Merkez sinir sistemi tümörlerinin intraoperatif tanısında imprint yönteminin tanısal değerinin araştırılması (97 olgu)

Abstract

ÖZET Merkez sinir sistemi biyopsilerinde intraoperatif hızlı tanıda, imprint yöntemi 1930 yılından beri kullanılmaktadır. Modern frozen aletinin kullanılmaya başlanması ile birlikte bazı patologlar tarafından imprint yöntemi önemini kaybetmiştir. Frozende hücre özelliklerinin seçilmesindeki güçlük nedeniyle, frozen ile birlikte imprint yapılması doğru tanı oranım artırmaktadır. Son yıllarda beyin cerrahisinde stereotaktik biyopsilerin yaygın kullanılması ile başlanması ile birlikte sitolojik tanı yeniden önem kazanmıştır. Bölümümümze 1993-1995 yıllan arasında frozen 'a gelen 97 olguya ait MS S biyopsisinden imprint, 19'unda hem imprint hem ezme preparat yapılmıştır. Yine olguların 53 'ünde DNA içeriği, 28'inde AgNOR değerleri saptanmıştır. Olgularımızın 36'sını glial tümörler, 20'sini meningiom, 6'sını schwannoma, 3'ünü kraniofaringiom, 6'sını hipofiz adenomu, 1 'ini medulloblastom, l'ini gangliogliom, 14'ünü metastatik tümörler, 1 'ini lipom, 2 hemanjioblastom, 5'ini non-neoplastik olgular ve 2'sini normal beyin dokusu oluşturmaktadır. Glial tümörlerde imprint preparatta zeminde fibriler materyal, nöropilin bulunması ayırıcı tamda yardımcıdır. Özellikle düşük dereceli glial tümörlerde zemindeki fibriler materyal daha belirgindir. Hipofiz adenomunun imprintleri frozen kesitlere göre intraoperatif hızlı tanıda daha çok yardımcıdır. Metastatik tümörlerde hücre özelliklerinin değerlendirilmesinde imprint yöntemi önemlidir. Tipik meningiom tanısının koyulmasında imprint yöntemi değerlidir. Ancak atipik ve malign meningiomun ayranında olduğu gibi sınır lezyonlann değerlendirilmesinde yetersizdir. Çok küçük, yumuşak dokularda parafin kesitlere de doku kalması açısından imprint yöntemi değerlidir. Schwannom, kraniofaringiom olgularının imprintleri hiposellülerdir. Bu nedenle intraoperatif hızlı tanıda öncelikle frozen kesit ile değerlendirilmelidirler. Gangliogliom olgusunu imprint preparatma GFAP uygulanarak glial uzantılar gösterilmiştir. AgNOR değerini saptadığımız 28 olgunun tümör gruplarının kontrol grubu ile karşılaştırlması sonucu, istatiksel olarak anlamlı bir artış saptanmamıştır. DNA içeriğini saptadığımız 53 olgunun kontrol grupları ile karşılaştırılması sonucu glial tümörlerde, metastatik karsimonlarda kontrol gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir yükselme izlenmiştir. Fakat bu astrositomlarda ve glial tümörlerde tümör derecesi ile DNA içeriği arasmda bir ilişki saptanmamıştır. İmprint yöntemi sınır lezyonlann değerlendirilmesinde yetersiz kalmakla birlikte çok küçük ve ödemli dokularda ve dokunun parafin kesitler için de saklanması gerektiği durumlarda intraoperatif en iyi hızlı tanı yöntemidir. Frozen kesitle birlikte kullanılması doğru tanı olasılığını arttınr. İmprint preparatta DNA içeriği ölçülebilir ve AgNOR değeri saptanabilir. Aynca parafin kesitlerin değerlendirilmesinde yardımcı olarak kullanılabilir. 40