Emirhan Yeniki`nin hikâyeciliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Modern Tatar hikâyeciliğinin önemli isimlerinden biri olan Emirhan Yeniki'nin çalışmaya konu olan otuz yedi hikâyesi incelendiğinde, yazarın özyaşamöyküsünün hikâyelerinin merkezinde yer aldığı görülür. Ben anlatımla kurguladığı hikâyelerinde çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemine tanıklık eden yakın çevresi ve yaşanmışlık mekânları tasvirlerle sunulur. İkinci Dünya Savaşı yıllarında kaleme aldığı Bala (1941), Ana hem Kız (1942), Bir gine Segetke (1944), Yalgız Kaz (1944), Mek Çeçegi (1944), Kunakçıl Duşman (1945) ve İkinci Künni (1946) hikâyeleriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başlayan yazar, asker olarak katıldığı bu savaşta ölümün soğuk yüzünden ziyade yaşamın kutsiyetini ve kıymetini ön plana çıkarır.Savaş sonrası hikâyelerinde siyasi ve toplumsal temalar yerini yavaş yavaş bireysel temalara bırakır. Bireyin iç dünyasını çözümlemeye yönelik yaptığı psikolojik tahliller Yalgızlık (1957), Şayaru (1959) ve Bir Süz (1970) hikâyelerinde görülür. Yalnızlık, aşk, ayrılık, ihanet gibi temalar başkişi konumundaki kadınlar üzerinden sunulur. Çarlık Rusya'sıyla başlayıp Sovyetler Birliği'yle devam eden siyasi silsilede, Tatar Türkleri'nin başından geçen tüm olaylar onun hikâyelerinde bir film şeridi gibi geçer. Tatar Türkleri'nin zorla Hristiyanlaştırılmaya çalışılması, Çarlığın yıkılışı, 1917 Ekim İhtilâli, kolhozlaşma ve sovhozlaşma süreçleri Kurenhafiz (1964) ve Meçit Cılıy (1967) hikâyelerinde bir problem durumu olarak işlenir. Bu çalışmayla Emirhan Yeniki'nin hikâyeleri kurgu, içerik, zaman, mekân, anlatıcı ve bakış açısı, kişiler, dil ve anlatım gibi teknikler ışığında ele alınmış, Emirhan Yeniki'nin modern Tatar hikâyeciliğindeki konumu belirlenmeye çalışılmıştır. When the thirty-seven stories, which are mentioned in this study, of Emirhan Yeniki, one of the important names of modern Tatar storytelling, are examined, it is seen that the author's autobiography is at the center of the stories. In his stories he fictionalized with the expression I, his immediate surroundings and places of living that witnessed his childhood, youth and maturity are presented with descriptions. The writer, who became known in the literary world with his stories Bala (1941), Ana hem Kız (1942), Bir gine Segetke (1944), Yalgız Kaz (1944), Mek Çeçegi (1944), Kunakçıl Duşman (1945) and İkinci Künni, written during the Second World War which he participated as a soldier, emphasizes the sacredness and value of life rather than the cold face of death.In his post-war stories, political and social themes are gradually being replaced by individual themes. Psychological analysis that he did to discover the individual's inner world is seen in Yalgızlık (1957), Şayaru (1959) and Bir Süz (1970) stories. Themes such as loneliness, love, separation and betrayal are presented through women who are the main characters. In the political range that began with Tsarist Russia and continued with the Soviet Union, all the events the Tatar Turks experienced are given in detail in his stories. The attempt to force Christianization of the Tatar Turks, the collapse of Tsarism, the October 1917 revolution, the process of kolkhozitation and sovhozitation are discussed as a problem in Kurenhafiz (1964) ve Meçit Cılıy (1967). In this study, the stories of Emirhan Yeniki are discussed in the light of techniques such as fiction, content, time, place, narrator and point of view, characters, language and expression, and Emirhan Yeniki's position in modern Tatar storytelling is tried to be determined.
Collections