Sağlık kurumlarında akademik personelin işe alım değerlendirme aşamasında H indeksinin yeri, avantajları, dezavantajları ve akademisyenliğe kabulde yeni bir indeks önerisi

Abstract

Yazının insanlık tarihinde yerini almasıyla birlikte bilginin sınıflanması konusunda çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar hem bilgiye çabuk ulaşmayı hem de bilginin korunmasını ve sonraki kültür yaratıcılarına ulaşmasını sağlamıştır.Günümüz yaşantısında akademik bilginin ölçümlenmesi, değerlendirilmesi, sunulması ve buna bağlı olarak liyakata dayalı akademik bir sistemin oluşturulması, bilginin bilgi kullanıcısına doğru iletilmesi için çok önemli hale gelmiştir.Akademik bilgi bilimsel anlamda pek çok dönemde çok farklı şekillerde değerlendirmelere tabii tutulmuştur. Ancak en ciddileri ve kabul gören biçimleri bu y.y'ın başından itibaren olan değerlendirme şekilleridir. Bibliyometri dediğimiz bu akademik değerlendirme yöntemi bilimin ve bilimsel araştırmanın ana araçlarından biridir. Yayın ve atıf verilerinin nicel değerlendirilmesi, bütün dünyada artık neredeyse tüm ülkelerde bilimsel kuruluşlarca kullanılmaktadır. Bibliyometri, özellikle üniversite, laboratuvar, araştırma performans değerlendirmesi gibi bilimsel alanların yanında politikacılar, sosyal hayat ile ilgili kurumsal araştırma yapan kurumların yöneticileri, bilgi uzmanları, kütüphaneciler ve araştırmacılar tarafından da kullanılmaktadır.Fakat bu bilimsel değerlendirme yöntemi, yayınların nicelik yanlarını ölçmekte dolayısı ile akademisyeni de nitelik olarak değil nicelik olarak değerlendirmektedir. Jorge Eduardo Hirsch, San Diego Kaliforniya Üniversitesi'nde Arjantinli uyruklu Amerikalı bir fizik profesörüdür. Yaptığı çalışmaların üst düzey olarak değerlendirilen dergilerde yayınlanması konusunda yaşadığı sıkıntıları görünce H indeksi dediğimiz `bir araştırmacının bilimsel verimliliğini ve etkisini tanımlamayı amaçlayan bir ölçüm`üvortaya koymuştur. Bu indeks şu anda akademisyenlerin niteliğini ölçen ve kabul gören bibliyometrinin içinde yer alan nitelik ölçümüdür.H indeksi'nin ölçülmesi için en temel olarak, H indeksi ölçülecek olan yazarın makaleleri için almış olduğu atıfları bilmek gerekmektedir. Bu işi bireysel olarak yapmak mümkün değildir. Bilimsel olarak oluşturulmuş, atıf ve indeksleri takip eden uluslararası veri tabanları H indeksi'ni ölçmek için kullanacağımız atıf sayılarını bize verir.H indeksi kullanılmaya başladıktan sonra bazı akademisyenler ve kurumlardan H İndeksinin yetersizliği ile ilgili eleştiriler gelmiş ve hatta onun yerini tutması ya da H indeksinin yetersizliklerini kapatacakları umdukları eklemeler olmuştur. Özünde çok doğru olan h indeksi ölçümünün bizim de gözlemlediğimiz kesiklikleri bulunmaktadır. Sonrasında çıkan başka ölçümler H İndeksi taklidinden çok öteye gidememiş, H indeksi'nin eksikliklerini gidermesi beklenen H İndeksi eklemeleri de eksiklikleri gidermede başarılı olamamıştır.MY İndeksi H İndeksi'nin kullanmadığı parametreleri bünyesinde bulundurarak daha isabetli nitelik ölçen bir indeks olma iddiası taşımaktadır.

With writing taking its place in the history of humanity, studies have been carried out on the classification of knowledge. These studies have provided both quick access to information and protection of information and subsequent cultural creators. In today's life, it is very important to measure, evaluate and present academic knowledge and to create a merit-based academic system. Academic knowledge has been evaluated in many different ways in many scientific terms. However, the most serious and accepted forms are forms of evaluation from the beginning of this century. This academic evaluation method which we call bibliometry is one of the main tools of science and scientific research. The quantitative evaluation of publication and citation data is now used by scientific organizations in almost all countries around the world. Bibliometry is used by politicians, managers of institutions researching social life, information specialists, librarians and researchers in addition to scientific fields such as a university, laboratory and research performance evaluation. However, this method of scientific evaluation measures the quantitative aspects of the publications and therefore evaluates the academician as a quantity, not as a quality. Jorge Eduardo Hirsch is an Argentinean professor of physics at the University of California, San Diego. When he saw the difficulties he had in publishing his studies in journals considered as high-level, he presented a measure aimed at defining the scientific efficiency and impact of a researcher we call the H index. This index is a measure of quality that is now included in the accepted bibliometry, which measures the qualification of academics.To measure the H index, it is necessary to know the citations of the author whose articles will be measured by the H index. It is not possible to do this work individually. Scientifically established international databases that follow citations and indexes give us the number of citations we will use to measure the H index.After the H index has been used, some academics and institutions have been criticized for the insufficiency of the H Index, and there have even been additions that they hoped to replace or index. In itself, the very accurate h index measurement has discontinuities that we observe.Other measurements that followed subsequently did not go well beyond the H Index imitation, and the addition of the H Index, which is expected to compensate for the H index's deficiencies, failed to correct the deficiencies.The MY Index claims to be a more accurate index that measures the accuracy of the H Index by using parameters that the H index does not use.