Otonom hiperaktif tiroid nodülü (Endojen Subklinik Hipertiroidi) olan olgularda kemik mineral yoğunluğu-metabolizması ve osteoporoz riski
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
49 ÖZET Bu prospektif çalışmada, klinik ve laboratuvar olarak ötiroid, ultrasonografik olarak tek veya multipl nodülleri, sintigrafik olarak sıcak, çevre dokuyu suprese etmiş tek veya multipl nodülleri olan 9 premenopozal, 12 postmenopozal ve 7 erkek hastanın kemik mineral dansitesini ölçerek : 1) Otonom tiroid nodulu olan olgulardaki subklinik hipertiroidinin osteoporoz yönünden bir risk faktörü olup olmadığını, 2) Endojen subklinik hipertiroidinin kemik mineral dansitesini azaltıcı etkisi varsa, cinsiyet, premenopozal Ve postmenopozal olgular arasında farklılık gösterip göstermediğini, 3) Klinik hipertiroidi olgularında osteokalsinin kemik yapım parametresi olarak arttığı bilinmekle birlikte kemik dönüşümünün hafifçe arttığı subklinik hipertiroidi olgularında da artış olup olmadığını açığa çıkarmak için planladık. Hiperaktif otonom tiroid nodülü olan olgulardaki subklinik hipertiroidinin osteoporoz yönünden bir risk faktörü olabileceği ve söz konusu subklinik hipertiroidinin kemik mineral yoğunluğu azaltıcı etkisinden en çok etkilenen postmenopozal kadın hastalar olduğu gösterildi. Her 3 hasta grubunda (premenopozal, postmenopozal kadın ve erkek) yaş ve cins uyumlu kontrollara kıyasla kemik dönüşümünün arttığı serum osteokalsin düzeyinin artışı ile gösterildi. Elde edilen bu sonuçlara göre postmenopozal dönemdeki hiperaktif otonom nodülü olan olgularda, nodüle yönelik tedavide kesin çözüme ulaşma açısından izlemden daha çok, I131 veya cerrahi yöntemin tercih edilmesinin daha yararlı olabileceği kanısındayız.
Collections