Antenatal maternal anksiyetenin normal vajinal yolla doğum üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Çalışmamızda; gebeliğin geç dönemi ve doğum eylemi sırasındaki anksiyetenin, normal vajinal yolla doğum yapan hastalar üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlandı. Bu amaç doğrultusunda doğum eylemi süresi ve doğum sırasında oluşan vajinal laserasyonların kaygı düzeyi ile birliktelik gösterip göstermediği değerlendirildi.GEREÇ VE YÖNTEM: Kocatepe Üniversitesi ve Afyon Zübeyde Hanım Doğumevi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne başvuran, 28. gebelik haftası ve üzerinde olan 50 nullipar ve 35 multipar hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastalar tekil gebeliği olan, muayenede sefalopelvik uyumsuzluk düşündürmeyen, vajinal enfeksiyonu bulunmayan, NST reaktif ve oksiput anterior prezentasyonunda fetuslere sahip olan gebelerden oluşmaktaydı.Üçüncü trimesterde poliklinik başvurusu sırasında ve doğum eylemi başlangıcında hastalara Spielberger Durumluk ve Süreklilik Kaygı Envanteri uygulanarak kaygı düzeyleri saptandı.Doğum eylemi sırasında rutin travay takibine alınan hastaların doğum eylemi evrelerinin süreleri ve doğum sırasındaki laserasyonları hesaplandı. Birinci evrenin başlangıcı olarak hastanın düzenli olarak ağrılarını hissettiği saat alındı. Birinci evre 3 cm dilatasyon öncesi pasif evre; 3 cm dilatasyon ve sonrası aktif evre olarak iki bölüme ayrıldı. Servikal dilatasyon 10 cm ve efasman % 100 olunca doğumun 1. evresinin tamamlandığı kabul edildi. Bu dönemden doğuma kadar geçen süre 2. evre, doğum ile plasenta ve eklerinin atıldığı evre de 3. evre olarak kabul edildi. Oluşan laserasyonların boyutu her iki kenar uzunluğunun ortalaması alınarak hesaplandı ve laserasyon farklılıkları saptandı. Bu değerlendirmeler sonrasında maternal durumluk ve süreklilik anksiyete düzeyleri ile doğum eylemi evrelerinin süreleri, laserasyon miktarları ve laserasyon farklılıkları karşılaştırıldı. Ayrıca doğum eyleminin aktif fazı ve ikinci evre süresi ve laserasyonlar üzerinde etkisi olan maternal ve fetal faktörlerin etkileri kontrol altına alınarak istatistiksel analizler tekrarlandı.BULGULAR: Hastaların hem üçüncü trimester hem de doğum eylemi sırasındaki süreklilik anksiyeteleri benzerlik gösterirken; durumluk anksiyetesinde doğum eylemi sırasında artış izlendi. Multipar hastalarda süreklilik anksiyete seviyelerinin istatistiksel olarak anlamlı seviyede daha yüksek olduğu saptandı.Nullipar hastalarda her iki dönemdeki durumluk anksiyetesi ile doğum eylemi latent ve aktif fazları; birinci, ikinci evreleri ve doğum eyleminin toplam süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptandı. Ayrıca her iki dönemdeki süreklilik anksiyete seviyeleri ile doğum eyleminin toplam süresi arasında anlamlı ilişki gözlendi. Multipar hastalarda ise sadece doğum eylemi sırasındaki durumluk anksiyete seviyesi ile pozitif anlamlı korelasyon saptandı.Doğum eylemi üçüncü evre süresi her iki dönemdeki durumluk anksiyetesi ile ilişkili olarak izlendi. Hastaların laserasyon miktarları; laserasyon oluşumuna katkı sağlayabilecek fetal ve maternal faktörlerin etkileri istatistiksel olarak kontrol altına alındıktan sonra değerlendirildiğinde nullipar hastalarda her iki dönemdeki durumluk puanları ile laserasyon uzunluğu ve laserasyonda uzama miktarı arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Bu korelasyonun sadece fundal basınç uygulanan nullipar hastalardan kaynaklandığı tesbit edildi.SONUÇ: Gebeliğin son trimesterinde ve doğum eylemi sırasında oluşan anksiyetenin ve özellikle akut durumluk anksiyetesinin doğum eylemi evrelerinin süresi ve oluşan laserasyonlar üzerinde olumsuz etkileri olduğu görüldü. Hastalarda son trimesterde ve doğum eylemi sırasında sağlanacak fiziksel bakımın yanısıra anksiyeteye yönelik yapılacak değerlendirme ve sağlanacak emosyonel desteğin doğum eylemi üzerinde olumlu etkilere neden olacağı sonucuna ulaşıldı. OBJECTIVE: In our study; the effect of the anxiety encountered during the late term of the pregnancy and the labor, on the patients who are having normal vaginal delivery is investigated. For this purpose, it is evaluated whether the duration of the labor and vaginal lacerations occurred during the delivery are correlated with the level of the anxiety.MATERIALS AND METHODS: For the study, 50 nulipar and 35 multipar patients with 28 or more week pregnancy who applied to the obstetrics and gynecology clinics of Kocatepe University and Afyon Zubeyde Hanim Dogumevi are selected. These patients consist of pregnant women who have singular pregnancy, do not have vaginal infection, have fetuses in the occiput anterior presentation and whose examinations do not show any sign of cephalopelvic disproportion, and finally their NST is reactive. The anxiety level of the patients is determined by applying Spielberger's State Anxiety Inventory in their third trimesters and at the beginning of the labor. The patients are observed by a standard travay watch in their labor and labor stage durations and lacerations in the labor are calculated. The moment at which patient feels regular contractions is taken as the beginning of the first stage. The first stage is separated into two phases; up to 3 cm dilatation is the passive phase and 3 cm and more dilatation is the active phase. The 1. stage is considered as over when the cervical dilatation is 10 cm and effacement is % 100. From this stage to delivery is accepted as the 2. stage, and finally delivery of the baby and placenta as the 3. stage. The size of lacerations is calculated by averaging the length of the each side and variations of the lacerations are determined. Following these evaluations; maternal state and trait anxiety levels, durations of the labor stages, the size and the variations of the lacerations are compared. Besides, statistical analyses are repeated by taking the control of the effects of the maternal and fetal factors on the active phase and second stage of the labor and lacerations.RESULTS: While the trait anxiety of the patients during both third trimester and labor resembled each other, an increase in the state anxiety is observed during labor. It is observed that the trait anxiety levels for multipar patients are higher being statistically more meaningful.For nulipar patients, state anxiety in both terms, latent and active phases of the labor; first, second stage and total duration of the labor are correlated to each other with statistically meaningful correlation. Moreover, trait anxiety in both terms and total labor duration are meaningfully related at nulipar patients. There is a positive correlation with the state anxiety level only during the labor for multipar patients. The duration of the third stage of the labor is observed as related with state anxiety in both terms. When the amount of the patient?s lacerations are evaluated after taking statistically under control of the effects of maternal and fetal factors, which may contribute to the formation of lacerations, it is determined for nulipar patients that, state anxiety points at each term, length of the lacerations and the amount of the extension are meaningfully positive correlated. This correlation is caused by only for nulipar patients to whom fundal pressure is appliedCONCLUSIONS: The anxiety occurred in the last trimester of the pregnancy and during labor, particularly the acute state anxiety have negative effects on the duration of the labor stages and lacerations. It is concluded that it will have positive effects on labor if anxiety evaluations are realized and emotional support is provided to the patients beside physical care in the last trimester and during labor.
Collections