Başörtülü yoksul kadınların ötekisi: Esenler örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türk modernleşme tarihine bakıldığında, Cumhuriyet'in kuruluş döneminden günümüze İslam'ın gerek siyasal, gerekse toplumsal ve kültürel alanda etkisinin arttığı görülmektedir. Bu görünürlüğün en büyük simgesini ise hiç kuşkusuz türbanlı kadınlar temsil etmektedir. Özellikle türbanlı kadınların kamusal alanda yaşadığı mağduriyetler üzerinden yapılan tartışmalar, çoğu zaman siyaset yapan erkekler için malzeme oluşturmaktadır. Türbanlı kadınların kamusal alanda yaşadığı mağduriyetleri ele alan akademik çalışmaların odağında ise, türbanlı/başörtülü kadınların laiklik yanlısı ve Kemalist kesim tarafından ötekileştirildiği hususu bulunmaktadır. Ancak genel olarak ötekileştirilme bağlamında değerlendirildiğinde, günümüzde Müslüman ve başörtülü kadınların homojen bir bütünlük olduğu hususu tartışmalı görünmektedir. Bu nedenle mevcut konjonktürde başörtülü kadınların `öteki` likleri ve `öteki`leri de farklı dinamikler etrafında yeniden sorgulanmalıdır. Bu noktadan hareketle bu araştırmanın amacı, Esenler gibi İslami muhafazakâr olarak tanımlanan bir ilçedeki yoksul başörtülü kadınların kimleri, neden `öteki` olarak algılayarak ötekileştirdiğini anlamaktır. Çalışma böylece literatürde iki önemli boşluğu doldurmayı hedeflemektedir. Söz konusu boşluklardan birincisi; genelleyici `Müslüman kadın` anlayışının yarattığı boşluktur. Öyle ki, bu çerçevede yalnızca kamusal alana etkin katılım sağlayan ve siyasi mücadele veren kadınların deneyimlerinin ele alınması, Müslüman kadınların homojen bir bütünlük olarak görülmesine neden olmuştur. İkinci boşluk ise; ötekileştirme çalışmaları bağlamında ötekileştirilenin ötekisinin bu güne kadar hiç sorgulanmamasıdır. Bu çalışmada ise, genelleyici bir yaklaşım olmaksızın, yoksul başörtülü kadınların deneyimleri üzerinden ötekisinin kimler olduğu sorgulanacaktır. Bu anlamda çalışmanın kuramsal dayanağını homojen kadın anlayışının yetersizliklerine dikkat çeken bir kuramsal yaklaşım olarak son dönem feminist çalışmalara önemli bir perspektif sağlayan Kesitlerarasılık Kuramı oluşturmaktadır. Çalışmanın olgusal dayanağını ise, 2015 Temmuz-Kasım ayları arasında İstanbul'un en yoksul ve yaşanabilirlik düzeyi en düşük ilçesi olan Esenler'de, 47 kadın katılımcı ile yapılan derinlemesine görüşme ve katılımlı gözlem yöntemiyle yapılan saha çalışmasının verileri sağlamaktadır. The influences of Islam on political, social and cultural areas have become profound since the foundation of the Republic. The visibility of the movement is undoubtedly represented by women with head scarves. Discussions made especially about unfair treatment of these women suffered in public sphere and their problems are mostly used for political gains by men doing politics. Academic studies concerning the unfair treatment of women with headscarves mostly focus on the fact that these women are marginalised by secular and Kemalist people. However, in relation to othering, perception of Muslim women as an homogeneous group is a controversial issue. Therefore, Muslim women's position as others and their `others` should be analysed around different dynamics. As a result, this study aims to understand the experiences of women with headscarves living in a poor district of Istanbul, called Esenler. The study aims to fill two gaps in the literature: The First is the gap caused by conception of `Muslim women` as Others. Indeed, Muslim women were considered as a homogeneous group of women with headscarves who actively involve and struggle in political protests. The second is the gap caused by lack of studies of others of the Others. This study, however, questions who the other of poor women with headscarves without any generalisation. In current feminist discussions, a new approach called Intersectionality theory calls an attention to inadequacies of the conception of women as a homogenous group. This approach forms the theoretical foundation of the study. The data was collected from the fieldwork performed through in-depth interviews and participatory observations with 47 participant women in Esenler- the district of Istanbul which is the poorest and which has the lowest inhabitability- in the period between July and November 2015.
Collections