Solid/semisolid tiroid nodüllerinin ince iğne aspirasyon biyopsi sonuçları ile kantitatif shear wave elastografi değerlerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda solid yada semisolid tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısında sitoloji sonuçları ile Shear wave elastografi metodu bulguları arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.Mart 2016-Temmuz 2016 tarihleri arasında Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji polikliniğine US eşliğinde İİAB işlemi yapılmadan önce başvuran nodüler guatr tanılı 94'ü kadın, 30'u erkek toplam 124 hasta dahil edildi. Hastaların yaşları 30-85 arasında idi.Tüm hastalara İİAB incelemesinden hemen önce gri skala US, RDUS ve sonoelastografi incelemeleri aynı kişi tarafından ve aynı seansta yapılarak histopatolojik sonuçlarla karşılaştırılmak üzere kaydedildi. Tiroid nodüllerine yönelik tüm olgular supin pozisyonda her iki tiroid lobu değerlendirildi. Çalışmaya alınan hastalara İİAB işlemi öncesinde Bülent Ecevit Üniversitesi, Radyoloji Anabilim Dalı USG ünitesinde, Siemens ACS3000 Virtual Touch Tissue İmaging Quantification(VTIQ) USG cihazı (Siemens Medical Solutions, Mountain View, CA, USA) ile 9 MHz lineer transduser kullanılarak B-mode tiroid ultrasonografisi yapıldı. Biyopsi alınacak nodülün tiroid glandının hangi lobunda yer aldığı (sağ, sol, isthmus) ve ölçülen maksimum çapı boyut olarak kaydedildi. Ayrıca nodül ekojenitesi (hipoekoik, izoekoik, hiperekoik), periferik halo varlığı (ince, kalın halo bulunması), kistik açıklık ve mikrokalsifikasyon içerip-içermemesi ile RDUS' ta vaskülarite (periferik, santral, heterojen) ve eşlik eden servikal lenfadenopati varlığı değerlendirildi ve tespit edilen nodül özellikleri kaydedildi. Tiroidin içindeki nodülü tamamen kapsayacak ve nodülü inceleme alanında tutacak şekilde sonoelastografik box yerleştirilerek proba çok baskı uygulamadan m/sn cinsinden nicel elastografi incelemesi yapıldı. Her bir tiroid nodülünün beş farklı bölgesine ROI (region of interest) ler yerleştirilerek SWV(Shear wave velocity) değerleri alındı. Araştırmadan elde edilen veriler kodlandıktan sonra SPSS 19.0 paket programında bilgisayara aktarıldı ve analiz edildi.Çalışmamızda sitoloji sonuçlarına göre 207 nodül benign, 45 nodül maligndi. SWV değerleri ile sitoloji sonuçlarının karşılaştırmasında malign nodüller benign nodüllerden daha yüksek SWV değerlerine sahiptir. Cinsiyet, nodüllerin glanddaki yerleşim yerleri, halo varlığı, vaskülarite paterni, servikal lenfadenopati varlığı ve laboratuvar verilerinden T3 değerleri ile sitoloji sonuçları arasında ilişki saptanmadı. Nodüllerde kistik açıklık içermesi, mikrokalsifikasyon, hipoekojenite varlığı ile yüksek TSH ve düşük T4 değerleri ile malignite arasında istatistiksel olarak ilişki bulundu. Sitoloji sonuçlarında istatiksel olarak anlamlı gelen bu parametreler arasında (kistik açıklık, ekojenite, mikroklasifikasyon varlığı, TSH ve T4 değeri) çok faktörlü varyans analizi testi yapılmış olup TSH değeri ile malignite arasında en güçlü ilişki saptandı.Ayrıca sonografik parametreler ile SWV değerlerinin karşılaştırılmasında sadece mikrokalsifikasyon varlığı ile Shear wave velocity değerleri arasında istatiksel olarak ilişki saptandı.Sonuç olarak malignite potansiyelini değerlendirerek nodüllere uygulanan gereksiz biyopsi ve cerrahiyi azaltması açısından US-elastografinin, B-mod ve renkli Doppler görüntüleme ile birlikte uygulanarak ayırıcı tanıya katkı sağlayacağı ve US-elastografinin shear wave tekniğinin nicel değerleri ile geleneksel yöntemler arasında yerini alacağı sonucuna varılmıştır. In our study we determined to state the relationship between fine needle aspiration biopsy (FNAB)and shear wave elastography (SWE) method results in differantiation of solid or semisolid thyroid nodules.The study included 124 patients having nodular goitre who applied to Bülent Ecevit University Hospital's Endocrinology Department between the dates of March 2016 and June 2016 and who never underwent fine needle aspiration biopsy before. 94 of the patients were female and 30 of them were male. The age range was between 30 and 85.Before FNAB all patients underwent gray scale ultrasound, color Doppler ultrasound and sonoelastography examinations. All sets of examinations were operated by the same radiologist at one session and recorded in order to be compared with the histopathological examination results. The patients' thyroid lobes were evaluated bilaterally in supine position by using Siemens ACS3000 Virtual Touch Tissue Imaging Quantification (VTIQ) Ultrasound System (Siemens Medical Solutions, Mountain View, CA, USA) with a 9 MHz transducer. First B-mode ultrasonography was applied. The nodule's maximum diameter and the part of the thyroid gland (right lobe, left lobe, isthmus) that the nodule was located were recorded. Also the nodule's echogenicity (hypoechoic, isoechoic, hyperechoic), presence of peripheric halo (thin, thick, none), presence of cystic component and microcalcifications, accompanying lymph nodes were evaluated. Then in color Doppler ultrasound examination the vascularity (peripheral, central, heterogenous) of the nodule was detected. All the properties of the nodule were recorded. Finally quantitative elastography examination was applied in terms of m/sn by placing the sonoelastographic box which covered the whole nodule and kept the nodule in the examination field without applying not much pressure. By placing regions of interest (ROI) on five different zones of each thyroid nodule, shear wave velocity (SWV) values were gained. The data obtained were encoded and computerized via SPSS 19.0 package programme and analyzed. In our study according to FNAB results 207 of the nodules were benign and 45 were malignant. Comparison of SWV values and cytology results showed that malignant nodules had higher SWV values than benign nodules. There were no significant correlation between the gender, nodules' location in the thyroid gland, presence of halo, vascularity pattern, accompaniance of cervical lymphadenopathy, levels of T3 hormone and the cytology results. Presence of cystic components, microcalcifications, hypoechogenicty and elevated TSH and T4 hormone levels were found to be significantly correlated to malignant cytology findings. Multifactorial variant analysis test was made for these parameters and it was found out that the strongest relationship between malignancy among these parameters was elevated TSH levels. Also, in comparison of sonographic parameters and SWV values, only the presence of microcalcification was found to be related with SWV values statistically. In conclusion, ultrasound elastography was found to be valuable when used with B-mode and color Doppler ultrasonography for decreasing the rates of unnecessary biopsies or surgeries of benign thyroid nodules, by predicting malignancy potential and also we concluded that ultrasound elastography shear wave technique with its quantitative values would take place in traditional methods.
Collections