Çağdaş sanat pratiklerinde distopik bir mekan kurgusu olarak yabancılaşma

Abstract

Özünde güncel olan distopyalar, mevcut koşulların birer eleştirisi olarak okunmalıdır. `Distopik bir mekân kurgusu olarak yabancılaşma` isimli tez, Distopya ve yabancılaşma kavramlarının mekân bağlamında kurduğu ilişkiden yola çıkmıştır. Tezin temel dayanarak noktası, distopya kavramı bağlamında iktidar odaklarının gücü eline alarak bireyi özgürlüğünden yoksun bıraktığıdır. Kendisindeki gücü dışsallaştırarak iktidar odaklarına yükleyen birey kendine yabancılaşmakta ve öz benliğin yıkımına neden olmaktadır. Bütün bunlardan yola çıkarak, distopya kavramı mekân üzerinden hareketle yeniden yorumlanmış; denetim ve kontrol olgusunun birey üzerinde yarattığı etki bu bağlamda incelenmiştir.

Dystopias which are current in their essence, should be read as a criticism of the existing conditions.The thess titled `Alienaton As a Dystopic Fiction of Space in Contemporary Art Practices`,set out from the relationship of dystopia and alienation concepts in the context of space.The referance point of thesis, indivudual is deprived from liberty caused by the authority who hold the power. In this sence, the indivudual who externalized the power will feel deparsonalized and this leads to self-destruction. Consequently, the concept of dystopia is reinterpreted in relation to space and the effect of survaillance on the indivudual is examine in this context.