Konjuge haemophilus influenzae tip B aşısı (PRP-T) ve immunglobulin A nefropatisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çocuklarda aşılama programına alınan `konjuge Haemophilus influenzae tip b aşısı`nın (konjuge Hib aşısı) içeriği Haemophilus ihfluenzae tip b'nin kapsüler polisakkaridi (PRP) ve bunun bağlandığı değişik proteinlerden oluşmaktadır. Haemophilus influenzae tip b de dahil olmak üzere, gram negatif bakterilerin intraperitoneal olarak enjeksiyonunu takiben, deney hayvanlarında glomerüler mezangiumda immunglobulin A (IgA) ve kompleman 3 (C3) depolanarak IgA nefropatisi (IgAN) oluştuğu öne sürülmüştür. Bu çalışmada, tetanoz proteinine (T) bağlanmış Haemophilus influenzae tip b'nin kapsüler polisakkaridini (PRP-T) içeren konjuge Hib aşısının farelerde sekonder IgAN oluşturma riski araştırılmıştır. Altı haftalık, erkek Swiss albino fareler, her bir grupta 7 adet olacak şekilde ele alınmış, gruplara sırası ile iki, dört ve altı doz aşı uygulanmıştır. Aşılama işlemi, iki haftalık aralarla, abdominal bölgeye, 1/4 insan dozunda, subkütan yapılmıştır. Benzer sayıda fare içeren kontrol grupları oluşturulmuş ve bunlara da %0.9 steril NaCI solüsyonu aynı şekilde verilmiştir. Son aşılardan iki hafta sonra tüm fareler feda edilerek, akciğer ve karaciğer dokuları ışık mikroskobunda, böbrek dokuları ışık ve immunfloresan mikroskobide değerlendirilmiştir. Aşı uygulamaları sırasında tüm farelerin idrarları, proteinüri ve hematüri yönünden haftalık pehodlarla izlenmiştir. İki doz aşı uygulanan birinci grupta böbrek dokusunda mezangial proliferasyon (6/7; %85), dört doz uygulanan ikinci grupta mezangial proliferasyon (5/7; %72) ve matriks artışı (7/7; %100), altı doz uygulanan üçüncü grupta ise mezangial proliferasyon {7/7; %100) ve matriks artışına (7/7; %100) ek olarak mezangiumda IgA (7/7; %100) ve C3 (3/7; %42) depolanması saptanmıştır. Kontrol gruplarındaki tüm farelerde böbrek dokusu doğal özelliklerini korumuştur. Çalışma grupları kendi kontrol grupları ile istatistiksel olarak karşılıştırıldığında, ışık mikroskobi düzeyinde birinci gruptaki mezangial proliferaspyon (p= 0.0047), ikinci gruptaki mezangial proliferasyon (p= 0.021) ve 55matriks artışı (p= 0.001) ile üçüncü gruptaki mezangial proliferasyon (p= 0.001) ve matriks artışı (p= 0.021) anlamlı olacak şekilde farklı bulunmuştur. Çalışma gruplarının bulguları kendi kontrol fareleri ile immunfloresan mikroskobi düzeyinde karşılaştırıldığında, sadece üçüncü grupta IgA birikimi kontrol grubundan farklı olup (p= 0.001), 3/7 olguda C3 birikimi oluşmasına karşın, kontrol grubu ile arada fark bulunmamıştır (p= 0.192). Ancak, her üç kontrol grubundaki farelerden hiç birinde, herhangi bir immun depolanma saptanmamıştır. Çalışma ve kontrol gruplarındaki farelerin akciğer ve karaciğer dokularında patoloji ayırt edilmemiştir. Üçüncü çalışma grubundaki bir fare dışında, diğer farelerde hematüri ve proteinüriye rastlanmamıştır. Öte yandan, doz sayısı ile ışık mikroskobisindeki histopatolojik bulgular arasında ilişki saptanmamıştır (p= 0.329, SD=2, KW= 2.222). Sonuç olarak, konjuge Hib aşısı iki haftalık aralıklarla yapılan, 6 dozluk uygulamadan sonra, farelerde sekonder IgAN'ne yol açmıştır. İki ve dört dozluk uygulamalardan sonra immun depolanma olmaksızın mezangial proliferasyon ve/veya matriks artışının ortaya çıktığı saptanmıştır. Bu bulgu, söz edilen dönemde oluşan antijen-antikor komplekslerinin, böbrekten uzaklaştırılırken uyardığı yanıttan kaynaklanabilir. Antijen yüklenmesinin sürmesi halinde, immun depolanma immunfloresan mikroskobide görülebilir düzeye ulaşmaktadır. Konjuge Hib aşısının rutin olarak ilk 12-15 ay içinde üç-dört dozda uygulanması, bu çalışmanın sonuçları dikkate alındığında, çocuklarda sekonder IgAN oluşma riskini gündeme getirebilir. 56
Collections