesine ilişkin geçmişten günümüze çok çeşitli politikalar uygulanmıştır. Avrupa tarafından 1960'lı yıllarda göç teşvik edilmesi gereken bir olgu iken 1970'li yılların ortalarından itibaren kimi Birlik ülkelerinde daha da erken dönemlerde güvenliği tehdit eden ve kontrol edilmesi gereken bir sorun olarak görülmeye başlanmıştır. Diğer taraftan AB ülkelerinin dış göç yaşayan ülke statüsünden dışarıdan göç alan ülke statüsüne geçmesi Birlik üyeleri tarafından göçün artık yer değiştirme olgusundan soyutlanmış ve tehlike arz eden bir konu olarak algılanmasına sebep olmuştur. Bu kapsamda göç eylemi, hem göç veren bölgeler hem de göç alan bölgeler için karşılıklı çözülmesi gereken bir mesele olmuştur ve bu çerçevede AB'nin göç politikaları ise dönem dönem değişiklikler göstermiştir. AB için göç bir güvenlik problemidir ve yönetilmesi gerekmektedir. Özellikle son yıllarda Orta Doğu coğrafyasında yaşanan çatışmalar ve Suriye krizi göçü tetiklemiş ve milyonlarca insanın yurtlarını terk etmesine sebep olmuştur. Bu olağan dışı durum beraberinde olağan dışı önlemleri de getirmiştir. Göç gerçeğiyle karşı karşıya olan ülkeler için temel olarak sorun aslında düzenli göçlerden ziyade düzensiz göç olarak ifade edilen ve çoğu zaman yasa dışı olarak gerçekleşen göçlerin kontrol altına alınması ve yönetilmesidir. One of the issues most impacted by globalization is migration. The phenomenon of migration has been ongoing throughout the history and it is such a sensitive issue that encompasses certain problems and responsibilities. Analysing migration within securitization approach developed by the Copenhagen School requires focus on more different inputs. In this view, wide-ranging policies have been pursued by European Union Member States from past to present regarding management of migration. While migration was a phenomenon to be promoted during 1960s, it has become a problem which threatens security and needs to be controlled as of mid-1970s, and from earlier periods for some of the Member States. Having evolved from sending countries to receiving countries, EU Member States have started to perceive migration as being isolated from relocation and as a threatening issue. Within this scope, migration has become a problem that needs to be settled mutually between sending and receiving regions and EU migration policies have transformed in time accordingly. Migration is a security problem for the EU and needs to be managed. Especially conflicts arising in the Middle East during the last years and the Syria crisis have triggered migration and caused millions of people to leave their homelands. This unusual situation has inclined unusual measures. The central issue for the countries facing the reality of migration is not regular migrations but rather controlling and managing irregular migrations which usually occur illegally.
Collections