Sosyodemografik faktörler, depresyon ve fiziksel işlevsellik çerçevesinde HIV/AIDS`e bağlı stres
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırmada HIV/AIDS ile yaşayan bireylerin HIV/AIDS'e bağlı stres düzeyleri sosyodemografik değişkenler, depresyon ve fiziksel işlevsellik durumları dikkate alınarak incelenmiştir. Çalışmanın araştırma grubunu HIV/AIDS tanısı almış (N=193) bireyler oluşturmaktadır. Araştırmada `Sosyodemografik Bilgi Formu`, Türkçe'ye uyarlaması gerçekleştirilen `HIV/AIDS Stres Ölçeği`, `Beck Depresyon Envanteri` ve `SF-36 Yaşam Kalitesi Formu Fiziksel Fonksiyon 10 maddelik alt boyutu` veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Betimsel alan çalışması ve yordayıcı korelasyon araştırma modeli kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi SPSS 20.0 paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma amacı doğrultusunda belirlenen alt amaçlara yönelik analizlerde tek yönlü varyans analizi (ANOVA), t-testi ve çoklu regresyon analizi uygulanmıştır.Çalışmada ilk olarak HIV/AIDS ile yaşayan bireylerin HIV/AIDS'e bağlı stres düzeylerinin sosyodemografik (cinsel yönelim, eğitim düzeyi, yaşamlarını kiminle sürdürdükleri, çalışma durumu, tanı alma süresi, cinsel yaşam aktivitesi) değişkenlere göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Sonuçlara göre, HIV/AIDS'e bağlı stresin cinsel yönelime göre farklılaşmadığı görülmüştür. HIV/AIDS'e bağlı stresin eğitim düzeyine göre farklılaştığı, üniversite mezunu bireylerin daha düşük stres yaşadıkları görülmüştür. HIV/AIDS'e bağlı stresin HIV/AIDS ile infekte olan bireylerin yaşamlarını kiminle sürdürdüklerine göre farklılaştığı, yalnız yaşayan bireylerin ailesiyle yaşayan bireylere göre daha düşük stres düzeyine sahip oldukları görülmüştür. HIV/AIDS'e bağlı stresin tanı sonrası çalışma durumuna göre farklılaştığı, çalışmayan bireylerin, çalışan bireylere göre daha yüksek stres düzeyine sahip oldukları görülmüştür. HIV/AIDS'e bağlı stresin tanı alma süresine göre farklılaştığı, tanı alalı 0-12 ay süre geçen bireylerin, 48 ay ve üstü süre geçen bireylere göre daha yüksek stres düzeyine sahip oldukları görülmüştür. Son olarak HIV/AIDS'e bağlı stresin cinsel yaşam aktivitelerine göre farklılaştığı, hiç cinsel yaşam aktivitesi olmayan bireylerin korunarak sadece eşiyle/partneriyle cinsel yaşam aktivitesi olanlar ve korunarak birden fazla kişiyle cinsel yaşam aktivitesi olan bireylere göre daha yüksek stres düzeyine sahip olduğu görülmüştür. İkinci olarak, depresyon ve fiziksel işlevselliğin HIV/AIDS'e bağlı stresi yordayıp yormadığı araştırılmıştır. Sonuçlara göre depresyonun HIV/AIDS'e bağlı stresi yordadığı, fiziksel işlevselliğin HIV/AIDS'e bağlı stresi yormadığı bulunmuştur.Sonuç olarak araştırmanın ülkemizde HIV/AIDS ile yaşayan bireylere yönelik psikososyal sorunları ortaya koyması açısından örnek olacağı ve `HIV/AIDS Stress Scale` isimli ölçeğin Türkçe'ye uyarlanması açısından ayrıca önem taşıdığı düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: HIV, AIDS, HIV/AIDS'e Bağlı Stres, Depresyon, Fiziksel İşlevsellik In this study, the HIV/AIDS-related stress levels of the individuals living with HIV/AIDS were observed considering the sociodemographic factors, depression and physical functionality status. The research group of the study is comprised of the individuals diagnosed with HIV/AIDS (N=193). `Sociodemographic Information Form`, `HIV/AIDS Stress Scale` adapted into Turkish, `Beck Depression Inventory` and `SF-36 Quality of Life Questionnaire Form Physical Function sub-dimension of 10 items` were used as data collection tools in the study. Descriptive field study and predictor correlation method were used. The data were analyzed through SPSS 20.0 package program. One-way analysis of variance (ANOVA), t-test and multiple regression analysis were implemented in the analyses of the research questions determined in parallel with the purpose of the study.First of all, the HIV/AIDS-related stress levels of the individuals living with HIV/AIDS were examined to see whether or not they show a significant difference based on the sociodemographic (sexual orientation, educational level, people they live with, work status, time of diagnosis, sexual activity) factors. Based on the results, HIV/AIDS-related stress did not differentiate as per sexual orientation. HIV/AIDS-related stress differed based on educational level, and university graduates report lower stress level. It has been seen that the individuals who live alone have lower stress level compared to the individuals who live with their families. It has been seen that the HIV/AIDS-related stress differed based on the work status after diagnosis and individuals who do not work have higher stress level compared to the individuals who work. It has been seen that the HIV/AIDS-related stress differed based on the time of diagnosis, the individuals who were diagnosed 0-12 months ago had higher stress level compared to the individuals who were diagnosed more than 48 months ago. Finally, it has been seen that the HIV/AIDS-related stress differed based on sexual activities, and the individuals without sexual activities had higher stress level compared to the individuals who are involved in protected sexual activities only with their spouses/partners or the individuals who are involved in protected sexual activities with more than one person. Secondly, it was investigated that how strong depression and physical functions predict HIV/AIDS-related stress. According to the results, it has been found that depression predict HIV/AIDS-related stress whereas physical functions did not predict HIV/AIDS-related stress.In conclusion, this study is thought to be an example as it has revealed psychosocial problems of the individuals who live with HIV/AIDS in our country, and is considered important in terms of adapting `HIV/AIDS Stress Scale` into Turkish.Key Words: HIV, AIDS, HIV/AIDS-related Stress, Depression, Physical Functionality
Collections