CO-test taraması ile servikal HPV HR + saptanan olguların kolposkopik, sitolojik ve histopatolojik değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Serviks kanseri, kadınlarda tüm yaşlarda meme ve akciğer kanserinden sonra üçüncü sıklıkta görülen bir kanser türüdür ve kadınlarda kansere bağlı ölümler içinde ikinci sırada yer almaktadır. Serviks kanserinin displazi zemininde gelişmesi ve bu displazi aşamasındaki lezyonların da tarama testleri ile erken tanısının mümkün olması, bu hastalığın erken tanısı için önemli bir avantaj teşkil etmektedir.Servikovajinal sitoloji (pap smear) serviks kanserinin tarama ve tespitinde yaygın olarak uygulanan en etkili, klasik yöntemdir. Spesifitesi yüksek olmasına karşın sensitivitesi düşüktür. Sadece sitolojik değerlendirme ile taramaya göre HPV DNA testi eklenmesi halinde taramanın sensitivitesi artmaktadır. Servikal smearın sitolojik olarak değerlendirilmesi ve aynı örnekte eş zamanlı HPV DNA çalışılması co-test olarak adlandırılır. Co-test günümüzde 30 yaş üzerindeki kadınlar için en çok kabul gören tarama yöntemidir.Biz de çalışmamızda Co-test'inde HPV (+) saptanan ve kolposkopisi yapılan hastaların servikal sitoloji, HPV, servikal/endoservikal biyopsi ve operasyon sonuçlarını değerlendirdik.HPV 16 ve 18'in serviksin invaziv kanserleri ile ilişkisinin diğer hr HPV'lere göre daha fazla olduğu bilinmektedir. Tüm dünyada invaziv servikal kanserlerin yaklaşık %71'i HPV 16 ve 18 enfeksiyonuyla ilişkilendirilmektedirÇalışmamızda literatür ile uyumlu olarak biyopsi sonucu CIN 3 ve invaziv serviks kanseri olan hastalarda HPV 16 pozitifliği anlamlı olarak daha fazla bulundu (p <0,05)Ayrıca çalışmamızda yine literatür ile uyumlu olarak smear sonucu LSIL ve ASCUS olan 99 hastanın 43'ünde (%43,4), HSIL VE ASC-H olan 17 hastanın 14'ünde (%82,3) HPV 16 pozitif saptandı. HPV 16 pozitifliği HSIL/ASC-H olan hastalarda LSIL/ASCUS olan hastalara göre anlamlı olarak daha fazla bulundu. (P <0,05)Türkiye'nin kendi HPV prevelansını ve tip dağılımını belirlemek için çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu şekilde ülkemiz için serviks kanseri tarama ve aşı programları oluşturulabilir. Cervical cancer is the third most common woman cancer after breast and lung cancers in all ages and it is the second reason of the cancer deaths. Cervical cancer progresses from cervical dysplasia. Because of this, early detection of cervical cancer is possible and this is an important advantage for patients.Pap smear is the most efficient clasical method for the cervical cancer screening . Although specificity of this test is high, its sensitivity is low. Adding the HPV DNA test to cytological assesment increases the sensitivity. Co-test is a cervical screening test includes Pap-smear and HPV DNA. Nowadays it is the most accepted test for above 30 year old women.In this study, we evaluate the results of cervical cytologies, HPV tests, cervical/endocervical biopsies and operation specimens.We know that HPV 16 and 18 are more releated than other hr HPV types to invasive cervical cancer. In all of the world HPV 16 and 18 are seen in 71 percent of all cervical cancer. Correleated with the literature, HPV 16 positivity is releated to CIN 3 and cervical cancer significantly (p <0,05) and also HPV 16 is detected in 43 of 99 (43,4%) LSIL and ASCUS positive patients and 14 of 17 (82,3%) HSIL and ASC-H positive women as literature in our research. HPV 16 is determined higher in HSIL/ASC-H than LSIL/ASCUS patients (p <0,05).Multicenter studies are needed for detection of HPV 16 prevelance and HPV type distrubition in Turkey. By this way cervical cancer screening and vaccinition programmes can be developed for our country.
Collections