Prematüre doğum öyküsü olan 1-5 yaş arası çocuklarda işitme fonksiyonunun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Prematüre doğum öyküsü, çocuklarda işitme kaybı risk faktörleri arasında gösterilmektedir. Yeni doğan döneminde prematüre çocukların işitmeleri ile ilgili birçok çalışma yapılmasına rağmen, bu çocukların daha ileri yaşlarda işitmelerini değerlendiren çalışmalar son derece nadirdir. Biz yaptığımız bu prospektif çalışmamızda prematüre doğum öyküsü olan 1-5 yaş arası çocuklarda işitmeyi ve orta kulak fonksiyonlarını değerlendirdik.Bu çalışma 01.01.2016-01.01.2017 tarihleri arasında Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz polikliniğine başvuran hastalarda yapıldı. Çalışma 1-5 yaş arası prematüre doğan ve aynı yaş aralığında term doğan çocuklar olmak üzere iki gruptan oluşmaktaydı. Prematüre doğum öyküsü olan (<37 hafta) 80 hasta ile term doğum öyküsü olan (≥37 hafta) 80 hasta çalışmaya dahil edildi. Prematüre grubun 49'u erkek 31'i kız idi. Doğum haftaları 24 ile 36 hafta (ort. 32+6) arasında değişmekte idi. Kontrol grubunun ise 41'i kız 39'u erkek idi. Her iki grupta da aktif üst solunum yolu enfeksiyonu olanlar, aktif akut otit ve seröz otiti olan hastalar, kronik otitis mediası olan hastalar, daha önce herhangi bir nedenden dolayı kulak cerrahisi geçiren hastalar, daha öncesinde kafa travması geçirmiş hastalar, psikiyatrik ya da nörolojik hastalığı olanlar, intrakraniyal ve işitme yollarıyla ilgili maligniteye sahip olan hastalar ve başka bir kronik enflamatuar veya enfeksiyöz hastalığı olanlar çalışma dışı bırakıldı. Akut otiti olan hastalar uygun süre tedavi ile orta kulağın normale dönmesi sonrası çalışmaya dahil edildi. Her iki gruba da rutin kulak burun boğaz muayeneleri yapıldıktan sonra Geçici Uyarılmış Otoakustik Emisyon (TEOAE) testi yapılarak SNR (sinyal gürültü oranı) değerleri karşılaştırıldı. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi. P değeri 0,05'in altında olanlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Prematüre doğum öyküsü olan çocukların SNR değerleri 2000 kHz'de düşük saptandı. Diğer frekanslarda farklılık bulunmadı. Bu çalışma prematüre doğum öyküsü olan çocuklarda işitmenin etkilenebileceğini kanıtlamaktadır. Prematüre doğan çocuklarda işitmenin değerlendirilmesi için daha kapsamlı çalışmalara ve tüm dünyada ve ülkemizde yenidoğan işitme tarama programının prematüre doğan ve diğer risk grubu olan çocuklar için ilerleyen yaşlarda da takip edilmesi amacıyla ayrı bir zorunlu tarama programı oluşturulması kanaatindeyiz. A history of premature birth is implicated among the risk factors of auditory loss in children. Although several studies have investigated the auditory functions of prematurely born children during their infancy, auditory functions of these children at older ages were examined in a very limited number of studies. In this prospective study, we aimed to evaluate the auditory and middle-ear functions of prematurely born children aged between 1 to 5 years.The study was carried out on patients who were referred to the Ear Nose and Throat polyclinics of Bulent Ecevit University Medical Faculty Hospital between 01 Jan 2016 and 01 Jan 2017. The study consisted of two groups, including either prematurely or term born children aged between 1 to 5 years. In total, 80 patients with a history of premature birth (<37 weeks) and 80 patients who were born at the term (≥37 weeks) were included in this study. Of the prematurely born group, 49 were boys and 31 were girls. The week of birth varied between 24 to 36 weeks (mean. 32+6). There were 41 girls and 39 boys in the control group. Patients with an active upper respiratory system infection, patients with active acute otitis or serous otitis, patients with chronic otitis media, patients who previously underwent ear surgery due to any reason, patients with a history of head trauma, those with a psychiatric or neurological disorder, patients with intracranial or auditory-tract related malignancies, and patients with any other chronic inflammatory or infectious diseases were excluded from the study. Patients with acute otitis were included in the study after normalization of the middle-ear upon appropriate length of treatment. Both groups underwent routine ear nose and throat examinations, and the signal-to-noise ratios (SNR) obtained by transiently evoked auto-acoustic emission (TEOAE) test were compared between the two groups. The findings were assessed by statistical methods. A p value of less than 0.05 was considered statistically significant.The SNR of prematurely born children was found to be lower at 2000 kHz. No significant difference was noted at the other frequencies. The present study provides evidence that auditory functions may be affected in prematurely born children. We believe that more comprehensive studies should be performed to evaluate the auditory functions of prematurely born children, and mandatory screening programs should be established globally as well as in our country in order to ensure monitoring of prematurely born children and those in other risk groups with regards to their auditory functions at older ages.
Collections