Kendini sansürleyici görev türünün ve etkileşim çiftlerinin beyin fırtınasında yaratıcılığa etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günlük yaşamda endüstri, eğitim, reklam ve sağlık gibi pek çok alanda yeniprogramların ve ürünlerin geliştirilmesinde yaratıcı düşüncelere ihtiyaç duyulmaktadır.Beyin fırtınası tekniği temelde kişilerde ve gruplarda yaratıcılığı arttırmayıhedeflemektedir. Bu teknik eleştiri olmadan akla gelen çok sayıda düşünceyi üretme vebu düşünceleri birleştirmeye dayanmaktadır. Beyin fırtınasında özgün düşünce üretiminiveya yaratıcılığı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen faktörlerin belirlenmesineyönelik birçok çalışma bulunmaktadır.Beyin fırtınasında yaratıcılığı olumsuz etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır.Kendini sansürleme ve etkileşim kaygısı da bunlar arasındadır. Bununla birlikte bu ikifaktör geçmişte ayrı olarak incelenmemiş ve etkileşim kaygısının temelinde kendinisansürleme olduğu iddia edilmiştir. Ayrıca bu iki faktörün yaratıcılığı hangi yollaetkilediği bilinmemektedir. Bu sorunları aydınlatmak için düzenlenen araştırmadakendini sansürleme ve etkileşim kaygısının yaratıcı düşünce üretimi üzerindeki etkisiincelenmiştir. Araştırma iki deneyden oluşmaktadır. İlk deneyde, kendini sansürlemeisteği beyin fırtınası problemi manipüle edilerek değerlendirilmiştir. Beyin fırtınasıproblemleri: kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti önlemek, aile üyeleriarasındaki iletişimi arttırmak ve eşlerin daha mutlu ve uyumlu olması olarakbelirlenmiştir. Katılımcılar seçkisiz bir şekilde eşleştirilmiş ve partnerleriyle birliktekendilerine verilen beyin fırtınası problemi hakkında düşünce üretmişlerdir. Etkileşimkaygısını manipüle etmek amacıyla iki kişilik gruplar oluşturulmuş (kız-erkek, erkekerkek)ve katılımcıların düşüncelerini partneriyle paylaşması istenmiştir. Bu çalışmadaproblem türünün (sansürlemenin) özgün, esnek ve derin düşünce üzerindeki etkisianlamlıdır. Şiddet koşulundaki katılımcılar, diğer koşuldaki katılımcılara oranla daha azdüşünce üretmiştir. Bununla birlikte yaratıcılık ile sansürleme arasındaki ilişkiyeesneklik ve derin düşünme aracılık etmektedir. Etkileşim kaygısının özgün, esnek vederin düşünme üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.Benzer bir yöntemle hazırlanan ikinci deneyde, ilk deneyde yer alan eşlerarasındaki uyum konusu araştırmaya dahil edilmemiştir. Ayrıca etkileşim kaygısıdeğişkenine kız-kız grubu eklenmiştir. Sonuçlar ilk deney ile tutarlıdır. Buna göre şiddetkoşulundaki katılımcılar kendilerini anlamlı bir şekilde daha fazla sansürlemiş vesonuçta daha az düşünce üretmiştir. Buna ek olarak, yaratıcılık ile sansürlemearasındaki ilişkiye esnek ve derin düşünmenin kısmi olarak aracılık ettiği görülmüştür.Öte yandan, grupların aynı ya da farklı cinsiyetlerden oluşması yaratıcılık üzerindeanlamlı bir değişime yol açmamıştır. Elde edilen bulgular, literatürde kendinisansürleme isteği ile ilgili açıklamalar ve düşünceleri yazılı ya da sözlü olarak ifadeetmenin kaygı düzeyinde farklılığa yol açması ile açıklanmıştır. In daily life, there is a need for creative ideas for developing new programs andproducts in many areas such as in industry, education, advertising and health. The maingoal of the brainstorming technique is to increase creativity in individuals and groups.This technique is based on producing many ideas, which come to mind withoutcriticism and combining those ideas. There are many studies on the brainstormingdesigned to determine the factors that enhance or inhibit the production of originalideas.Among the factors that inhibits creativity in brainstorming are self-censorshipand interaction anxiousness. However these two factors were not examined separatelyin the past and it has been claimed that self-censorship is the basis of the interactionanxiousness. Moreover, it is not known how these two factors affect creativity. In theresearch conducted to elucidate these problems, the effect of self-censorship andinteraction anxiety on creative idea generation was examined. There are twoexperiments in this research. In the first experiment, self-censorship was assessed bymanipulating the brainstorming problem. Brainstorming problems were determined aspreventing the murders of women and violence against women, improvingcommunication between family members and increasing harmony between couples. Theparticipants were paired randomly and they generated together ideas about problem ofbrainstorming to which was given them. Two pairs were formed (Female-Male, Male-Male) in order to manipulate interaction anxiousness and they were asked to share ideaswith their partners. This study demonstrated that topic type (self-censorship) hadsignificant effect on the number of the original, flexible and deep ideas. The participantsunder violence condition generated fewer ideas than participants under the othercondition. In addition to this, it was also found that flexibility and persistence playedmediator roles for the relationship between self-censorship and creativity. On the otherhand, it was found that the interaction anxiousness did not have significant effect on thenumber of original, flexible, and deep ideas.In the second experiment, which was prepared in a similar method, the topic ofenhancing the harmony between couples was not included. In addition, the girl-girl pairwas added to the interaction anxiousness. The results were consistent with the firstexperiment. Accordingly, the participants under violence condition significantlycensored themselves more than others and produced the least number of ideas. Also, itwas found that flexibility and persistence played mediator roles for the relationshipbetween self-censorship and creativity. On the other hand, same or different genders ofthe partners did not lead to significant effect on creativity. Obtained findings wereexplained from the literature about self-censorship and expressing the ideas in written orverbal fashion that may lead to a difference in the degree of anxiety.
Collections