The right to concientious objection in EU member states ad Turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde, aday ülkelerin üyelik için karşılaması gereken kriterler Kopenhag Zirvesi'nde somut bir şekilde belirlenmiş olup, literatüre de Kopenhag Kriterleri olarak geçmiştir. Buna göre, siyasal açıdan aday ülkenin hukukun üstünlüğünü kabul etmiş, demokrasini sürekliliğini sağlayacak sağlam kurumlara sahip, insan haklarına saygılı ve azınlıkları koruyan bir devlet politikası izlemesi gerekmektedir. Bu bağlamda, aday ülke konumunda olan Türkiye'de insan haklarına saygı duyulması ve bunların güçlendirilmesi hem adaylık süreci bakımından önemli, hem de demokratik toplumun bir gereğidir. Bu nedenle bu tezde, AB ülkelerinin hemen hepsinde tanınmış olup, Türkiye'de tanınmamış olan, ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 9'da tanınmış olan düşünce, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken vicdani ret hakkı ele alınmıştır. Vicdani ret hakkı bir kimsenin, politik, dini, felsefi ve benzeri düşünce ve kanaatleri sebebiyle askerlik yapmayı ya da askerlik hizmetinin herhangi bir safhasında yer almayı reddetmesidir.Birinci bölüm olan giriş bölümünde, kısaca tez konusunun neden seçildiği ve Türkiye'de vicdani ret hakkının tanınıp tanınmayacağı sorunsalı üzerinde durulacağı açıklanmıştır. İkinci bölümde, vicdani reddin tanımına, vicdani ret hakkında genel bilgilere ve vicdani ret hakkının tarihçesine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde Avrupa Birliği Parlamentosu'nun vicdani ret hakkı kapsamında yayınladığı önergeler üzerinde durulmuştur. Dördüncü bölümde, AB ülkelerinin her birinde zorunlu askerlik hizmeti, askerlik hizmeti yerine sivil kamu hizmeti olup olmadığı ve vicdani ret hakkının tanınmış olup olmadığı incelenmiştir. Beşinci bölümde Türkiye'de vicdani ret hakkı, vicdani retlerini açıklayanların kronolojik sıralaması, tarihçe, zorunlu askerlik konularına geniş olarak yer verilmiştir. Altıncı bölümde, Türkiye'de vicdani retlerini ilan eden vicdani retçilerin ve bu hakkı savunanların bundan sonra yaşadıkları süreçler anlatılmıştır. Yedinci ve son bölümde ise tartışma ve sonuç bölümüne yer verilmiştir. Bu bölümde, askerlik hizmetinin Türk halkının gözündeki önemi ve devlet politikası olarak askerlik hizmetine verilen önem vurgulanmış, Türkiye'de vicdani ret hakkının tanınıp tanınmayacağı tartışılmıştır.Anahtar Kelimeler: zorunlu askerlik, askerlik hizmeti, sivil hizmet, asker kaçağı, insan hakları In the process of candidacy to European Union, having been respectful to human rights is extremely important and one of the main criteria for joining the EU, especially if we consider the EU?s perspective and sensitivity on human rights issues. Any country seeking membership of the European Union (EU) must conform to the conditions set out by Article 49 and the principles laid down in Article 6(1) of the Treaty on European Union. Relevant criteria were established by the Copenhagen European Council in 1993 and strengthened by the Madrid European Council in 1995. To join the EU, a new Member State must meet three criteria: mainly political, economic areas and community acquis. The political criteria is; stability of institutions guaranteeing democracy, the rule of law, human rights and respect for and protection of minorities. The role of human rights should not be ignored for the candidate countries to join the EU and for a democratic society ,too. Therefore, the subject of this dissertation is the right to conscientious objection which must be considered as a part of article 9 of the European Convenntion On Human Rights, regulating the freedom of thought, conscience and religion. The right to conscientious objection is recognised in almost every EU member state contrary to Turkey. A conscientious objector is an individual whose personal thoughts and beliefs are inconsistent with military service, or sometimes with any duty in the armed forces.In the first part, the reasons why such a subject was choosen and whether inTurkey the right to conscientious objection may be recognised or not was briefly expalined. In the second part, general information, definition and history of the conscientious objection were described. In the third part, the resolutions having been published by the EU Parliement were cited. In the fourth part, the status of the right to conscientious objection in every Member State was analysed. In the fifth part, the right to conscientious objection in Turkey, the chronology of the conscientious objectors, history and conscription were deeply examined. In the sixth part, the cases concerning the conscientious objectors and the process they had to dealt with after having been declared their objection were indicated. In the seventh part, the high importance of the military duty in the eye of the Turkish society and the strict governmental policy as to the military service were explained and the quarry whether the right to conscientious objection might be recognised or not in Turkey was discussed.
Collections