Alt göz kapağı posterior lamella defektlerinin rekonstrüksiyonunda ideal greft materyali arayışı: deneysel bir çalışma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç ve Hipotez: Bu çalışmadaki amacımız; alt göz kapağı posterior lamella defektlerinin rekonstrüksiyonunda kullanılan greft materyallerini makroskobik ve histopatolojik olarak karşılaştırmaktır. Konan tüm materyaller mevcut komşu konjonktiva ilerlemesi için yatak oluşturmuştur. Önemli olan bu süreci hızlı, zararsız ve konforlu zemin yaratarak geçirmektir. Literatürde çalışmamızda kullandığımız greft materyallerine ait sınırlı bilgiler bulunmakla birlikte karşılaştırmalı çalışma örneği bulunmadığından 5 greft materyalini kullanıp makroskobik ve histopatolojik özelliklerini kıyaslayarak ideal greft materyalini araştırdık.Yöntem: Çalışmamızda her grupta 8 tavşan olmak üzere 5 grup oluşturularak toplam 40adet Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Tavşanların alt göz kapaklarında yaklaşık 1 cm lik posterior lamella defektleri yaratıldı. Aynı seansta otolog konjonktiva, septal mukoza, sert damak, temporal fasya ve HAM greftleri yerleştirilerek yeni yerlerine adapte edildi. Glob ve göz kapakları; kemozis, greftte şekil bozukluğu ve korneal ülser açısından takip edildi. 4 hafta sonra yerleştirilen greftler histopatolojik inceleme için total olarak eksize edildi. Histopatolojik olarak vaskülarite, fibrozis, enflamasyon, Goblet hücre varlığı, konjonktival epitelizasyon varlığı bulguları değerlendirildi. Histopatolojik bulgular için skorlama sistemi oluşturuldu.Bulgular: Yerleştirilen greftlerin makroskobik incelemesinde konjonktival otogreftte herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. 1 adet alt göz kapağında korneal ülser saptandı. Gruplar arasında kemozis görülme sıklığı açısından anlamlı fark saptandı (p=0.037). Kornea ülseri açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0.392). Greftlerde şekil bozukluğu açısından gruplar arasında anlamlı fark bulundu (p< 0.001).Histopatolojik incelemede; enflamasyon açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0.910). Fibrozis açısından da gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0.187) Vaskülarite, tüm deneklerde değişik şiddetlerde saptandı. Gruplar arasında vaskülarite açısından istatiktiksel olarak anlamlı fark yoktu(p=0.731). Konjonktival epitelizasyon 40 alt göz kapağının hepsinde gelişmişti. Konjonktiva greftinin % 100 ünde, temporal fasya, sert damak ve septal mukozada % 62.5, HAM greftinin % 50 sinde Goblet hücresi vardı( p=0.263) .Histopatolojik değerler toplam skorlama sisteminde temporal fasya ve sert damak grefti eşit puan alarak çalışmamızda istatiksel olarak en ideal greft materyali olarak saptanmıştır.Sonuç:Çalışmamızda ideal greft materyalini bulmak amacıyla 5 grup çalışılmış, skorlama sonucuna göre sert damak mukoza grefti ve temporal fasya grefti eşit derecede skor alarak ideal greft materyali olarak saptanmıştır. Konan tüm materyaller komşu konjonktiva ilerlemesi için zemin hazırlamıştır. Bu süreçi hızlandırmak ve komplikasyonsuz geçirmek önemlidir. Literatürde, çeşitli greft materyalleri hakkında bilgi mevcut olup karşılaştırma tarzında çalışma bulunmamaktadır. Temporal fasya; ulaşması kolay, tek seansta iki tabakalı onarım yapabilmesi, globa kolayca adapte edilebilmesi, donör saha morbiditesi yaratmaması, skar oluşturmaması ve kozmetik sonuçları nedeniyle başarılı bir greft materyalidir. Çalışmamızın, temporal fasya greftinin klinikte daha sık kullanımına katkıda bulunacağını umuyoruz.Anahtar kelimeler:Posterior lamella defekti, temporal fasya grefti, HAM greftiİletişim Adresi: Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, Merkez/Aydın, email:bilkurbulut@hotmail.com Tel:053260672917. ÖZETBaşlık: Alt Göz Kapağı Posterior Lamella Defektlerinin Rekonstrüksiyonunda İdeal Greft Materyali Arayışı: Deneysel Bir ÇalışmaAmaç ve Hipotez: Bu çalışmadaki amacımız; alt göz kapağı posterior lamella defektlerinin rekonstrüksiyonunda kullanılan greft materyallerini makroskobik ve histopatolojik olarak karşılaştırmaktır. Konan tüm materyaller mevcut komşu konjonktiva ilerlemesi için yatak oluşturmuştur. Önemli olan bu süreci hızlı, zararsız ve konforlu zemin yaratarak geçirmektir. Literatürde çalışmamızda kullandığımız greft materyallerine ait sınırlı bilgiler bulunmakla birlikte karşılaştırmalı çalışma örneği bulunmadığından 5 greft materyalini kullanıp makroskobik ve histopatolojik özelliklerini kıyaslayarak ideal greft materyalini araştırdık.Yöntem: Çalışmamızda her grupta 8 tavşan olmak üzere 5 grup oluşturularak toplam 40adet Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Tavşanların alt göz kapaklarında yaklaşık 1 cm lik posterior lamella defektleri yaratıldı. Aynı seansta otolog konjonktiva, septal mukoza, sert damak, temporal fasya ve HAM greftleri yerleştirilerek yeni yerlerine adapte edildi. Glob ve göz kapakları; kemozis, greftte şekil bozukluğu ve korneal ülser açısından takip edildi. 4 hafta sonra yerleştirilen greftler histopatolojik inceleme için total olarak eksize edildi. Histopatolojik olarak vaskülarite, fibrozis, enflamasyon, Goblet hücre varlığı, konjonktival epitelizasyon varlığı bulguları değerlendirildi. Histopatolojik bulgular için skorlama sistemi oluşturuldu.Bulgular: Yerleştirilen greftlerin makroskobik incelemesinde konjonktival otogreftte herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. 1 adet alt göz kapağında korneal ülser saptandı. Gruplar arasında kemozis görülme sıklığı açısından anlamlı fark saptandı (p=0.037). Kornea ülseri açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0.392). Greftlerde şekil bozukluğu açısından gruplar arasında anlamlı fark bulundu (p< 0.001).Histopatolojik incelemede; enflamasyon açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0.910). Fibrozis açısından da gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0.187) Vaskülarite, tüm deneklerde değişik şiddetlerde saptandı. Gruplar arasında vaskülarite açısından istatiktiksel olarak anlamlı fark yoktu(p=0.731). Konjonktival epitelizasyon 40 alt göz kapağının hepsinde gelişmişti. Konjonktiva greftinin % 100 ünde, temporal fasya, sert damak ve septal mukozada % 62.5, HAM greftinin % 50 sinde Goblet hücresi vardı( p=0.263) .Histopatolojik değerler toplam skorlama sisteminde temporal fasya ve sert damak grefti eşit puan alarak çalışmamızda istatiksel olarak en ideal greft materyali olarak saptanmıştır.Sonuç:Çalışmamızda ideal greft materyalini bulmak amacıyla 5 grup çalışılmış, skorlama sonucuna göre sert damak mukoza grefti ve temporal fasya grefti eşit derecede skor alarak ideal greft materyali olarak saptanmıştır. Konan tüm materyaller komşu konjonktiva ilerlemesi için zemin hazırlamıştır. Bu süreçi hızlandırmak ve komplikasyonsuz geçirmek önemlidir. Literatürde, çeşitli greft materyalleri hakkında bilgi mevcut olup karşılaştırma tarzında çalışma bulunmamaktadır. Temporal fasya; ulaşması kolay, tek seansta iki tabakalı onarım yapabilmesi, globa kolayca adapte edilebilmesi, donör saha morbiditesi yaratmaması, skar oluşturmaması ve kozmetik sonuçları nedeniyle başarılı bir greft materyalidir. Çalışmamızın, temporal fasya greftinin klinikte daha sık kullanımına katkıda bulunacağını umuyoruz. Aim and hypothesis: The aim of our study was to compare the macroscopic and histopathological properties of graft materials that are used for the reconstruction of posterior lamellar defects of lower eyelid. All materials that have been used formed a bed for the overgrowth of adjacent conjunctiva. It is important to end this process on a fast, harmless and comfortable basis. There exist limited data on the comparison of graft materials that were used in the current study. Because of this, we used five different materials and compared their macroscopic and histopathologic properties in order to find out an ideal graft material.Method: In our study, 40 New Zealand rabbits are equally and randomly divided into 5 groups. Posterior lamellar defects 1 cm in length were surgically created in the lower eyelid of each rabbit. At the same time, autolog conjunctiva, septal mucosa, hard palate, HAM, and temporal fascial grafts were applied and sutured for each group. Glob and eyelids were observed. Chemosis, morphological distortion, and corneal ulcerations were recorded. In the end of 4 week follow up period, the grafts were totally extirpated for histopathological evaluation. Vascularity, fibrosis, inflammation, goblet cells, and conjunctival epithelization were investigated as histopathological parameters.Findings: There were no macroscopic complications in the conjunctival autografts. There was corneal ulser in one lower eyelid. The chemosis rate and morphological distortion was different between groups (p=0,037 and p<0,001 respectively). Corneal ulceration was not different between groups (p=0,0392). Likewise, there was no difference in inflammation, fibrosis, and vascularity of histopathological materials (p=0,910; p=0,187; and p=0,731 respectively). There was conjunctival epithelisation in all 40 lower eyelids. Goblet cells were observed in 100% of autolog conjunctiva grafts, 62% of temporal fascia, hard palate, and septal mucosa grafts, and 50% of HAM grafts (p=0,263). Temporal fascia and hard palate grafts were equally had the highest scores in overall histopathological system, and regarded as the ideal graft material in the current study.Result: We compared five different materials in five groups in order to find out an ideal graft material. Temporal fascia and hard palate grafts were demostraded as the ideal graft material in our study. Every materal that was used achieved to for a basis for adjacent conjunctival overgrowth. It is important to speed up the healing process and avoid complications. Although there is some data about various graft materials in the literature, results of comparative studies are lacking. We hope that our study will contribute to the application of temporal fascia grafts more frequently in clinical setting.
Collections