Show simple item record

dc.contributor.advisorDeliduman, Canan
dc.contributor.authorDemir, Erdal
dc.date.accessioned2021-05-05T12:17:07Z
dc.date.available2021-05-05T12:17:07Z
dc.date.submitted2013
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/582071
dc.description.abstractSanatsal düşünme toplumsal uzlaşılardan bağımsız, tamamlanmış sözcüklerle kendisini ifade eden mekanik dili dışlayarak, ereği kendinde olan (aoto-telos) düşünmedir; bir sonucu değil tasarımı barındırır. Bu bağlamda içinde konumlandığımız ancak dışsal olarak karşımızda duran görünümler dünyasının nesneleri alanı belirlenmiş, tanımlanabilir nesneler olmaktan çıkıp tasarımlar bütünü haline gelmektedir. Bu haliyle sanatsal düşünce görünümlerin maddesel, mekanik çeperini aşarak öteki'nin imkanlarını barındırır.Kişi adlandırdığı nesnede kendi istemini dile getirir. Etik, estetik, entelektüel, ideolojik tüm değerler kişinin bilincinde başlayarak toplumsal bilince, oradan aşkın (transandantal) bir gerçekliği arzulayarak evrensel bilince ulaşır. Soyutlama ile gelişen bu değerler arzumuzun ereğini ortaya koymaktadır, bu bağlamda kişi yaşadığı değerler sisteminin (kültür) taşıyıcısı olarak dile getirdiği genel geçer istemdir. Buna koşut olarak tuvaldeki bir imge deneyimin (istemin) öncesiz ve sonrasız varlığının biçimleniş halini temsil etmektedir. Bu şekliyle sanatsal düşünce ile dile gelen görünümün formel yapısı değil süre gelen yapısıdır; anlamın çoğul doğasıdır.Modern sanat görünümlerin düzleme ya da yontuya taşındığı formel bir sanatı dışlayarak, görümlerin düzlemde ya da yontuda yeniden açımlandığı bir sanatı öngörmüştür. Bu da sanatın görünümler içinde konumlanan kendinde bir görünüm olarak varlık kazanmasını sağlamıştır. Bu şekliyle sanat görünümlerin yansıtıldığı (taklit) bir alan olmaktan çıkıp, görünümlerin yansıdığı, ereği kendinde bir alandır. Artık tuval ya da yontuda izleyici olarak deneyimlenen temsili bir form değil, sanatçısının tabii olduğu bir anın temsilidir. Bu haliyle bir sanat eseri kendinde bir temsil olarak, görünen gerçekliğe koşut, anlamın çoğul doğasının barındığı bir fenomen olarak görünümler içinde konumlanmaktadır.
dc.description.abstractArtistic thinking is independent of social conventions and precludes the mechanical language which expresses itself in completed words. It?s the thinking which has itself as its end (auto-telos); it does not involve a conclusion but a representation. It is in this context that objects of the world of appearances, in which we are situated in yet that stands before us externally, cease to be strictly defined identifiable representational objects and become a unity of representations. Artistic thought in this sense, surpasses the material, mechanical sphere and harbours the possibilities of the other.Named object expresses the will of the namer. Ethical, aesthetic, intellectual and ideological values start from the individual?s conscioussness to reach the collective consciousness. And then, as desiring a transcendent reality they arrive at the universal consciousness. The values, that are the products of abstraction, express the aim of our desire. In this context the individual, as the (culture) bearer of the value system which he/lives in, is the universal will. Correspondingly, an image on the canvas represents the formation of the eternal existence of the experience. (the will) In this sense, what?s expressed in artistic thinking is not the formal structure of appearance but the pluralistic nature of meaning.Modern art, precluding the formal art that places appearances in planes or sculptures, envisioned an art which appearances are disclosed in planes or sculptures. This allowed art to exist situated as an appearance in itself among other appearances. In this sense art cease to be a domain where appearances are mirrored (imitation) and becomes a domain where appearances reflect themselves; a domain which has itself as its end. What?s experienced as a spectator in canvas or sculpture is not a representational form anymore but a representation of a moment that the artist is subject to. In this sense a work of art is representation in itself, parallel to reality; a phenomena situated among apperances, harbouring the pluralistic nature of meaning.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGüzel Sanatlartr_TR
dc.subjectFine Artsen_US
dc.titleYapıt - isim - algı ilişkisi üzerine görsel çözümlemeler
dc.title.alternativeVisual analyses on the relation between artwork- naming - perception
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentResim Ana Sanat Dalı
dc.subject.ytmOriginal aesthetic phenomenon
dc.identifier.yokid10021370
dc.publisher.instituteGüzel Sanatlar Enstitüsü
dc.publisher.universityGAZİ ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid396150
dc.description.pages117
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess