Böbrek ve üreter taşlarının kontrastsız bilgisayarlı tomografi üzerinde hesaplanan hounsfield ünitesinin holmium yag laser ile yapılan üreterorenoskopi ve retrograd intrarenal cerrahi tedavisinde fragmantasyon üzerindeki etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Üriner sistem taş hastalığı, görülme sıklığı iklim, etnik özellikler, genetik ve diyet alışkanlıklarına göre değişir. Taş hastalığı olanların ömür boyu en az bir kere olmak üzere nüks oranı yaklaşık % 50 olarak belirtilmiştir.Üriner sistem taş hastalığının değerlendirilmesinde kontrastsız BT altın standarttır. Taşın boyutu, hacmi, dansitesi gibi birçok özelliğini göstermede bize yardımcı olur.Üriner sistem taş hastalığı tedavisinde; ESWL, URS, RİRC, PNL, açık cerrahi ve laparoskopik cerrahi gibi yöntemler mevcuttur. Cerrahi yöntemin belirlenmesinde taşın boyutu, taşın hacmi, taş dansitesi, hastaya ait faktörler göz önünde bulunmalıdır. Tedavi yöntemleri belirlenirken cerrahi süre, skopi süresi, hastanede yatış süresi, olabilecek komplikasyonlar ve tedavi başarı oranı unutulmamalıdır. Holmium laser ile yapılan URS ve RİRC'de kısa süreli yatış, kısa cerrahi süre, kısa skopi süresi ve düşük komplikasyon nedeniyle tercih edilmektedir. Bu çalışmadaki amacımız; URS ve RİRC tedavisinin başarı oranın belirlemek için HU 'nun kullanılmasını göstemekti.Materyal ve Metod: Çalışmamızda 186 kadın, 380 erkek olmak üzere URS ve RİRC yapılan 566 hasta mevcuttu. Hastaların yaşı, cinsiyeti, taşın lateralitesi, preop ESWL öyküsü, preop DJ öyküsü, genitoüriner operasyon öyküsü, taş lokalizasyonu taş boyutu, taş dansitesi, taş hacmi, operasyon süresi, stone free olup olmaması verezidü taş boyutu kaydedildi.Elde edilen veriler, bilgisayar ortamında IBM-SPSS istatistik paket programı kullanılarak değerlendirildi. P <0.05 değeri anlamlı kabul edildi.Bulgular: 506 hasta stone free olarak kabul edildi. Stone free olan hastalarda taş dansitesi (HU) ile taş boyutu, taş hacmi, operasyon süresi karşılaştırıldığında her 3 analizde p<0,05 olması nedeniyle istatiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. Stone free olmayanlarda HU değeri stone free olanlara göre yüksek saptandı.Sonuç: Taş hastalığı tedavisinde hem en yüksek oranda taşsızlığın sağlandığı hem de hasta için en konforlu ve en az risk içeren yöntemin seçimi önemlidir. BT'nin tanı üzerinde etkin olması dışında, tedavi yöntemini belirlemede de etkin olabileceğini göstermek istedik. HU'nun cerrahi tedavi yöntemi belirlenirken kullanılması ve düşük HU'lu taşlarda güvenilir yöntem olan URS ve RİRC tedavisinin uygulanabilirliğini gösterdik. HU değerinin yükseksaptandığı hastalarda ise taş boyutu küçük dahi olsa rezidü taş kalma ihtimalinin yüksek olabileceği önceden göz önünde bulundurulmalıdır. Background: The urinary tract stone disease, the frequency of occurrence varies according to climate, ethnicity, genetics and diet habits. The recurrence rate of at least one lifetime of stone disease patients is about 50%.Computed tomography is gold standard in the evaluation of urinary system stone disease. It helps us to show many features of stone such as size, volume, and density.In urinary system stone disease treatment; Methods such as ESWL, URS, RIRS, PNL, open surgery and laparoscopic surgery are available. When determining the surgical method, stone size, stone volume, stone density and factors belonging to the patient should be evaluated. When the treatment modalities are determined, the duration of surgery, duration of scopy, duration of hospitalization, possible complications and success rate of treatment should not be forgotten. URS and RIRS with holmium laser is preferred because of short duration of stay, short surgical time, short scoping time and low complication. Our purpose in this study is; URS and RIRS treatment showed the use of the hounsfield unit to determine the success rate.Materials and Methods: In our study, there were 566 patients who had ureteroscopy and RIRS, including 186 women and 380 men. Age, gender, stone laterality, preop ESWL story, preop DJ story, genitourinary operation story, stone localization, stone size, stone density, stone volume, duration of operation, stone free and residual stone size were recorded.The data obtained were evaluated using IBM-SPSS statistical package program on a computer environment. A value of p <0.05 was considered significant.Result: 506 patients were considered stone free.In stone-free patients, stone density (HU) was found to be statistically significant in comparison of stone size, stone volume, and operation timewhich were p <0.05 in all three analyzes. Residual group hounsfield unit was higher than the value of stone free hounsfield unit.Conclusions: It is important to choose the method with the highest stone-freeness, the most comfortable for the patient and the least risky in the treatment of stone disease. We wanted to show that computerized tomography may be effective in determining the treatment method, besides being effective on the diagnosis. We demonstrated that hounsfield unit can be used to determine the surgical methodand the feasibility of URS and RIRS treatment, which is the reliable method used inis important to take into consideration that the possibility of residual stone may be high even if the stone size is small.
Collections