Sezai Karakoç`un Batı uygarlığı algısı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde Doğu ve Batı gibi iki medeniyet karakteri olduğu ve Batı Medeniyetinin Avrupa kıtasıyla birlikte kuzey Amerika kıtasını içine aldığı; Avrupa'nın doğusundan itibaren ise Doğu Medeniyetine bağlı toplumların bulunduğu algısı mevcuttur. Bu ayrımda İslam Medeniyeti Doğu'nun içinde yer almaktadır. Sezai Karakoç, İslam Medeniyeti'ni Doğu'dan da Batı'dan da net bir şekilde ayırmaktadır. Doğu ve Batı'nın tipik özelliklerini ortaya koyarak onların iki aşırı uç olduğunu; İslam'ın bunların orta ve denge noktası olduğunu savunur. Batı ve diğer öncül medeniyetlerin çizgisel biçimde ilerlediğini ve tüm medeniyetlerin birbirlerinden etkilendiklerini, nihai olarak da en son ve en gelişkin medeniyet olarak hepsini kapsayan İslam medeniyetinin ortaya çıktığını düşünür. Batı medeniyetine akıl ve maddileşme bağlamında eleştiri getirerek, medeniyetler arasında bir çatışmadan ziyade, eksiklikler gördüğünü ve en önemli eksikliğin ise manevi değerlerin ötelenmesi olduğunu ve bu yüzden de insanların huzursuz, mutsuz olduklarını dile getirir. Bu açıdan Sezai Karakoç, medeniyet ile ilgili birçok kuramcının tanımlarına ve öne sürdüğü siyasi, sosyal, felsefi ya da ekonomik açıklamalarına uyum göstermez. Batı, aklın egemenliği üzerine medeniyeti inşa etmiştir, ancak metafizik boyutunu ve inancı yok saymıştır. İnancın ve dinin yerine aklı kutsamaya yönelmiş ve bu yüzden tümü ile maddileşmiştir. Aklın köleliğine yaslanan Batı medeniyeti aklın kölesi olmaya dayanamadığından çökme sürecine girmiştir. İslam-dışı Doğu, karakterinin ve uygarlık zihniyetinin bir dışavurumu olarak batıl inançların, hayallerin, duygusallığın heyecanını yaşamıştır. Medeniyet meselesinin Karakoç'un yazılarına yansımanın ötesinde çalışmalarının da yer alan önemli kavramdır. Bu kapsamda hazırlanan bu çalışmanın amacı Sezai Karakoç'un Batı medeniyetine olan bakış açısını özellikle simgesel sembolik açıdan değeri yüksek olan ilk dönem şiirlerinde incelemektir. Batı medeniyeti algısını, Karakoç modernleşme ve onun getirdiği yıkıcı sonuçlar üzerinden dolaylı olarak eleştirir. Bireysel düzlemde yaptığı eleştiri vasıtasıyla, Batı medeniyetine özenen gençliğin, erkek ve kadınların kentlerdeki yaşamlarında nasıl bunalıma girdiklerini, yozlaştıklarını ve değerlerini yitirdiklerini anlatır. Edebiyat ile siyaset ve ideoloji arasında bir bağlantının varlığını kabul ederek hazırlanan bu tez çalışması disiplinlerarası bir çalışma olması açısından önemlidir. Siyaset Bilimi'nin kuramsal yönü bu çalışmaya tam uyum göstermediğinden, çalışmada sadece kavramsal düzeyde bir tanımlama çabasına girilmiştir. Kapsam açısından kuramların dışında bir açıklamada bulunan ve edebi eserler yoluyla kitleleri etkileme gücüne sahip şairlerin/yazarların varlığı geleneksel araştırma biçimlerinden farklılık gösterilmesini neden olmuştur. Başka bir ifade ile siyaset biliminin temel ilkeleri dışında kendi varlığını gösteren ve çok daha geniş sosyolojik, psikolojik bakış açılarıyla incelenmesi ve çözümlenmesi gereken çalışma alanlarının varlığı söz konusudur. Bu açıdan bakıldığında, çalışma şiir ve siyaset arasında ilişkiye eğilerek genel Siyaset Bilimi çalışmalarından sapma gösterse de farklı mecralarda siyaseti ve insanların algısını biçimlendirebilen olguların varlığına işaret etmekle önemli bir yenilik getirme amacındadır. Karakoç'un da benimsediği gibi edebiyatın ve özellikle şiirin kimlik kurucu, kültür taşıyıcı işlevi insan olgusunun gelişimine katkı sağlar. Bu bağlamda, çalışma edebiyatın, şiir genelinde siyasi düşünceyi nasıl yansıtabileceğini de göstermesi açısından yeni çalışmalara öncülük edebilecektir. Anahtar Sözcükler: Sezai Karakoç, Batılılaşma, Medeniyet Algısı, Şiir Çözümlemesi, Displinlerarasılık It is a generally accepted fact that today there are two different civilisation concepts named as the East and the West; and that there are communities beginning from the East of Europe, which belong to the Eastern civilisation. In this categorical approach, the Islamic civilisation takes place with in the Eastern side. Sezai karakoç, makes a clear Division between the above mentioned civilisations. By examining the characteristicscon fined to each civilisation, he concludesthateach of themare at oppositepolars, and that Islamic point of view constructs a fair balance between both.The East has built its concept supon the superiority of themind, yet it has alsoneglected the metaphysicalaspect and beliefs. It has movedto hail the sacredness of the mind instead of belief sandreligion, and so it has completely become materialistic. As the Western civilisation, which has esteblished itself upon thesla very to mind, cannotresist this slavery, it has entered a process of destruction. On the otherhand, thenon-Islamic East has experienced the mysticalemotions of false beliefs, fevers, and instinctive approaches, all of which are signs of itscharacteristicsand perception of civilisation. Rather than suggesting that the subject of civilisation is justreflected in his works, we can say that it is the very essence of his literarycreation. In the dissertation thesis, prepared in this scope, the main goal is analyse Sezai Karakoç'sperception of Western civilisation in theearlyperiodpoems, where his view sarepresented in symbolicallayers of his lines. He, criticisesthe Western civilisation through modernisation movements and the destructive consequences it has brought about. Through the criticism he makes on a personallevel, he attemptsto Show theyouth, men and women become immensely depressed, degeneratedand lost their constructive values in theirlives in cities.Thisdissertation, accepting a-priorit hat there is a close connection between literature, politicsand ideology, is significant as it is an inter disciplinary study. As Karakoç alsodeclares, the function of literature, andpoetry in particular, as an identity constructive and culture bearing features makes important contributionsto the development of humans and communities. In this regard, this study may pave the way for new studies as it focusesupon how literature, and poetry particularly, can reflect politicali deasand ideologies.Keywords: Sezai Karakoç, Westernisation, Conception of Civilisation, Poetic Analysis, Interdisciplinary
Collections