Çocukluk çağı lenfadenopatilerinde tanısal yaklaşım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Çocukluk çağında sık karşılaşılan bir yakınma ve fizik inceleme bulgusu olan lenfadenopati çoğunlukla benign etiyolojilere bağlı olarak gelişmekle birlikte, bazı ciddi sistemik hastalıkların ve kanserlerin ilk bulgusu da olabileceğinden tanıda geç kalınmaması son derece önemlidir. Bu çalışmadaki amacımız; lenfadenopatinin klinik ve etiyolojik özelliklerini irdeleyerek, malign ve benign etiyolojilerin ayırımını yapmada hangi laboratuvar tetkiklerinin bize daha yararlı olabileceğini ortaya koymaya çalışmak. Ayrıca lenfadenopatinin radyolojik olarak değerlendirilmesinde doppler USG?nin lenfadenopatinin malign-benign ayırımda yüzeyel doku USG`sine üstünlüğü olup olmadığını saptamak.YÖNTEM: Ocak 2010 ile Aralık 2011 tarihleri arasında pediatri, pediatrik onkoloji ve pediatrik acil polikliniklerine lenfadenopati yakınmasıyla başvuran veya fizik incelemelerinde lenfadenopati saptanan 73 olgu değerlendirildi. Lenfadenopati nedeniyle başvuran ancak takipte gelmeyen hastalar ve yapılan fizik incelemelerinde lenfadenopatilerinin patolojik boyutta olmadığı saptanan olgular çalışma grubu dışında bırakılarak değerlendirme 50 olgu üzerinden prospektif olarak yapıldı. Olgular özellikleri değerlendirildikten sonra, son tanılarına göre; viral hastalıklar, tularemi, malign hastalıklar ve Kawasaki, PFAPA, akciğer tüberkülozu gibi hastalıkların yer aldığı diğer hastalıklar grubu olarak 4 gruba ayrılarak öykü, fizik inceleme ve labaratuvar bulgularındaki özellikler açısından karşılaştırıldı. İstatistiksel değerlendime SPSS-13.0 programı kullanılarak yapıldı.BULGULAR: Periferik lenfadenopati ile başvuran olguların 30?unun (%60) erkek, 20?sinin (%40) kız olduğu görüldü. Yaşları 1 ile 16 arasında değişiyordu. Olguların 42?si (%84) benign hastalık tanısı alırken 8?i (%16) malign hastalık tanısı aldı. Benign ve malign lenfadenopatiyi tanımlamada lenfadenopatinin lastik kıvamda olması (p:0,022), anemi (p: 0,024), trombositopeni (p:0,008), ürik asit yüksekliği (p=0,002), orgonamegali (p: 0,014) varlığının, yüzeyel gri skala USG?de lenf nodunun hiperekojen olmasının (p:0,007) ve doppler USG? de lenf nodunun periferik kanlanma göstermesinin (p: 0,005) değerli veriler olduğu saptandı. Kuyu suyu içme, hayvan teması öyküsü olan, kronik, büyük servikal, ağrı, hassasiyet ve ısı artışı gibi bulguların eşlik ettiği lenfadenopatili hastalarda tularemi olasılığının yüksek olduğu belirlendi.SONUÇ: Periferik lenfadenopati ile başvuran olgularda ayrıntılı öykü ve tutulan lenf nodunun drene ettiği bölgenin dikkatle yapılan fizik muayenesi ile tanıya gidilemeyen olgularda istenecek tetkiklerden tam kan sayımında saptanacak anemi ve trombositopenide periferik yayma dikkatle değerlendirilmeli, patoloji saptanmasada kemik iliği aspirasyonu yapılarak lösemi ekarte edilmelidir. Gerekli hastalarda akciğer grafisi, batın USG, yüzeyel doku ve doppler USG?si malign ya da benign etiyolojilerin ayırımında yardımı olacaktır. Malignite şüphesi yüksek olgularda oyalanmadan biyopsi yapılması uygundur. Boyun lenfadenitleri¬nin etyolojisinde son yıllarda ülkemizde sık olarak saptanan tularemi bölgemizde ve endemik olduğu bilinen diğer bölgelerde antibiyotik tedavisine rağmen düzelmeyen, ağrılı ve büyük servikal lenfadenopatilerde mutlaka ekarte edilmelidir. Anahtar Sözcükler: Periferal lenfadenopati, çocuk, malignite, risk faktörleri, tularemi AİM: Lymphadenopathy is a frequent symptom and physical examination findings in childhood. Lymphadenopathy is usually associated with various infections in children, but it can also be the first sign of some malignancies and systemic diseases. Diagnosis is extremely important to avoid being late. Aim of this study is; evaluate the clinical and etiological characteristics of lymphadenopathy, making distinction between malignant and benign etiologies which may be useful in laboratory studies to reveal more of us to work. In addition, the radiological evaluation of benign and malignant lymphadenopathy determine whether doppler ultrasonography is superior to superficial tissue USG.METHOD: 73 cases, between January 2010 and December 2011, pediatric oncology and pediatric emergency clinics or physical examinations LAP lymphadenopathy detected were evaluated. Evaluation was performed prospectively in 50 patients, by leaving out of the working group patients with non-pathological adenopathy size and that does not follow-up of patients presenting with lymphadenopathy. Leave the 4 groups according to their last diagnosis; viral diseases, tularemia, malignant diseases and group of other diseases, including diseases such as Kawasaki, PFAPA, pulmonary tuberculosis. History, physical examination and laboratory findings were compared in terms of characteristics. SPSS-13.0 was used for statisticall analysis.FİNDİNGS: Patients with peripheral lymphadenopathy were 30 male 20 girls. Ages ranged from 1 to 16. 42 patients were diagnosed with benign disease. 8 patients were diagnosed with benign disease. Lymphadenopathy is the consistency of rubber (p: 0,022), anemia (p: 0,024), thrombocytopenia (p: 0.008), high uric acid levels (p:0,002) organomegaly (p: 0,014), hyperechoic lymph nodes in the süperficial gray-scale ultrasonography (p: 0,007) and to show peripheral type vasculature the lymph nodes in the doppler ultrasonography (p: 0,005) were valuable criterias in distinguishing benign and malign lymphadenopathies. Drinking contaminated water, contact with animals, with a history of chronic, large cervical, pain, tenderness and warmth accompanied by such findings in patients with lymphadenopathy were higher probability of tularemia.CONCLUSİON: Patients presenting with peripheral lymphadenopathy, detailed history, lymph nodes draining the region's carefully and physical examination of the patients will not diagnosis, patients with anemia, thrombocytopenia at the complete blood count peripheral blood smear should be evaluated carefully. Patients with normal peripheral blood smear, bone marrow aspiration should be ruled out leukemia. The necessary, chest X-ray, abdominal ultrasound, superficial tissue USG and Doppler USG will aid the differentiation of malignant or benign etiologies. Biopsy should be done in patients with high suspicion of without delay. The etiology of the neck lymphadenitis detected frequently in our country in recent years tularemia, is known to be endemic in our region and in other regions, although antibiotic treatment does not improve, painful and large cervical lymph nodes do should be excluded.Key Words: Peripheral lymphadenopathy, children, malign, risk factors, tularemıa
Collections