İlkel mimarlık kavrayışının Martin Heidegger`in techne/teknoloji eleştirileri üzerinden güncel mimarlık yaklaşımlarına yansımaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İlkel düzenlerin gelişmeye açık yapma biçimleri ve mekânsal kurgularından edinilen bilgiler, güncel tasarım yaklaşımlarına yansıyabilecek ilk akılları ve yöntemleri içermektedir. Heidegger'in bir varlığa getirme yöntemi olarak tanımladığı 'techne' kavramı ile ele alınan ilkel düzenler, çevresel ve kültürel etkilerle farklılaşan, tek defaya özgü bir kavrayış olarak değerlendirilme potansiyeline sahiptir. Fakat günümüzde yaşanan toplumsal değişimler ve teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte mimari yapı, techne ile üretilen ilkel düzenlerdeki tasarlama ve yapmanın özüne dair kavrayışları kaybetmeye başlamaktadır. Özellikle kartezyen düşünce temelli modernleşme hareketleri, sanayi devrimi ve üretimde endüstrileşme ile birlikte sistematik işleyişlerin mimarlık pratiğine dâhil olması, bu etkiyi yoğunlaştırmaktadır. Bu da, yapmanın doğasında kendiliğinden kayıtlı olanların, teknolojik yöntemler kullanılarak ve sistematikleştirilerek yeniden keşfedilmeye çalışılmasına yol açmaktadır. Böylece güncel yaklaşımların üretim biçimi olarak 'teknoloji', 'techne' özünden uzaklaşarak yerden, kültürden, deneyimlerden ayrışmış bir mimarlığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Teknolojinin, yapım yöntemlerinde ve mekânsal içeriklerde yeni imkân ve deneyimlere yol açsa da mimarlıktaki etkinliğinin yüzeysel düzeye indirgenerek kullanımı, çalışmada yine Heidegger'in 'teknoloji' kavramına eleştirileri üzerinden tartışılmaktadır. Bu kapsamda ilkel mimari düzenlerin kullandığı bilgi, yöntem ve deneyimlere ait kavrayışların yeni teknolojiler aracılığıyla günümüz yapı ve yerleşimlerine aktarılmasının mümkün olup olmadığı ve bu aktarımın hangi bilgiler için ne ölçüde olacağı gibi sorular çalışılan konunun bağlamını oluşturmaktadır.Anahtar Sözcükler: İlkel Mimarlık, Techne, Teknoloji, Martin Heidegger, Güncel Mimarlık Yaklaşımları The information obtained from the ways of making and spatial organizations of primitive layouts include the first ideas and methods that can be reflected in contemporary design approaches. Primitive layouts, dealt with by the concept of 'techne', which Heidegger defines as a method of bringing to the existence, have the potential to be regarded as a one-time understanding that is differentiated with environmental and cultural influences. However, with the developments in the field of technology, architecture starts to lose the insights about the essence of designing and making in primitive architecture produced with techne. Especially the modernism, the industrial revolution and the incorporation of systematic processes into the architectural production intensify this effect. This leads to rediscovering the approaches that are self-registered in the nature of making by using technological and systematic methods.Thus, 'technology', which is the way of production of contemporary approaches, moves away from the 'techne' essence and leads to the emergence of architecture separated from the place, culture, and experiences. Although technology leads to new opportunities and experiences in construction methods and spatial contents, its use in architecture is reduced to a superficial level. This usage of technology is discussed through Heidegger's criticisms of 'technology'. In this context, it is researched whether it is possible to transfer the insights of knowledge, methods, and experiences used by primitive architectural layouts to new structures and settlements through new technologies. The questions such as to what extent or by which parameters this transfer will constitute the context of the subject studied.Keywords: Primitive Architecture, Techne, Technology, Martin Heidegger, Contemporary Architectural Approaches
Collections