Türkiye mimarlık pratiğinde googie etkisi: Uluslararası fuar katılımlarında ragıp buluç`un rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
II. Dünya Savaşı sonrasında tasarım ve sanatın her alanında karşılaşılabilen Amerikan Modernizmi, zamanla yerini, Amerika ve Rusya arasında başlayan soğuk savaş rekabeti ile öne çıkan `uzay yarışı`nın bir sonucu olarak ortaya çıkan ve Modern Mimarlık etkilerinin de görüldüğü uzay çağı estetiğine bırakır. Bu noktada, Modern Mimarlık ve uzay çağı estetiğinin birlikte ele alındığı fütüristik formları ve mimarlık yaklaşımıyla öne çıkan Googie mimarlık anlayışı önem kazanır. Googie tasarım yaklaşımını oluşturan temel unsurlardan olan gelecek kurgusunu sembolize eden formlar, Googie'yi şekillendiren en önemli etmenlerdendir. Bu dönemde mimarlık tarihinde ilk defa Avrupa merkezli mimarlık anlayışı yerini Amerika merkezli bir anlayışa bırakır. Türkiye de bu yaklaşımı takip ederek Amerika ile sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamda yakın ilişkiler kurar ve Amerika modernizmi odaklı bir modernleşme süreci içerisine girer. Bu modernizasyon süreci içerisinde, Türkiye'nin yüzyıllar içerisinde oluş(turul)muş Şarklı imajını kırabilme isteği ve `küçük Amerika` olma arzusu dikkat çeker. Bu arzuların mimarlık pratiğine yansıtılması için ise pek çok ülkenin düzenli katılım gerçekleştirdiği Uluslararası Fuarların oldukça ideal bir platform olduğu düşünülebilir. II. Dünya Savaşı sonrasında Uluslararası Fuarlar, her ülke için güçlerinin, gelişmişliklerinin, teknoloji, mimarlık ve sanat anlayışlarının gösterilmesi için ele alınan oluşumlardır. Ülkelerin bir anlamda mimarlık anlayışlarını, uluslararası trendleri ne kadar takip ettiklerini ispat ettikleri fuarlarda, ütopik strüktürler ve teknolojinin sınırlarını zorlayan, geleceğe göndermeler yapan mimari unsurlar dikkat çekmektedir.Türkiye'nin savaş sonrası katıldığı Uluslararası Fuarlardaki Türkiye Pavyonlarının -bu modernizasyon sürecinde- kendi içinde kimi çelişkiler barındırdığı gözlemlenmektedir. Doğu'nun oryantalist bakış açısının izlerini taşıyan pavyonlar, dünyayı etkisi altına alan modernist ve fütürist yaklaşımları, uzay çağı estetiğini takip etmeye başlar ve böylece Ragıp Buluç'un tasarımı olan Tsukuba pavyonu gibi yapılar ile modernizasyon süreci başlar. Bu bağlamda, mimarın Tsukuba Pavyonundan sonra uzay çağı estetiği ile modern anlayışı bir araya getirerek oluşturduğu Postmodern anlayış ile tasarlamış olduğu ilk yapı olan Atakule yapısı oldukça önemlidir. Bu örnekte, Türkiye'nin küçük Amerika olma yolunda ele aldığı mimarlık yaklaşımı ve Googie yaklaşımının benzer yönleri karşımıza çıkar. Bu çalışma kapsamında, Türkiye'nin uluslararası fuarlardaki pavyonları ve Atakule yapısı, mimari kurgu ve iç mekan organizasyonu bağlamında ele alınır ve uzay çağı estetiğinin, özellikle Googie yaklaşımının bu hususlara etkisi araştırılır. American modernism that reflected on design and art in mid-century, gives place to space age aesthetics that has influences from modernist architecture which had come to the fore due to the cold war between United States and Russia in time. At this point, Googie architectural approach which is a combination of modern architecture and space age aesthetics becomes important with its futurist compositions.The forms which symbolize the fiction of the future that is one of the basic elements of the Googie design approach, are the most important elements that shape Googie approach. In this era, -for the first time- in architecture history, Europe centered architectural approach gives place to Amerikan centered approach. Turkey follows this approach and bounds with United States in social, cultural and economic context. Also, a new Amerikan centered modernization process starts in Turkey. In the process, Turkey wants to revise its identity which was previously based on an easterner representation and wants to be `little America`. Therefore, the international expos/fairs are assumed as an ideal platform with many international participants in order to represent the desires of Turkey to architectural practice.In this era, international fairs are the platforms as the showcases of power, improvement, technology, architecture and art. In the fairs in which the countries show how they follow architectural approaches and popular waves, utopic, structural and innovative compositions are noteworthy.It is observed that Turkish Pavillions in the fairs in the postwar period –during the modernization process- follow very different architectural approaches. The pavillions that previously followed an Orientalist perspective, start to follow modernist, futuristic approaches and space age aesthetics. Afterwards, a new modernization process with many examples such as Tsubaka Pavillion that is designed by a prominent architect; Ragıp Buluç starts. In this context, Atakule case in which Buluç combined space age aesthetics and modern architecture and created a post modernist architectural attitude is very important. In this case, the similarities between Turkey's post war architectural approach and Googie architecture arise. In this study, Turkish pavillions in the international fairs and Atakule case are examined in the context of architectural composition and interior spatial organization and th impact of space age aesthetics, especially Googie approach on the cases are analyzed.
Collections