Samanlıdağ Yarımadası`nda Yunan zulmü ve Müttefiklerarası Tahkik Heyeti`nin Yarımada`daki çalışmaları ve sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Marmara Denizi sahilinde İngilizlerin işgali altında bulunan yerler, 22 Haziran 1920'de Yunanlılara ileri harekât izni verilmesiyle Temmuz 1920'den itibaren Yunanlılara terk edilmeye başlandı. Yunanlılar, işgal ettikleri diğer yerlerde olduğu gibi Marmara Bölgesi'nin güneydoğusunda yer alan Samanlıdağ Yarımadası'nda da (Gemlik, Yalova, Orhangazi) nüfus çoğunluğunu sağlamak ve buralara hâkim olmak için Yarımada nüfusunun büyük bölümünü oluşturan Türkleri türlü katliam ve yıkıma maruz bıraktılar. Bu mezalim, Yunan askerlerinin yanı sıra onların destek verdiği yerli Rum ve Ermeniler tarafından yapıldı. Buradaki Türklerin başvuru ve şikâyetleri sonucunda 1921 yılı Mayıs ayında İstanbul'daki İtilaf Devletleri Fevkalade Komiserlikleri temsilcilerinden oluşan Müttefiklerarası Tahkik Heyeti Samanlıdağ Yarımadası'na gönderildi. Bu Heyet'e daha sonra Hilal-i Ahmer Cemiyeti de temsilci gönderdi.Müttefiklerarası Tahkik Heyeti'nin Samanlıdağ Yarımadası'ndaki incelemeleri ve İstanbul'da yaptıkları başvurular neticesinde, bu bölgede Yunan zulmünden kurtulabilen Türk ahaliden Yunan Kumandanlığı'nın izin verdiği kadarı, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle gemilerle peyderpey İstanbul'a nakledildi. İstanbul'a nakledilen muhacirler Harbiye Nezareti tarafından tahsis edilen kışla, cami, baraka gibi yerlerde iskân edildiler. Muhacirin Müdüriyeti tarafından iaşe edilen muhacirlere Hilal-i Ahmer Cemiyeti de yardım etti. Büyük çoğunluğu Davut Paşa Kışlası'nda kalan bu muhacirler, yaklaşık iki sene sonra Batı Anadolu'nun Yunan işgalinden kurtarılması ve 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra yurtlarına geri döndüler.Anahtar Kelimeler: Samanlıdağ, Yunan işgali, Tahkik Heyeti, Mezalim, Muhacir The territory under the occupation of the British on the coast of the Sea of Marmara began to be abandoned to the Greeks starting from July 1920 with the permission of forward operation on 22nd of June 1920. As in other places they occupied, the Greeks exposed the Turks, who constituted the majority of the population of the Peninsula, to a variety of massacres and destruction in Samanlıdağ Peninsula (Gemlik, Yalova, Orhangazi) located in the southeast of the Marmara Region. This atrocity was committed by Greek soldiers alongside with local Rum and Armenians supported by them. As a result of the applications and complaints of the Turks here, in May 1921, the Allied Delegation Committee consisting of representatives of the Allied Powers' High Commissariat in Istanbul were dispatched to the Samanlıdağ Peninsula. Later, Hilal-i Ahmer Society also dispatched a representative to this Committee.As a result of the investigations of the Allied Investigation Committee on the Samanlıdağ Peninsula and the applications they filed in Istanbul, among the Turkish population who managed to escape from the Greek persecution; as many as the Greek Command allowed, were transported to Istanbul by ships on the grounds that security of life was not present. The immigrants who were transferred to Istanbul were settled in places such as barracks, mosques and sheds allocated by the Ministry of War. The Hilal-i Ahmer Society also helped the immigrants who were commissioned by the Directorate of the Immigration. These refugees, most of whom remained in the Davut Pasa Barracks, returned to their homeland after the liberation of Western Anatolia from the Greek occupation approximately two years later and following the signing of the Mudanya Armistice on 11 October 1922.Keywords: Samanlıdağ, Greek occupation, Investigation Committee, Attorney, Immigrant
Collections