Kronik hepatit C virüslü hastalarda karaciğer fibrozisini göstermede serum anjiotensin converting enzim (ACE) seviyesinin önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Hepatit C hastalığında tanı ve tedaviye cevabın en önemli göstergesi, fibrozisin ve yapısal değişimlerin derecesinin belirlenmesidir. Kronik karaciğer hastalarında fibrozis saptamada altın standart olan karaciğer biyopsisinin bazı eksiklikleri nedeniyle, invaziv olmayan yöntemler ile fibrozis düzeyinin belirlenmesi son yıllarda çok popüler bir araştırma konusu olmuştur. Bu tez çalışmasında, üzerinde çalışılan ve invaziv olmayan göstergelerden olabilecek serum anjiotensin dönüştürücü enzim (ACE) seviyesinin, hepatit C'li olgularda bir karaciğer fibrozis göstergesi olup olamayacağının araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Çalışmaya karaciğer biyopsisi yapılmış, serum ACE düzeyi ölçülmüş, kronik hepatit C tanılı 100 olgu ile 100 sağlıklı birey alındı. Serum ACE seviyesini etkileyebilecek hastalığı olanlar ve ilaç kullananlar dışlandı. Karaciğer biyopsisindeki fibrozis evresi hafif, orta ve ağır olanlara göre ve son dönem karaciğer hastalığı modeli (model for end stage liver disease, MELD) skoru ve histolojik aktivite indeksi (HAİ) ile serum ACE arasındaki ilişki araştırıldı. İstatistik inceleme, SPSS 19.00 programı kullanılarak yapıldı. Hesaplanan p<0.05 düzeyleri anlamlı kabul edildi.Bulgular: Serum ACE seviyesi açısından karşılaştırıldığında; kontrol grubunun serum ACE seviyesi, hepatit C'li gruba göre anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla ortanca değerler 42.5 (7-119) U/l ve 36.0 (7-91) U/l, p=0.002). Karaciğer biyopsilerindeki fibrozis evrelerine göre Ishak skoru F≤ 2 olan (hafif fibrozis) 22(%22) olgu, Ishak skoru F3-4 (orta fibrozis) 49(%49) olgu ve Ishak skoru F5-6 olan (ileri fibrozis) 29(%29) olgu saptandı. Bu fibrozis alt grupları ile orta ve ileri evre fibrozisli olgular birleştirildiğinde gruplar arasındaki serum ACE düzeylerindeki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Ayrıca HAI ve MELD skoru ile serum ACE düzeyi arasında da bir korelasyon saptanmadı (sırasıyla r=-0.058, -0.121 ve p=0.567, p=0.231). Sonuç: Fibrozis göstergesi olarak serum ACE düzeyini önemli bir gösterge olarak bildiren yayınlara karşın, çalışmamızda kronik hepatit C'li olgularda serum ACE seviyesinde invaziv olmayan gösterge olabilecek yükseklik saptanmamıştır. Bu durum gerek serum ACE düzeyinin birçok faktörden etkilenmesi gerekse polimorfizm gibi sekonder faktörlere bakılmadan yorumlanmasına bağlanabilir. Ayrıca kronik hepatit C'lilerde serum ACE düzeyini etkileyen faktörler nedeniyle bu göstergenin efektif olarak kullanılması ancak hastaların yarısından daha azında mümkün olduğundan her hasta için önerilmesi mümkün görünmemektedir. Background and aims: The most important indicator of diagnosis and treatment response in hepatitis C disease is the determination of the degree of fibrosis and structural changes. Because of some deficiencies of liver biopsy, currently accepted as a gold standard method for detecting liver fibrosis, non invasive assesment of fibrosis has been a very popular research topic in recent years. In this study, we aimed to determine whether the level of serum ACE, that is worked on as one of the noninvasive methods, could be a liver fibrosis marker in hepatitis C patients.Materials and methods: The study was performed on 100 chronic hepatitis C cases who underwent a liver biopsy and 100 healthy controls. In each groups, the cases who had disease or used any kind of medicine that may affect the level of serum ACE were excluded. The relationship between the fibrosis score, model for end stage liver disease (MELD) score, histologic activity index (HAI) and serum ACE levels was investigated. All statistical analyses were performed using SPSS 19.0 software (SPSS Inc. Chicago, IL, USA) and p-values <0.05 were regarded as statistically significant.Results: Serum ACE levels were significantly higher in controls compared with the chronic hepatitis C cases group (42.5 (7-119) vs 36.0 (7-91) U/l, respectively, p=0.002). According to fibrosis stages in liver biopsies, there was 22(22%) cases which has Ishak score of F≤ 2 (mild liver fibrosis), 49(49%) cases which has Ishak score of F3-4 (moderate liver fibrosis) and 29(29%) cases which has Ishak score of F5-6 (advanced liver fibrosis). No significant difference was observed between serum ACE levels among the these fibrosis groups and the group of the cases who had moderate and advanced liver fibrosis (p>0.05). No correlation was observed between HAI and MELD score (r=-0.058, r=-0.121 and p=0.567, p=0.231 respectively).Conclusion: Despite the studies reporting serum ACE levels as an important marker of liver fibrosis, in our study, serum ACE level has not been found a significant noninvasive marker for liver fibrosis in cases with chronic hepatitis C. This may be due to the fact that this method is influenced by many factors and may be interpreted without considering of secondary factors such as ACE gene polymorphism. Also, because of affected by many factors, measuring of this marker can be suitable at less than half of the patients so it is not possible for each patient.
Collections