İnfraklavikular blok uygulamalarında blok değerlendirmesinde perfüzyon indeksi ve USG
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda, infraklavikular blok uygulaması yapılan hastalarda ekstremite kan akımındaki değişikliklere bağlı olarak meydana gelen, USG ile ölçülen rejyonal hemodinamik verilerin ve PI'nın blok öncesi ve sonrasındaki değerlerini karşılaştırarak, blok başarısını değerlendirmedeki etkinliğini araştırmayı amaçladık. Çalışmaya elektif, tek taraflı el, el bileği ve dirsek operasyonu geçirecek 18-65 yaş arası, ASA I-III risk grubunda, infraklavikular blok uygulanan 40 hasta dahil edildi. Temel hemodinamik ölçümlere ek olarak, PI ölçümü yapabilmek için işlemin yapılacağı taraf üst ekstremite 2.parmağa pulse oksimetre sensörü takıldı. Hastaların diğer rejyonal hemodinamik parametreleri doppler USG ile ölçüldü. İşleme başlamadan hemen önce doppler USG ölçümleri; işlem yapılacak taraftaki antekubital fossanın 2-4 cm proksimalinden brakial arterin sagital taraması ile yapılıp PSV, EDV, RI, TAV, BAA, BAÇ ve AH değeri, hastaların başlangıç duyu muayenesi ve pin-prick testi sonuçları ile PI değerleri kaydedildi. Başlangıç değerleri kaydedildikten sonra USG eşliğinde lateral sagital infraklavikular blok uygulaması, sinir stimülatörü eşliğinde gerçekleştirildi. Stimülasyon iğnesinin ucu, USG probu ile eş zamanlı görüntü eşliğinde `in-plane` yöntem kullanılarak aksiller arterin saat 6-8 hizasına yerleştirildi. Bloklar için 200 mg lidokain ve 100 mg bupivakain kullanıldı. Blok işlemi tamamlandıktan sonra (iğnenin ciltten çıkarılması 0. dakika olarak alınmıştır) 10., 20. ve 30. dakikalarda SpO2, OAB, KAH ve PI, TAV, BAÇ, BAA, AH, PSV, EDV ile RI verileri yeniden kaydedildi. Anestezi ve motor blok kalitesi Holmenn skalası ile değerlendirilerek eş zamanlı olarak (0., 10., 20., 30. dk) kaydedildi. Holmenn skalasına göre anestezi kalitesi ve motor blok kalitesinin her birinden en az 2 puan alan ve operasyon süresince ek analjezik ihtiyacı olmayan hastalar başarılı blok olarak kabul edildi. Bloğu ilk 10 dakikada başarılı olan hastaların verileri Grup A, bloğu 10. dakikadan sonra başarılı olan hastaların verileri ise Grup B olarak belirlendi. Holmenn skalasına göre 10.dakikada 40 hastanın %27.5'inde, 20.dakikada %92.5'inde ve 30.dakikada ise tüm hastalarda başarılı blok gözlendi. Rejyonal hemodinamik verilerin tümünde 10. dakikadan itibaren istatiksel olarak farklılık gözlendi. Gruplar arası 10.dakika rejyonal hemodinamik veriler karşılaştırıldığına PI, AH, PSV, EDV ve TAV açısından farklılık saptandı. EDV ölçülen parametreler içinde oransal olarak en fazla değişiklik gösteren parametre olduğu bulundu. EDV'nin ardından en fazla değişimin PI değerinde olduğu bulundu. Spektral doppler USG ile ölçülen ve ölçüm yapan kişiye ve yere göre hata oranı daha az olan RI değeri ise EDV ve PI'nın ardından oransal olarak en fazla değişim gösteren parametreydi.Sonuç olarak; PI ve spektral doppler USG ile ölçümleri yapılan rejyonal hemodinamik verilerin ölçümünün blok başarısını değerlendirmede etkin olduğu görüldü. Özellikle EDV, RI ve PI değişimlerinin rejyonal blok başarısının değerlendirilmesinde daha etkin ve daha objektif sonuçlar sağlayacağı kanısına varılmıştır. In our study we aimed to compare the regional hemodynamic data measured with USG and the values of PI before and after block for variations occurring in extremity blood flow in patients administered infraclavicular block and to research their efficacy in assessing the success of block. The study included 40 patients administered infraclavicular block, aged from 18-65 years in ASA I-III risk group undergoing elective, unilateral, hand, wrist and elbow operations. In addition to basic hemodynamic measurements, a pulse oxymeter sensor was attached to the second finger on the operated upper extremity to perform PI measurements. The patient's other regional hemodynamic parameters were measured with doppler USG. Immediately before beginning the procedure, Doppler USG measurements were taken with sagittal scanning of the brachial artery 2-4 cm proximal of the anticubital fossa on the side of operation. The PSV, EDV, RI, TAV, BAA, BAD and BF values, starting sensory examination of the patient, pin-prick test results and PI values were recorded. After recording the initial values, lateral sagittal infraclavicular block was administered accompanied by USG and a nerve stimulator. The tip of the stimulation needle was inserted in the axillary artery at 6-8 o'clock position using the `in-plane` method accompanied by simultaneous imaging with the USG probe. For block, 200 mg lidocaine and 100 mg bupivacaine was used. After completing the block procedure (taking minute 0 as the time when the needle was removed from the skin), the SpO2, MAP, HR and PI, TAV, BAD, BAA, BF, PSV, EDV and RI values were recorded again in the 10th, 20th and 30th minutes.The duration of anesthesia settling was assessed with the pin-prick test, while anesthesia and motor block quality were assessed with the Holmenn scale simultaneously (0, 10th, 20th, 30th min). According to the Holmenn scale, patients with anesthesia quality and motor block quality each given points of at least 2 and with no additional analgesic requirements during the operation are accepted as having successful block. Patients with successful block in the first 10 minutes were assigned to Group A, while patients with block successful after the 10th minute were assigned to Group B. According to the Holmenn scale, in the 10th minute 27.5% of 40 patients, in the 20th minute 92.5% and in the 30th minute all patients had successful block observed. There were statistical differences observed for all regional hemodynamic data from the 10th minute on. When the regional hemodynamic data is compared between the groups in the 10th minute, there were differences identified for PI, BF, PSV, EDV and TAV. Within the measured parameters EDV was the parameter showing greatest proportional change. After EDV the greatest change was found for the PI value. Measured with spectral doppler USG and with least error depending on the person and location of measurement, the RI value was the parameter showing greatest proportional change after EDV and PI. In conclusion, it appeared that measurement of PI and regional hemodynamic data measured with spectral doppler USG were effective in assessing block success. It was concluded that variations in EDV, RI and PI especially provide more effective and objective results for the assessment of regional block success.
Collections